Bahri KARATAŞ / DHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2010 00:00
Dansözlü veda gecesiyle gündeme gelen eski Sivaslı Kaymakamı Sedat Yıldırım ve 18 sanık hakkında fuhuş ve çete suçlarından açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Hakkında 102 yıl istenen gazinocu Yüksel Sarısakal, kamu görevlilerine kadın bulmakla suçlanıyor.
UŞAK’ın Sivaslı İlçesi’nde rakılı, dansözlü veda gecesi düzenlenmesiyle gündeme gelen dönemin kaymakamı, halen Şanlıurfa Vali Yardımcısı Sedat Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 19 sanığın “Fuhuş ve çete” suçlarından yargılanmalarına başlandı. İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Yıldırım’a veda gecesi yapılan Big Boss Gazinosu’nun sahibi Yüksel Sarısakal ile birlikte 6 tutuksuz sanık katıldı. Hakkında 102 yıl hapis istemiyle dava açılan Yüksel Sarısakal suçlamaları reddederek, şunları söyledi: “Komplo kurulmuştur. Ne kaymakama ne polislere kadın temin ettim. Bekar adamım. Hayat kadınlarını kendim ve arkadaşlarım için aradım. Bu olanlar KOM şubesi ile kaymakamlık arasında doğan husumetten kaynaklanmıştır. Kaymakam benimle görüştüğü için bana mal edildi. Bu operasyon kaymakamı harcamak amacıyla yapılmıştır.”
Göz yummadım
4 yıl hapsi istenen Sedat Yıldırım’ın, Şanlıurfa Ağır Ceza Mahkemesi’nde talimatla verdiği ifadesi de şöyle: “Bu ilçede 33 ay görev yaptım. Bu sürede bu tür mekanlarda 104 kez arama yapılmıştır. Bunların 34’ü Yüksel Sarısakal’ın işlettiği iş yerinde yapılmıştır. Esnaf beni sevdiği için ilk önce belediye düğün salonunda uğurlama partisi verdi. Daha sonra buradaki partiye gittim. Hiçbir yasa dışı eyleme göz yummadım.” İddianamede, söz konusu gazinoda kadın ve uyuşturucu ticareti yapıldığı, Sarısakal’ın, yasa dışı işlerini rahat yürütmek için kamu görevlilerini gazinosuna sürekli çağırdığı, hatta kadınlarla bu kişilerin birlikte olması için imkan sağladığı öne sürülüyor.
Etik Kurul kınamıştı
KAMU Görevlileri Etik Kurulu, veda gecesiyle ilgili Sedat Yıldırım’ı kınamıştı. Kurul kararında, “Kaymakamın bu tutumu, görevinin gerektirdiği itibar ve güveni sarsıcı niteliktedir. Kaymakamda bulunması gereken etik liderlik görevleriyle de bağdaşmamaktadır. Bu durumun halkın kamu yönetimine olan güven duygusunu sarsacağı açıktır” denilmişti.