Güncelleme Tarihi:
Cezaevinde geçirdiği 2 yıl 7 ayın ardından koğuş arkadaşlarını bırakan ve onların ismi geçtiğinde gözleri dolan emekli komutan, 3 noktayı özellikle vurguladı: “1- Silahlı Kuvvetler nizami şartlar için yetişmiş. Harp eğitimini bile nizami şartlarda almış bir kurumdur. Belden aşağı yapılan saldırıların eğitimini almış bir kurum değildir. 2- Yeniden yargılama yapılırsa bu halkın önünde yapılsın ki halk yaşananları görsün, TV’de yayınlansın. Hangi hâkimlerin olduğu önemli değil. 3- Silivri’de, cezaevindeki bıraktığım silah arkadaşlarımın hepsi suçsuz. Bunu biliyorum. Balyoz vb davalarda yatan bu insanların 1 dakika bile cezaevinde kalması ne hukuka ne insanlığa ne de vicdana sığar.”
YENİLERDEN ARAYAN YOK
Cezaevinde kaldığı süre içinde 280 kitap okuduğunu anlatan Iğsız, bu sırada çalan telefondaki kişinin ‘Geçmiş olsun’ dileklerini, “Teşekkür ederim Sayın Cumhurbaşkanım” şeklinde yanıtladı. “Arayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül müydü?” sorusuna ise tebessümle, “Hayır. Yenilerden arayan yok. 10. Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer’di” yanıtı verdi. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in de aradığını söyleyen Iğsız, Ergenekon, Balyoz vb davaların bir kurgu içinde planlı olarak gerçekleştirildiğini savunarak şöyle konuştu: “Bu yargılamaların Silivri’de yapılması tesadüf değil. Hepsini bilerek yaptılar. Yargılamayı kamuoyundan kaçırdılar. Balyoz davasında Deniz Kuvvetleri büyük zaafiyete düşürüldü. Deniz Kuvvetleri bu davalarda büyük ve ciddi bir yara almıştır. Gerçek olarak hissettiğim ama söyleyemediğim duygularımsa bundan daha ağırdır.”
BAŞBUĞ İLE KIRGINLIK YOK
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile arasının bozuk olduğu iddialarını ise Hasan Iğsız kesin bir dille yalanlıyor: “Öyle bir kırgınlık, dargınlık yok aramızda. Cezaevinden çıktıktan sonra henüz görüşmedik ama en kısa zamanda kucaklaşırız. Tahliye olduğu gün hepimiz İlker Paşa’nın adına çok sevindik.”