Güncelleme Tarihi:
TAHRİBAT ARTABİLİR
“İnternet medyasından veya sosyal medyadan ‘Silivri’yi işgal et’ şeklinde bir yayılma başladı. Silivri’yi kimsenin işgal etmeye hakkı yok, yetkisi de yok, imkanı da yok. Göze hoş gelmeyen bir takım olaylar yaşanabilir ama Silivri’deki mahkeme mutlaka görevini yapacak şekilde korunur. Olayların bu şekilde büyümesi karşısında nerede duracağını, kimin hayatına mâl olacağını, kimin yaralanacağını önceden tespit etmek mümkün değil. Maksat ateşi büyümeden söndürebilmek. Ateş büyüdükçe kaç hektarlık bir arazi yok olacak bunu bilemezsiniz. Bazen de rüzgar gittikçe büyütebilir, tahribat daha da artabilir.
ÜNİVERSİTELER VE SPOR
Önümüzdeki dönemden itibaren bu protestoların farklı amaçlarla ve farklı şekillerde gündeme gelebileceği yönünde istihbaratımız var. En azından eylülden sonra üniversitelerin açılmasını, spor gösterilerini bahane edebilirler. Farklı günleri kendi amaçları bakımından çok önemli saydıkları için o günlerde yine geçmişte yaşadığımız olaylara benzer bir takım davranışlarda bulunabilirler. Bunlara kesinlikle müsaade edilmez.
ANA MEKANİZMA ÖCALAN
Çözüm süreci hedefe doğru, ağır aksak da olsa, yavaş da olsa ilerliyor. Önemli olan ana mekanizmanın, güç odağının çözüm sürecinde, Öcalan’ın gösterdiği istikamette hareket etmesi. Sayın başbakanımız da hükümetimiz de çözüm sürecinin sonuna kadar takipçisiyiz. Bu baldıran zehiri içmekse, içmek, bu iktidardan gitmekse de gitmek.
DİLLERİ FAZLA UZUN
(Örgüt yöneticilerinin) Sinir uçlarımıza dokunarak, bizim üzerimizden güç gösterisi yapmaları bizim sabrımızı zorlamaktır. Bu sadece (Murat) Karayılan, (Sabri) Ok, (Duran) Kalkan, şu, bu değil. İçeridekiler de. Sayın (BDP Genel Başkanı Selahattin) Demirtaş da başta olmak üzere, özellikle partisinden dili çok fazla uzun, çok sivri, sinir uçlarına çok dokunan bazı milletvekillerinin çok dikkatli olmaları lazım. Susmaları lazım.
PİŞMAN ETMESİNLER
Şiddet içermeyen propagandayı suç olmaktan çıkardık. Bizi pişman etmesinler. Bu, içerideki milletvekiline de dışarıdaki siyasetçiye de yaradı. Ama siz böyle her gün kavga, her gün hakaret, her gün dövmek, her gün insanları kötüye sevk
etmek yolunu tercih ederseniz, bu Türkiye için iyi olmaz ve buna mutlaka bir cevap verilir. Bir çekilme var, bunu biz de biliyoruz. Bir çekilme var, yüzde 100’e ulaşmadı. Yüzde
100 için verilen tarihler belki eylül-ekim aylarıdır.”