Güncelleme Tarihi:
Saygun'un oğlu Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak'a bir e-mail gönderip babasının sağlık durumunu anlatıp feryat etti.
İşte o e-mail:
"Geçtiğimiz hafta cezaevi reviri babamın yatarak tedavi edilmesi lâzım diyerek, Silivri Devlet Hastanesi'ne onu sevk etti. Buradaki doktorlar ilgisiz ve küstah tavırlar sergilediler. 'Geç şurda otur, bekle' türünden söylemlerle, muayene olayını psikolojik bir baskının parçası haline getirdiler. Muayenede, akciğerlerinde 3 litre su biriktiği ortaya çıktı. Buna rağmen 'yatmasına gerek yok' diye cezaevine geri gönderdiler. Ayrıca 'kuru iğne' adı verilen tedavinin uygulanması gerekmekte, bu da Silivri hastanesinde yok. 2 ay gibi kısa bir sürede 10 kilo kaybetti babam. Adli Tıb'ın, babamın cezaevine gidebilmesi için koyduğu en önemli şart, poliklinik hizmetlerinin sağlanabilmesiydi. Kardiyolog, nörolog, dahiliye ve nefrolog uzmanlarının sürekli kontrolü altında olması gerektiği söylenmişti. Ve bu hastalıklara uygun bir diyet uygulanması da şart idi. Cezaevinde çıkan yemeğe tuz koymamakla, diyet yemek olmuyor. Babamı son gördüğümüzde tekerlekli sandalyedeydi. Ciğerlerindeki 3 litre su sebebiyle konuşurken nefes nefeseydi. Gözyaşlarıyla döndük evimize."