A.A.
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2007 13:04
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, yakında TBMM'den bir Ar-Ge (Araştırma- geliştirme) yasası geçireceklerini, bu yasada çok ciddi teşvikler olacağını bildirdi.
TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) işbirliğiyle düzenlenen 3'üncü Rekabet Kongresinin açılışında konuşan Şimşek, kişi başına milli geliri belirleyen en önemli faktörlerin; iş gücü kullanımı ve verimlilik olduğunu vurguladı, uzun dönemde verimlilik artışı için mutlaka fiziki altyapıya yatırım yapmaları ve bunu geliştirmeleri gerektiğini söyledi.
Şimşek, bu konuda epey ilerleme olduğunu ifade ederek, “Özellikle demir yolları ve deniz yollarını daha fazla kullanacak bir yaklaşım içerisine girmemiz lazım. O konuda ciddi çabalar var, buna devam edeceğiz” diye konuştu.
Beşeri sermayeye yatırım yapmaları, eğitime çok iyi kaynak ayırmaları, ancak eğitime ayrılan kaynağın da etkin şekilde kullanıldığına bakmaları gerektiğini belirten Şimşek, Dünya Bankasının OECD ülkeleri arasında yaptığı bir çalışmada Türkiye'nin eğitime “en fazla” para harcayan ülkelerden biri olduğunun ortaya çıktığını, ancak, başarı düzeyi itibariyle Türkiye'nin son sıralarda bulunduğunu söyledi.
Eğitimin kalitesine yoğunlaşmaları gerektiğini de vurgulayan Şimşek, “Yine uzun dönemde verimliliği arttırmak için, mutlaka Ar-Ge'ye daha fazla kaynak ayırmamız lazım, hem özel sektör hem de kamu olarak... Yakında Meclis'ten bir Ar-Ge yasası geçireceğiz. Çok çok ciddi teşvikler olacak. Neden? Çünkü bu çok önemli. O konuda, çok geç kalınmış. Hükümetimin hedefi 2012-2013'de Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranını yüzde 2'lere çıkartmaktır” diye konuştu.
-REKABET VE VERİMLİLİĞİN ÖNEMİ-
Mehmet Şimşek, verimliliği belirleyen en önemli faktörlerden birinin rekabet olduğunu, rekabetin beraberinde yenilik getirdiğini vurgulayarak, dünyanın en rekabetçi ekonomisinin ABD, bu ülkede iş gücü piyasasının esnek ve sermaye piyasalarının etkili olduğunu kaydetti.
Şimşek, “Orada yenilikçi şirketler vardır. Dolayısıyla hem bize hem size çok şey düşüyor. Türkiye'nin mutlaka bu nitelikleri kazanacak adımları, stratejileri geliştirmesi gerekiyor. Türkiye bu konuda son bir kaç yılda çok ciddi mesafe kaydetti” şeklinde konuştu.
Verimliliğin önemine de değinen Şimşek, “Verimlilik demek, istihdam artışı olmayacak demek değildir. Bu yanlış bir yaklaşım. Tam aksine, verimlilik kişi başına milli geliri arttırdığı için aslında istihdamda ciddi artışlara yol açıyor” dedi.
Bakan Şimşek, bu ikinci dönemde rekabetin önündeki engelleri azaltmaları gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Rekabetin önünde ne tür engeller var? Sektör, firma vesaire düzeyinde bir sürü idari düzenlemeler olabilir. Onlar mutlaka bu dönemde gözden geçirilecek, ayıklanacak. Göze çarpan bir kaç büyük engel var. En büyük engellerden bir tanesi büyük kamu sektörü. Çünkü büyük kamu sektörü demek, bizim harcama ihtiyacımızın yüksek olması demektir. O da yüksek vergi ihtiyacı veya borçlanma ihtiyacı doğuruyor. Hele bir de bunu yüksek vergilerle telafi etmeye kalktığımız zaman tabii ki bu kayıt dışına geçiyor. Bu defa kayıt içinde olanların durumu daha da zorlaşıyor.”
Kayıt dışının azaltılmasının önemine işaret eden Şimşek, şöyle devam etti:
“Kayıt dışı, emirle azaltılmıyor. Tabii ki iyi yaptırımlar, iyi uygulamalar, iyi idare gerekiyor. Mutlaka yükü de aşağı çekmemiz lazım. Tüm bunları, herhangi bir reformu yaparken, bunun kalıcı, olumlu bir etkide bulunması için bizim o reformlarda iki şeyi gözetmemiz lazım. Reformların zamanlaması ve sıralaması çok kritik faktörlerdir. Son derece ümitliyim. Türkiye son bir kaç yıldır ciddi bir atılım içerisinde. Türkiye'nin çehresi hızlı bir şekilde değişiyor. Biz, kendimizi başarı hikayeleriyle, birinci ligdeki en iyi uygulamalarla karşılaştırmak istiyoruz. Sınıf atlamak için yapmamız gereken çok şey var.”
AB sürecinin kendileri için çok önemli, bu sürecin özellikle ekonomik, sosyal ve siyasi transformasyon için çok ciddi bir disiplin unsuru olduğunu vurgulayan Şimşek, “Dün Brüksel'de de söyledim. Yaptığımız kabine toplantısının birinci gündem maddesi, Avrupa'daki siyasi iniş- çıkışlara rağmen bu yolda nasıl mesafe kat edebiliriz. Bence bu çok önemli bir mesaj” dedi.