Sinema
Güncelleme Tarihi:
Mevlüt TEZEL
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2008 00:00
Atatürk’ün en saf hali
Yön: Can Dündar Canlandıranlar: Gökhan Akyüz, Bahadır Yazıcı, Burak Onaran
DRAM![/images/100/0x0/55eaf7c9f018fbb8f8a25519]()
MUSTAFA
29 Ekim’de vizyona giren Mustafa filmi, Atatürk’ün Selánik’ten Dolmabahçe’ye uzanan askeri, siyasi, sosyal yaşamını anlatıyor. Film için özel izinle açılan Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arşivleri başta olmak üzere, yerli ve yabancı birçok arşiv araştırıldı. Sonucunda Atatürk’ün daha önce görülmemiş fotoğrafları, hatıralarını yazdığı not defterleri, yakınlarına yolladığı özel mektupları, günlüğü ve elyazmaları filmde kullanıldı. Çekimler Selanik, Manastır, Şam, Berlin, Sofya ve Karlsbad gibi Atatürk’ün gittiği pek çok yerde yapıldı. Can Dündar filmin ismini neden Atatürk değil de Mustafa koyduğunu şöyle anlatıyor: "En derinine, aslında hiçbir takı almamış haline ulaşmaya çalıştık. Ona sadece annesinin hitap ettiği isimle hitap ettik."
Filmde Mustafa Kemal Atatürk’ü 6 farklı oyuncu canlandırıyor. Selanik günlerini Georgios Chondrogiannis, Manastır çocukluk günlerini Aleksandar Korlevski, Manastır gençlik dönemini Ediz Mehmedali, İstanbul gençlik dönemini Burak Onaran, orta yaşlarını Bahadır Yazıcı ve son dönemini Gökhan Akyüz oynuyor.
Son 24 saat
Un Giorno Perfetto
Yön: Ferzan Özpetek Oyn: Isabella Ferrari, Valerio Mastandrea
DRAM
MÜKKEMMEL BİR GÜN
Emma ve Antonio iki çocuklu evli bir çifttir ve bir yıla yakın zamandır ayrı yaşamaktadırlar. Antonio eskiden eşiyle paylaştığı evde tek başına kalırken, Emma çocukları da alarak annesine taşınmıştır. Bir gece, Palazzo’ya bir baskın ekibi çağırılır. Polis, silah seslerinin duyulduğu apartmana girer. Mükemmel Bir Gün, hızlı bir akışla bu anın öncesindeki 24 saatte gelişen olayları ve her adımlarında gözetlenen bir grup insanın basit yaşamlarını ele alıyor.
Ferzan Özpetek’in filmi ilk kez 65. Venedik Film Festivali’nde seyirci karşısına çıktı. Burada Isabella Ferrari En İyi Kadın Oyuncu’yu Altın Aslan’ı da Ferzan Özpetek aldı. Yönetmene İtalya-Türkiye ilişkilerinde oynadığı rol nedeniyle geçen hafta İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili tarafından Yüksek Devlet Nişanı da verildi.
Kendi hayatını yazıp oynadı
Entre les murs
Yön: Laurent Cantet Oyn: François Begaudeau
DRAM
SINIF
François ve diğer öğretmen arkadaşları belalı bir semtteki lisede yeni bir yıla hazırlanmaktadır. Öğrencilerinin iyi bir eğitim alması için hiçbir engelden yılmayacaklarına inanırlar. Sınıf ise farklı kültürler ve tavırların sık sık birbiriyle çatıştığı bir yerdir. Ergenlik çağındaki gençlerin davranışları, düşük maaş alan öğretmenlerin şevkini kırar. François ise saygı ve çalışkanlık üzerine kurulu atmosferi sağlamakta kararlıdır.
Filmi yazan ve oynayan François Begaudeau gerçekten de bir öğretmen ve Sınıf’ta hayatından bir kesiti anlatıyor. Laurent Cantet bu filmle Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü aldı.
Cani iyi adam oluyor
Bangkok Dangerous
Yön: Oxide Pang Chun - Danny Pang Oyn: Nicolas Cage, James With
DRAM
ZOR KARAR
Joe, Surat adlı acımasız suç patronunun dört düşmanını öldürmek üzere Tayland’ın başkenti Bangkok’a gider. Burada dört kişiyi öldürdükten sonra emekliliğe ayrılacaktır. Kendisine yardım etmesi ve yol göstermesi için Kong adlı bir dolandırıcıyla anlaşma yapar. İşini tamamladıktan sonra onu da öldürüp bütün izleri yok etmeyi planlamaktadır. Ancak, Surat’ın katliam zamanının geldiğini düşündüğü sırada Joe artık değişmiş, bambaşka birisi olmuştur.
İtibarını kaybeden düşes
The Duchess
Yön: Saul DibbOyn: Keira Knightley, Ralph Fiennes
DRAM/TARİH
DÜŞES
18. yüzyıl sonlarında geçen filmde, dönemin en güzel ve karizmatik kadınlarından olan Düşes Georgiana Cavendish, yaşadığı aşk, müsrifliği ve politikaya el atması sonucunda itibarını kaybeder. Devonshire Dükü ile evli olmasına rağmen Earl Grey ile aşk yaşaması, en iyi arkadaşı Leydi Bess Foster, kocası ve kendisi arasında karmaşık bir ilişkiye dönüşür. Film, Georgiana Duchess of Devonshire kitabından uyarlandı.
Rüyalar gerçek olur mu
Bi-Mong
Yön: Kim Ki Duk Oyn: Jo Odagiri, Na-Yeong Lee
DRAM
RÜYA
Koreli usta yönetmen Kim Ki Duk’un son filmi yine insan ilişkilerini anlatıyor. Tıpkı adı gibi, film de bir rüyayla, Jin adlı genç adamın gördüğü kábustan uyanmasıyla başlıyor. Jin, kábusunda bir trafik kazasına tanık olur. Uyandıktan sonra gördüğü mekána gider. Burada kısa bir süre önce gerçekten de bir kazanın olduğunu öğrenir. Şüpheli olan Ran ise suçlamaları reddetmekte ve bütün gece uyuduğunu iddia etmektedir. Jin, ikisi arasında açıklanamaz bir bağ olduğuna ikna olur. Ran, uykusunda Jin’in rüyalarını gerçekleştirmektedir.
Ayran kardeşliği
Yön: Ulaş Ak Oyn: Nuri Alço, Erol Günaydın, Mustafa Topaloğlu
KOMEDİ
NEKRÜT
Uzayın derinliklerindeki Nekrüt gezegeninde yaşayanlar sadece ayranla yaşamlarını sürdürmektedir. Ancak gezegenin ayran stokları hızla tükenmektedir. Yönetim konseyi tükenen stokları üzerine bir toplantı yapar ve yeryüzünde ayran üretiminin gerçekleştiği Dünya gezegeninden Türkiye’yi tespit ederler. Buraya üç özel görevlinin gönderilmesine karar verilir. Türkiye’yi seçmelerinin iki nedeni vardır: Türklerin de ayran üreten ve tüketen canlılar olması; Nekrüt adının tersten Türken diye okunması.
Yön: Can Dündar Canlandıranlar: Gökhan Akyüz, Bahadır Yazıcı, Burak Onaran
DRAM
MUSTAFA
29 Ekim’de vizyona giren Mustafa filmi, Atatürk’ün Selánik’ten Dolmabahçe’ye uzanan askeri, siyasi, sosyal yaşamını anlatıyor. Film için özel izinle açılan Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arşivleri başta olmak üzere, yerli ve yabancı birçok arşiv araştırıldı. Sonucunda Atatürk’ün daha önce görülmemiş fotoğrafları, hatıralarını yazdığı not defterleri, yakınlarına yolladığı özel mektupları, günlüğü ve elyazmaları filmde kullanıldı. Çekimler Selanik, Manastır, Şam, Berlin, Sofya ve Karlsbad gibi Atatürk’ün gittiği pek çok yerde yapıldı. Can Dündar filmin ismini neden Atatürk değil de Mustafa koyduğunu şöyle anlatıyor: "En derinine, aslında hiçbir takı almamış haline ulaşmaya çalıştık. Ona sadece annesinin hitap ettiği isimle hitap ettik."
Filmde Mustafa Kemal Atatürk’ü 6 farklı oyuncu canlandırıyor. Selanik günlerini Georgios Chondrogiannis, Manastır çocukluk günlerini Aleksandar Korlevski, Manastır gençlik dönemini Ediz Mehmedali, İstanbul gençlik dönemini Burak Onaran, orta yaşlarını Bahadır Yazıcı ve son dönemini Gökhan Akyüz oynuyor.
Son 24 saat
Un Giorno Perfetto
Yön: Ferzan Özpetek Oyn: Isabella Ferrari, Valerio Mastandrea
DRAM
MÜKKEMMEL BİR GÜN
Emma ve Antonio iki çocuklu evli bir çifttir ve bir yıla yakın zamandır ayrı yaşamaktadırlar. Antonio eskiden eşiyle paylaştığı evde tek başına kalırken, Emma çocukları da alarak annesine taşınmıştır. Bir gece, Palazzo’ya bir baskın ekibi çağırılır. Polis, silah seslerinin duyulduğu apartmana girer. Mükemmel Bir Gün, hızlı bir akışla bu anın öncesindeki 24 saatte gelişen olayları ve her adımlarında gözetlenen bir grup insanın basit yaşamlarını ele alıyor.
Ferzan Özpetek’in filmi ilk kez 65. Venedik Film Festivali’nde seyirci karşısına çıktı. Burada Isabella Ferrari En İyi Kadın Oyuncu’yu Altın Aslan’ı da Ferzan Özpetek aldı. Yönetmene İtalya-Türkiye ilişkilerinde oynadığı rol nedeniyle geçen hafta İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili tarafından Yüksek Devlet Nişanı da verildi.
Kendi hayatını yazıp oynadı
Entre les murs
Yön: Laurent Cantet Oyn: François Begaudeau
DRAM
SINIF
François ve diğer öğretmen arkadaşları belalı bir semtteki lisede yeni bir yıla hazırlanmaktadır. Öğrencilerinin iyi bir eğitim alması için hiçbir engelden yılmayacaklarına inanırlar. Sınıf ise farklı kültürler ve tavırların sık sık birbiriyle çatıştığı bir yerdir. Ergenlik çağındaki gençlerin davranışları, düşük maaş alan öğretmenlerin şevkini kırar. François ise saygı ve çalışkanlık üzerine kurulu atmosferi sağlamakta kararlıdır.
Filmi yazan ve oynayan François Begaudeau gerçekten de bir öğretmen ve Sınıf’ta hayatından bir kesiti anlatıyor. Laurent Cantet bu filmle Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü aldı.
Cani iyi adam oluyor
Bangkok Dangerous
Yön: Oxide Pang Chun - Danny Pang Oyn: Nicolas Cage, James With
DRAM
ZOR KARAR
Joe, Surat adlı acımasız suç patronunun dört düşmanını öldürmek üzere Tayland’ın başkenti Bangkok’a gider. Burada dört kişiyi öldürdükten sonra emekliliğe ayrılacaktır. Kendisine yardım etmesi ve yol göstermesi için Kong adlı bir dolandırıcıyla anlaşma yapar. İşini tamamladıktan sonra onu da öldürüp bütün izleri yok etmeyi planlamaktadır. Ancak, Surat’ın katliam zamanının geldiğini düşündüğü sırada Joe artık değişmiş, bambaşka birisi olmuştur.
İtibarını kaybeden düşes
The Duchess
Yön: Saul DibbOyn: Keira Knightley, Ralph Fiennes
DRAM/TARİH
DÜŞES
18. yüzyıl sonlarında geçen filmde, dönemin en güzel ve karizmatik kadınlarından olan Düşes Georgiana Cavendish, yaşadığı aşk, müsrifliği ve politikaya el atması sonucunda itibarını kaybeder. Devonshire Dükü ile evli olmasına rağmen Earl Grey ile aşk yaşaması, en iyi arkadaşı Leydi Bess Foster, kocası ve kendisi arasında karmaşık bir ilişkiye dönüşür. Film, Georgiana Duchess of Devonshire kitabından uyarlandı.
Rüyalar gerçek olur mu
Bi-Mong
Yön: Kim Ki Duk Oyn: Jo Odagiri, Na-Yeong Lee
DRAM
RÜYA
Koreli usta yönetmen Kim Ki Duk’un son filmi yine insan ilişkilerini anlatıyor. Tıpkı adı gibi, film de bir rüyayla, Jin adlı genç adamın gördüğü kábustan uyanmasıyla başlıyor. Jin, kábusunda bir trafik kazasına tanık olur. Uyandıktan sonra gördüğü mekána gider. Burada kısa bir süre önce gerçekten de bir kazanın olduğunu öğrenir. Şüpheli olan Ran ise suçlamaları reddetmekte ve bütün gece uyuduğunu iddia etmektedir. Jin, ikisi arasında açıklanamaz bir bağ olduğuna ikna olur. Ran, uykusunda Jin’in rüyalarını gerçekleştirmektedir.
Ayran kardeşliği
Yön: Ulaş Ak Oyn: Nuri Alço, Erol Günaydın, Mustafa Topaloğlu
KOMEDİ
NEKRÜT
Uzayın derinliklerindeki Nekrüt gezegeninde yaşayanlar sadece ayranla yaşamlarını sürdürmektedir. Ancak gezegenin ayran stokları hızla tükenmektedir. Yönetim konseyi tükenen stokları üzerine bir toplantı yapar ve yeryüzünde ayran üretiminin gerçekleştiği Dünya gezegeninden Türkiye’yi tespit ederler. Buraya üç özel görevlinin gönderilmesine karar verilir. Türkiye’yi seçmelerinin iki nedeni vardır: Türklerin de ayran üreten ve tüketen canlılar olması; Nekrüt adının tersten Türken diye okunması.