Güncelleme Tarihi:
FRANSA’da kabul edilen İnkâr Yasası, ABD’deki Ermeni diasporası için fırsata dönüştü. 37 yıldır ABD Kongresi’nden bir soykırım yasası geçirmeye çalışan, ancak şimdiye kadar başarılı olamayan diaspora, Fransa’nın kararının ardından harekete geçti. Soykırım tasarılarının en ateşli savunucusu Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA), ülke genelinde etkinlikler organize etti. ANCA Direktörü Aram Hamparian da Paris’ten çıkan kararı kullanacaklarını açıkladı. Hürriyet’in görüşme önerisine olumlu yanıt vermeyen Hamparian, aşırı muhafazakâr Washington Times gazetesine konuştu. Hamparian, Fransa’nın ardından “Işıklar Obama’nın üzerinde” dedi. Fransa’nın ardından soykırım için yeni çarpışma yerinin Washington olacağı yorumu yapılan haberde, Hamparian’ın şu sözlerine yer verildi: “Obama, senatörken desteklediği tasarıya başkanken karşı çıktı. Ermeniler, kongrede bir tasarı kabul ettirmek için Fransız hamlesini manivela olarak kullanacak.”
88 vekilden imza
ABD’deki Türk Amerikan dernekleri ise Fransa’nın kararını sert şekilde eleştirdi. Washington merkezli Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi, Fransız yasasının kişisel özgürlükleri ihlal ettiğini belirtti. Ermeni diasporasına yakın milletvekilleri, bu dönemki soykırım tasarısını, ABD Kongresi’nin Temsilciler Meclisi kanadına 14 Haziran 2011’de sunmuştu. Soykırımın kabulünü ve ABD Başkanı’nın dış politikayı buna göre ayarlamasını talep eden 304 sayılı karar tasarısına da şimdiye kadar 88 milletvekili imza attı. Daha önce Ermeni soykırımı tasarılarına karşı çıktığı bilinen Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi’nde konunun gündeme gelmesi şimdilik çok mümkün gözükmüyor. Ermenilerin temsilciler meclisi yerine bu sefer senatoya odaklanabilecekleri tahmin ediliyor.
Tarihi sorunları hükümetlere bırakmak çok tehlikeli
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, bakanlık çalışanlarıyla yapılan bir toplantıda konuştu. Clinton, Fransa’daki İnkâr Yasası’yla ilgili, kendilerinin neden böyle bir yasa çıkarmadıkları sorusunu yanıtlarken şunları söyledi: “Yönetim olarak ifade özgürlüğünden taviz vermek istemiyoruz. Konunun araştırmacılara bırakılması en iyi yol. Bu mesele tartışılabilir ancak tarihi sorunları hükümet gücüyle çözmeye çalışmak çok tehlikeli bir kapıyı aralamak anlamına gelir.”