Güncelleme Tarihi:
Şile Alacalı Mahallesi, Sadıklı ve Doğancılı deresinden karışan çamur ve atıklarla denizin rengini değiştirdi. İddialara göre, bölgeye yakın olan bazı maden ocakları atık depolarında biriken atıkları, yağmurlu havayı bahane edip depo kapaklarını açarak derelere bırakıyor. Bu atıklar ise derelerin kirlenmesi ile birlikte denizin de kirlenmesine neden oluyor.
TEDİRGİN OLMALARINA RAĞMEN DENİZE GİRMEYE DEVAM EDİYORLAR
Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte tatilciler denize girmeyi ihmal etmiyor. Bazıları tedirgin olduğunu söyleyerek, denize girmediğini, bazıları ise sıcak havadan ve pandemiden bunaldığını söyleyerek, denize gireceklerini belirtti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre, bölgeden numune alınarak, incelemeye gönderildi. Bölgede çalışmalar devam ediyor.
Yıllardır aynı sorunu yaşadıklarını ve bir an önce çözüm bulunmasını istediğini söyleyen Alacalı Köyü Muhtarı Ferhat Çağlayan, "Köyümüzün üst kısımlarında bulunan maden ocaklarından kaynaklanan, dere yataklarında biriken çamurların yağmur ve sel sularıyla denize kadar inmesi bizim derdimiz. Yıllardır sorunumuz, bir türlü çözüm bulunamadı. Derelerimiz bitti, ormanlarımız bitti, sıra denize geldi. Vaziyet ortada. Su iki renk hatta üç renk. Anlatmaya gerek yok. Üzülüyoruz. Yıllardır bu maden ocaklarına bir önlem alınmadı" diye konuştu.
Fabrika ve ocakların atıklarını bıraktığı Doğancılı deresinde inceleme yapan Muhtar Ferhat Çağlayan "Şu an burası Doğancılı deresi. Diğer tarafta da dere var. İki derenin arasındayız. Köyün üst kısımlarında bulunan maden ocakları, silis kum fabrikalarının biriktirdiği çamurlar bu dereyi bu vaziyete getirdi. Şu kenarda gördüğünüz çamurlar, yağmur sularıyla dere yükseldiği zaman bu çamurlar olduğu gibi denize iniyor. Denizin rengi de bu sebepten iki renk. Ufak bir yağmuru fırsat bilip, biriken suların önlerini açmalarından denizi bu hale getiriyorlar" şeklinde konuştu.
"TEDİRGİN OLDUK, BİR ŞEYLER YAPILMALI"
Ailesiyle Alacalı Sahile gelen Berkay Uğur, "Buranın girişinde bir arkadaş var uyardı, gelirken. 'Suyun rengi çok bulanık, buradaki fabrikalardan kaynaklanıyor' diye. Çok fazla giremedik, denize. Bir serinleyip çıktık. Yüzemiyoruz. İnsanlar tedirgin oluyor tabi. Çocuk çok fazla burada. Çok sağlıklı değil. Artık buradaki fabrikaların filtreleme sistemleri mi kontrol edilmeli, suya atılan şeylerin ne olduğu mu öğrenilmeli bilmiyorum ama bir şeyler yapılmadı" ifadelerini kullandı.
"TEDİRGİN OLDUK AMA GİRDİK, İNŞALLAH BİR TEHLİKESİ OLMAZ"
Ahmet İbiş ise, "Fark ettik denizi. Biz de bir tedirgin olduk, ilk geldiğimizde. Maden ocaklarının atıklarının karıştığı ile ilgili bir duyum aldık ama ülke olarak zor bir süreçten geçtik. Korona bizi çok bunalttı. Girdik suya, ne yapalım. İnşallah, bir tehlikesi olmaz" dedi.