'Şimdiki gençliğin yanında 60’lar hareketi çocuk işi kalacak'

BİLGİNİN NASIL KULLANILACAĞINA DAİR YASALAR SERTLEŞMELİ

Açıklığın gereği üzerine konuşurken kurumları, kuruluşları, şirketleri, hükümetleri kast ediyorum. İnsanlardan bahsetmiyorum. Kurumlar, toplumun yaratımları; topluma karşı yükümlülükleri var. Bireyin yükümlülüğü ise sadece kendine, ailesine, işverenine. Beni birey olarak toplum yaratmadı, annem ve babam yarattı.

Kişisel mahremiyet çok önemli, savunulması gerek. Kurumsal gizlilik ya da hükümetlerin gizliliği aynı şekilde savunulmamalı. Sorun şu ki, internette giderek hayatımızı daha yüksek sesle yaşıyoruz. Çok özel bilgilerimizi paylaşıyoruz ve temel mahremiyet hakkımız yerle bir oluyor. Herkesin kişisel mahremiyet stratejisi olmalı. Her şey eskisi gibi olamaz ama en azından bireyler olarak kendimizi bu kadar ortaya koymayabiliriz.

Hükümetler bilginin nasıl kullanılacağına dair daha sert yasalar yapmalı. Belli bir amaç için toplanan bilgi o amaç dışında nedenlerle kullanılmamalı. Vatandaşlar hükümetlerin sorumlu davranması için baskı yapmalı.

EN AKILLI KUŞAK ŞİMDİKİ

“Dijital yerliler” adı verilen yeni kuşağın işe yaramaz olduğuna inananlar var. Ekrana yapışık, sosyal becerilerini kaybeden, dikkatini toplayamayan, vahşi, sadece kendini düşünen narsist çocuklar yetiştirdiğimiz görüşü hakim. Bu bakış hatalı. Dünyanın dört bir yanından veriler, üniversitelerden mezun olan gençlerin sayısının her zamankinden fazla olduğunu gösteriyor. Onlar en akıllı kuşak. İnternette geçirdikleri zaman, birebir ilişkilere ayırdıkları zamandan değil, televizyon başında harcadıkları zamandan çalıyor.�Gençler arasında gönüllülük oranı tarihteki en yüksek noktaya ulaştı.

Dünyanın her yerinde gençler politik eylemlerde bulunuyor. Öyle ki, onlarınki 60’ların gençlik hareketlerini çocuk işi gibi gösterecek. 60’lar gençlik hareketi çok idealistti. Büyük kuşak farkı vardı, gençler ebeveynlerinden farklı müzikleri dinliyor, saçlarını uzatıyor, barış istiyor ve çeşitli hakları elde etmek peşinde koşuyorlardı. Bugün gençlerin istekleri çok daha elle tutulur. Koca bir kuşak işgücüne, pazaryerine katılıyor.

Benim kuşağım sizlere “Çok çalış, beladan uzak dur, okulunu bitir ve rahat bir yaşamın olsun” dedi. Ama bu doğru değildi. İspanya’da işsiz gençlerin oranı yüzde 46. ABD’de yüzde 21. Geçtiğimiz haftalarda Quebec’te Kanada tarihinin en büyük gençlik gösterisi yapıldı. 48 saatte 200 bin öğrenci sokaklara döküldü. Ortadoğu’da gençler artık mülk muamelesi görmek istemiyor. Batı Avrupa, ABD ve Kanada gibi yerlerde ise demokrasi var, o nedenle gençler mülk muamelesi görmüyor.

Dünyanın yarısında gençler demokrasi için tırmalıyor, diğer yarısında ise demokrasinin işe yaramadığını düşünüyor. Gençlerin güçlü değerleri var, çok umursuyorlar ama geleneksel kurumlardan uzaklaşıyorlar. Çünkü artık etkili olmadığını düşünüyorlar.

BASIN HİÇ OLMADIĞI KADAR ÖZGÜR

Gazetecilik her zamankinden daha önemli. Ama geleneksel araçlar yıkılıyor. Bu nedenle toplumda reform yapabilmek için yeni modeller geliştirmemiz gerek. Hiçbir zaman olmadığımız kadar özgür bir basına sahibiz. Eski merkez medya modeli tek yönlüydü ve kontrol ediliyordu; sahiplerinin ya da reklamverenin değerlerini taşıyordu. Şimdiyse internet sayesinde çok yaygın yeni bir medyamız var. İnanılmaz bir nötrlük söz konusu. Tabii ki hükümetler baskı kuruyor. Örneğin İran interneti kapatmaya çalışıyor. Bazı hacker’larla çalışıyorum, oradan biliyorum... Suriye sahte Facebook yarattı ve bunu muhalifleri tespit edip öldürmek için kullandı. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bunun geriye dönüşü yok; tren istasyondan çıktı.

SANAYİ ÇAĞI İLE KURUMLARININ BENZİNİ BİTTİ

İyimserim çünkü geleceğin tahmin edilebilir olduğunu düşünmüyorum. Bence gelecek, ancak başarılabilir. Çok farklı bir gelecek hedefleyip gerçekleştirebiliriz. Ama bunu yapabilmek için sorunları bilmemiz gerek. Bugün liderlerimiz sorunların neler olduğunu bilmiyorlar. Gençlere dair sorunların hemen hepsinin temeli aynı. Sanayi çağı ve onun kurumlarının benzini bitiyor. Wall Street’ten eski medya modellerine ve eğitime eski usul kurumlar bizi artık ileri götüremiyor. Onları yeniden inşa etmemiz gerek.

YAŞLI NÜFUS BÜYÜK SORUN

Dünyanın gelişmekte olan ülkeleriyle ilgili çok iyimserim. Çünkü bence gelişmekte olan ülkeler internet sayesinde gelişmiş ülkelerin üstünden daha hızlı atlayabilir. Küçük şirketlerin bile büyük şirketler gibi kapasiteleri var. Gelişmekte olan ülkelerin herkesin görmediği başka avantajları da var. Bunlardan biri demografileri. Batı Avrupa’da genç insan yok. Japonya ve Kore’de de bu bir sorun. Hatta Çin’de 20’lerinde çok genç var ama doğum sınırlaması nedeniyle ergen sayısı az. Hindistan’da çok genç var ama çoğu okuma yazma bilmiyor, banka hesapları yok, internet kullanmıyorlar. Ama bu sorunu çözerlerse çok güçlü ekonomileri olur.

ORTADOĞU DA BİR SONRAKİ DALGA
Ortadoğu’daki devrimler çok hızlı oldu. Her şey sallantıda. Bir sonraki dalgada gençler medyayı sadece eski hükümeti devirmek için değil, gerçek kurumlar inşa etmek için kullanacaklar. Kurum olmadan devrim yapabilirsiniz ama gücü ele alamazsınız.  �