Sincan’da kaşıksız gezilmez

Güncelleme Tarihi:

Sincan’da kaşıksız gezilmez
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 16, 2003 00:00

Düğün mevsimi geldi, Ankara'nın Seymenler’ine gün doÄŸdu. Sincan'daki 12 düğün salonu bugünlerde üç vardiya çalışıyor. ‘‘Biz, TV haberleriyle bile oynarız’’ diyen Sincanlının sokaÄŸa çıkmadan yaptığı ilk iÅŸ, cebine bir çift tahta kaşık koymak. Gün ortasında yolunun üstündeki düğün salonlarına girip kaşığını konuÅŸturanlar, hızını alamayınca akÅŸam gece kulüplerini dolduruyor. Ankara'ya revü yapmaya gelen Rus balerinler bile onların sayesinde misket oynamaya baÅŸladı.Ankara Gençlik Parkı'nda bir pazar günü. Gazinoyu çaÄŸrıştıran Akan Çay Bahçesi'nin sahnesine iÄŸne atsan yere düşmez. Elektro saz ve darbuka eÅŸliÄŸinde dalgalanan kalabalık, ellerinde kaşıklarla, birbirine dokunmadan ‘‘Hüdayda’’ oynuyor. Ritim sabit. DeÄŸiÅŸen, melodiler. Mekana ‘‘damsız’’ girmek mümkün, sahneye çıkmak asla. Demir korkuluklarla çevrili ‘‘bekarlar locası’’ mensupları, sahnede dans eden ‘‘aile’’ bölümünün müşterileri arasına sızmaya çalışıyor. Ne yapsalar nafile, sahne çevresi garson çemberi altında. Ankara'da askerliÄŸini yapan oÄŸullarını, sevgililerini, akrabalarını görmeye gelenler çay bahçesinin aile bölümünün plastik sandalyelerine yerleÅŸmiÅŸ, oynayanları izliyor. Semaverli masaların sotasında askeri üniformalar çıkarılıp siviller giyiliyor. Saçlarını jöleyle parlatan gençlerin bir sonraki hamlesi elleri arka ceplerine atmak. Havalı bir ÅŸekilde tahta kaşıklar çekiliyor. DoÄŸru sahneye...Çay bahçesine hızla giren bir kadın, başındaki türbanı ve deri kabanını çıkararak sahneye fırlıyor. Tuhaf bir telaÅŸ içinde. Hızlı hızlı oynuyor. Kapıdan girip oyunu tamamlayıp masasına dönmesi sırasında geçen süre en fazla 15 dakika. Türbanını ve montunu giyip aynı hızla çıkıyor kapıdan. Telaşının sebebi nedir acaba?PeÅŸinden koÅŸup sormayı deniyorum. KonuÅŸmak istemiyor. Garson durumun farkında. Tafsilatlı bilgiyi ondan alıyorum: ‘‘Abi’’ diyor, ‘‘Sincan müziÄŸi, oyunu insanı rahatlatır. Bir nevi terapi yapar...’’Madem bu iÅŸin kaynağı Sincan, biz de gidip yerinde inceleriz. Ritme nasıl ayak uydurulur, bu iÅŸin adabı nedir, kaşık nasıl çekilir öğreniriz... KAÅžIK TAÅžIMANIN DA RACONU VARSincan'da sakin bir akÅŸamüstü... Fatih Mahallesi'nde afilli bir sünnet konvoyuna katılarak mahalle aralarında turluyorum. Sünnet düğünü yapılan bir bahçeye düşüyor yolum. Konuklar tedarikli. Arka ceplerinden kaşıklarını çekip katılıveriyorlar oyuna. Sincan'ın oyun düzeni Gençlik Parkı'ndan farklı. Gayet disiplinli. Sünnet yatağındaki Cengizhan'ın babası Sedat Çelik o akÅŸamki sahne trafiÄŸini saÄŸlamayı iÅŸ edinmiÅŸ. Alanı boÅŸaltıyor önce. Sonra dörderli gruplar oluÅŸturup karşı karşıya yerleÅŸtiriyor. Yok öyle canın istediÄŸinde piste fırlamak... Sincan düğünlerinde kaşıkla oynamanın da bir adabı var: ‘‘Sarı Kız’’ ve ‘‘Konan Dağı’’ çalınırken saz durur, kaşık vurulur. Usule göre her dörtlü grup parça bittiÄŸinde yerini yeni oyunculara devreder. Buna karşın, kalabalık düğünlerde sıra gelmemesi ÅŸikayet konusu.Sincan'da tahta kaşık, ayna ya da tarak gibi cepte taşınan vazgeçilmez aksesuvar. Gökler Folklor DerneÄŸi yöneticisi Sezai Koç taşınma biçiminden biraz rahatsız: ‘‘Esasen kaşık zulada olur. Ceketin iç cebinde ya da arabanın torpidosunda. Gerçek Ankaralılar kaşık göstermez. Kaşık görünecek ÅŸekilde masaya konmaz, ayıptır!’’ PLAKÇIDA KAÅžIKLAR FORAAtatürk Mahallesi Melek Sokak'tan geçerken, 34 numaralı apartmanın garajından gelen sese yöneliyorum. Badanasız mekan, kalorifer borularına asılmış ampullerle aydınlatılmış. Birbirinden şık genç kızlar ve kadınlar zemin kattaki otoparkta, Zehra ve Alper Akkan'ın niÅŸan töreninde oynuyorlar. Yine kaşıklar meydanda. Sokaktan gelen diÄŸer düğünlerin sesine karışıyor ritimleri. Eskiden ekini kaldırıp harmanı bitiren bu aylarda düğün yaparmış. Åžimdi ne ekin kaldı ne de harman. Ama düğün takvimi deÄŸiÅŸmemiÅŸ.Sincan'daki 12 düğün salonunda aralıksız üç vardiya düğün var: Sünnet, evlilik, asker uÄŸurlama eÄŸlenceleri. Yöre insanının bitap düşmemesinin sebebi Sincan oyununun yormayan temposu. Plakçıları dolaşırken rastladığım Mehmet DemirtaÅŸ'tan öğrendim bu inceliÄŸi. 10 kasedi çıkmış. Biz konuÅŸurken 63 yaşındaki kalıp ustası Hasan Koçak geliyor plakçıya: ‘‘Usta, DemirtaÅŸ'ın son kasedinden versene bir tane daha...’’ Sohbete kulak kabartınca cebinden PVC kaplı bir kart çıkarıp bize gösteriyor. DemirtaÅŸ'ın kasedinin kapağı bu. ‘‘Hastasıyım ne yapayım. Çıraklar aldığım kasetleri araklıyor. Bu sefer yanımdan ayırmayacağım. Ben yalnız DemirtaÅŸ'a kaşık çalarım...’’Kalıpçı Koçak pantolon cebinden çıkardığı kaşıkları parmak arasına yerleÅŸtirip baÅŸlıyor oynamaya. Hayranının jestine kayıtsız kalmıyor DemirtaÅŸ. Çıkarıyor baÄŸlamasını ve baÅŸlıyor çalmaya. RandevulaÅŸmış olsak, bu ÅŸovu DemirtaÅŸ'ın tezgahladığını düşüneceÄŸim...DÜĞÜN DELÄ°KANLIBAÅžI'NDAN SORULURMehmet DemirtaÅŸ bir yandan anlatıyor. ‘‘AyaÅŸ, Polatlı ve çevreden gelip Sincan'a yerleÅŸenler kültürlerini burada harmanladı. Bu ritim ve melodi Türkiye'ye yayıldı. Karslı, Elazığlı, Sivaslılar Sincan'a yerleÅŸtikten sonra kaşık oynamaya baÅŸlar. Ben elektro saz kullanmam. Notanın müzikte ruhu öldürdüğüne inanırım. Polatlı'daki düğünlerde çaldığımda, insanlar taksi tutup kaşık oynamaya gelir. Sincan müziÄŸinin popüler olmasında Ankaralı Turgut, OÄŸuz Yılmaz, Bülent Gökçe'nin payı inkar edilemez.’’ DemirtaÅŸ, müzikte ve oyunda gerçek merkezin AyaÅŸ'a baÄŸlı Gökler Köyü olduÄŸunu söylüyor. En iyisi uzmanına danışmak. Gökler Folklor DerneÄŸi yöneticisi Sezai Koç'la tavÅŸan kanı çay eÅŸliÄŸinde konuÅŸuyoruz. 40 yaşındaki Koç, basın yayın mezunu. Ayaklı etnografya ansiklopedisi gibi. 20 yıldır halk danslarıyla ilgileniyor. Ekibi, iddialı kutlamaların demirbaşı. Anlattıklarına bakılırsa, köy düğünlerinin temel direÄŸi ‘‘delikanlıbaşı.’’ Düğün sahibinin köyün sevilip sayılanlarından seçtiÄŸi delikanlıbaşı düğünleri baÅŸtan sona yönetiyor. MüziÄŸin ne zaman baÅŸlayacağına, hangi bölümde kaşık çekileceÄŸine, müziÄŸe ne zaman ara verip bilmece oynanacağına karar veriyor. Görevi misafirlerin sıkılmadan eÄŸlenmesini saÄŸlamak. Yatsıdan sonra köy odasında baÅŸlayan eÄŸlenceyi terk etmek yasak. Delikanlıbaşı, sabah namazından sonra Seymen Alayı oluÅŸturup ev sahibine tekmil verdikten sonra eÄŸlence bitiyor.Gökler Köyü’nde sistem saat gibi çalışıyor. Ne içip nara atan var düğünlerde ne de havaya ateÅŸ açarken balkondaki çocuÄŸu vuran. Bugüne kadar hiç asayiÅŸ problemi yaÅŸamamışlar. Tarihlerindeki tek kapışma 1949'da yaÅŸanan arazi anlaÅŸmazlığı. Tabii çalarken ritim kaçıran sazcıların başına gelenleri saymazsak...RÄ°TMÄ° KAÇIRAN SAZCIYA MEYDAN DAYAÄžI ATILIYORGökler Köyü folklor ekibinin baÄŸlamacısı Ekrem Özel, Sincan müziÄŸine elektro sazın 70'lerde girdiÄŸini anlatıyor. ‘‘OÄŸuz Yılmaz bu iÅŸin öncülerindendir. Sesteki kaymayı yaratan lezly'i ilk o kullandı. Mehmet DemirtaÅŸ'la onu izledik. 1990'da OÄŸuz Yılmaz 'Dudun mu bi Denem' kasetini yapınca bu müzik Türkiye'ye yayıldı. Korsanıyla 1.5 milyon sattı. Sincan saundu ÅŸimdi herkesin hoÅŸuna gidiyor.’’Kaşığın yeniden ortaya çıkışını elektro saza borçluyuz. 'Vua vuaa'lı sesler ortalığı sarıp parmak şıkırtısı duyulmaz olunca kaşık zaruret olmuÅŸ. Kaşıklı düğünlerin ikinci merkezi Polatlı. Müzisyen Kadir Barış'a göre, Sincanlılar arabeskle bile oynar. Ancak bölge insanı müzisyen konusunda seçici. Oynarken ritim kaçıranı affetmiyor. Vedat Çelik'in düğününde ‘‘Atım Arap’’ türküsünü çalan müzisyen nota kaçırdığı için baÄŸlaması kafasında parçalanmış. ‘‘Bizim burada oyun çok önemli. Figürleri yaparken çalınan müzikle elimizdeki kaşığın ritmi birbirine uymazsa adımlar zamanında yere basamaz. Böyle olunca da kendimizi oyuna kaptıramıyoruz. Eline tezene (mızrap) alan herkes baÄŸlama çaldığını sanıyor, gündüz patates satarken kullandığı amplifikatörü de baÄŸlamasına baÄŸlamışsa cakasından geçilmiyor. Çalarken hata yapanı özellikle Gökler Köyü’ndekiler affetmez. Elektro saza izin vermediklerinden hata hemen ortaya çıkar. Kaşığın ritmini kaçıran sazcı saÄŸlam dayaktan geçirilir.’’Kadir Barış, Gökler Köyü’nden dayak yemeden çıkan müzikçinin usta kabul edildiÄŸini, orada baÅŸarıyla düğün tamamlamanın bölgede referans yerine geçtiÄŸini söylüyor. Bu arada bir de itirafta bulunuyor. O da Kızılcıhamam'ın Çalta Köyü’nde ritim kaçırdığı için konuklardan dayak yemiÅŸ.Sincan'daki turu tamamlamadan Mehmet DemirtaÅŸ'ın bahsettiÄŸi Ankaralı Turgut'u dinlemeye gidiyorum. Toto ve Muammer Karaca'nın eski tiyatrosunda sahneye çıkıyor. Mekanı iÅŸleten Ertan Kınalı, Ä°smet Ä°nönü'nün diktiÄŸi meÅŸe aÄŸacının etrafını plastik sandalyelerle çevirmiÅŸ. Panoda Ankaralı Turgut'un afiÅŸi asılı. OÄŸuz sahneye çıktığında kadınlar saçlarını kuaförde yaptırıp geliyormuÅŸ mekana. Bekliyoruz, ama ne gelen var ne giden. Ankaralı Turgut, kuliste kurmay heyetiyle durumu deÄŸerlendirip sahneye çıkmıyor o akÅŸam.RUS REVÃœ KIZLARI MÄ°SKET OYNUYORMaydanoz Kulüp, Ankara Rüzgarlı Sokak'taki iÅŸmerkezinin zemin katında. Hafta içi olmasına raÄŸmen tıka basa dolu. Ä°ÅŸin sırrı hemen ortaya çıkıyor. Sahnedeki baÄŸlamacının çaldığı Sincan tarzı oyun havası. Oynamak isteyen dileÄŸini peçeteye yazıp gönderiyor baÄŸlamacıya. Sırası gelen sarışın Rus kızlarıyla karşılıklı misket havasını oynuyor. 14 ay önce burası da çevredeki kulüpler gibi sinek avlıyordu. Maydanoz'un iÅŸletmecisi Asıl Altun (35) kendine sordu: ‘‘Burası Ankara'ysa neden Ankara müziÄŸi yapmıyoruz?’’ Kolları sıvayıp, KuÄŸu Gölü balesini sahnelemek için gelen Rus grubuna kaşıkla Sincan havası oynamayı öğretti. Yerel televizyonlara ve gazetelere ilan verdi. Åžimdi haftanın her günü dolup taşıyor. Altun, ‘Özellikle Polatlı, Gölbaşı ve Çubuk'tan gelenlerin sayısı arttı. Cuma ve cumartesi günleri içeriye girmek mümkün deÄŸil, oynamak için sıra bekleniyor. Ali Albay'ın müziÄŸi Seymenler için çok uygun. Oynamak için sıra bekleniyor. Asker uÄŸurlama, kına gecesi, sünnet düğünü eÄŸlencesini her gece gerçekleÅŸtiriyoruz. Köy odası modelini buraya getirdik. Rus revü kızları da durumlarından memnun. Revü gösterileri sırasında çok yorulduklarını, Ankara müziÄŸiyle sabahlara kadar oynadıkları halde yorulmak bir yana rahatladıklarını söylüyorlar’diyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!