Silahlar sustu ekonomi ve sosyal hayat ÅŸahlandı artık konser için meydandalar

Güncelleme Tarihi:

Silahlar sustu ekonomi ve sosyal hayat şahlandı artık konser için meydandalar
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 08, 2003 00:00

Bir yanda bale okulları, güzellik merkezleri, bowling salonları, bir yanda beÅŸ yıldızlı oteller, fiyatları yüz bin dolardan baÅŸlayan Ä°talyan mutfaklı, yüzme havuzlu son derece lüks daireler. Bir yanda arka arkaya açılan iÅŸ merkezleri, özel hastaneler, pet klinikleri. Tarih ve tabiat da ihmal edilmiyor elbette. BirleÅŸmiÅŸ Milletler, Unesco ve Avrupa BirliÄŸi'nin desteÄŸiyle tarihi surlar restore ediliyor, Keçi Burcu'nda olaÄŸanüstü güzellikte kiliseler gün ışığına çıkartılıyor. Bir baÅŸka açıdan bakıldığında, koca kent tam anlamıyla kültür sanat faaliyetlerine vurmuÅŸ kendini. Sanat Sokağı, sinema ve tiyatro salonları açılıyor, konserler birbirini kovalıyor. Fazıl Say'ı Borusan Ä°stanbul Filarmoni Orkestrası, Sezen Aksu'yu Selda izliyor. Ä°stanbul, Ä°zmir veya Ankara entelektüelleri arasındaki yeni trend de Diyarbakır'a gitmek, oradaki etkinliklere katılmak. Sadece yazar çizerler deÄŸil Diyarbakır yollarına düşen; Ceylanlar, Polatlar, Çizmeciler, 3M Migros'uyla Koç, Çarşı'sıyla Boyner, kültürel yatırımlarıyla Osman Kavala da alıyor sahnedeki yerini. 20 yıl boyunca makûs talihiyle baÅŸbaÅŸa kalan Diyarbakır, yeni bir çehreye bürünüyor. Bir zamanlar buldukları ilk vasıtayla kenti terk edenler üçer beÅŸer geriye dönüyor. Çocuklara yönelik projeler de oturduÄŸu zaman yerli yerine, siz asıl o zaman seyreyleyin ışığın ve aÅŸkın nasıl DoÄŸu'dan yükseldiÄŸini...MUSA AKKUM (Ä°ÅŸadamı)Topraklar, Ceylanlar, Polatlar, Boyner geldiSiz sadece mühendislik hizmetleriyle deÄŸil, sivil toplum örgütleriyle de ilgileniyorsunuz galiba?- Evet, Anadolu Kültür A.Åž.'nin kurucu üyesiyim. Helsinki YurttaÅŸlar Meclisi temsilcisiyim. Yine Diyarbakır Sanat Merkezi'nin kurucuları arasındayım. Zaman zaman da Radikal Ä°ki'de yazılar yazıyordum. TÄ°GRÄ°S olarak neler yapıyorsunuz?-Valilikle ve belediyeyle koordinasyon içindeyiz. Sadece Diyarbakır'a deÄŸil, bölgenin diÄŸer belediyelerine de zaman zaman tavsiyelerde bulunuyoruz. Diyarbakır'ın altyapısını da biz yapıyoruz. Eski belediye döneminde 60 milyon dolara verilen kanalizasyon ÅŸebekesi iÅŸi yeniden projelendirildi ve 12 milyon dolarlık bir maliyet belirlendi. Çalışmalarımız bu hızla giderse, 2004'ün sonuna doÄŸru Diyarbakır'ın altyapı sorunu kalmayacak. Zaman zaman Diyarbakır'a geldiÄŸiniz için piÅŸmanlık duyduÄŸunuz oluyor mu?- Büyük kentlerin kendine göre avantajları ve dezavantajları var. Ama ben Diyarbakırlı'yım ve hemÅŸerilerime hizmet etmekten memnunum. 2000'den itibaren Diyarbakır'ın cazibe merkezi haline geldiÄŸi görüşüne katılıyor musunuz siz?-Özellikle 1999'dan sonra, bölgedeki güvenlik sorununun çözümlenmesiyle birlikte, Diyarbakır'ın potansiyeli su yüzüne çıkmaya baÅŸladı. Bu da ekonomik kalkınmaya yansımaya baÅŸladı hemen. Henüz yeterli deÄŸil ama hem bölge insanının giriÅŸimciliÄŸi, hem de uluslararası yatırımcılar biraraya geliyor. Artık Diyarbakır birçok firmanın gelip iÅŸ yapmak istediÄŸi bir bölge. Mesela Ä°srail'den, ABD'den bazı giriÅŸimciler gelip bizimle görüştü, GAP bölgesi için ortak proje geliÅŸtirmemizi teklif ettiler. Ayrıca Avrupa BirliÄŸi ile ortak projelerimiz var. Mesela kanalizasyon, içme suyu ve arıtma için Avrupa Yatırım Bankası'ndan kredi alıyoruz. Üç yılda Diyarbakır'a aktarılan sermaye 180 milyon marka yakındır. Bu projelerle biz yaklaşık 800 kiÅŸiyi istihdam ediyoruz. Bunların ailelerini de düşünürseniz sayı daha da artar. Ãœstelik bu kredilerin bir kısmı hibedir. Kalanı da çok düşük faizlidir. DeÄŸiÅŸimi somut olarak gözleyebiliyor musunuz?-Kesinlikle. Sadece ekonomide deÄŸil, kültür ve sanat aktivitelerinde de büyük bir canlılık baÅŸladı. Çatışmaların yoÄŸun olduÄŸu dönemde kimse sokaÄŸa çıkamazdı. Bugün küçük bir konser olduÄŸunda binlerce kiÅŸi toplanıyor meydanlara. Ä°ÅŸadamları da dönmeye baÅŸladı mı Diyarbakır'a?-Asıl sevindirici olan da bu zaten. Topraklar, Ceylanlar ve Polatlar geldi. Diyarbakırlı iÅŸadamları belirsizlik dolayısıyla eskiden Diyarbakır'a yatırım yapamaz, yapmak şöyle dursun, kaçardı. Åžimdi sadece Diyarbakırlı iÅŸadamları deÄŸil, Diyarbakırlı olmayanlar da geliyor. Migros'la Koç, Çarşı'yla Boyner, kültür sanat yatırımlarıyla Kavala ilk aklıma gelenler. Bölge insanı, diÄŸer yatırımcıları da peÅŸinden sürüklemeye devam edecektir.KEMAL CELAL POLAT KÖYÃœ100 bin dolarlık daireler tükendiBakmayın siz adının köy olduÄŸuna. Polat Residence, Polat Millenium AlışveriÅŸ Merkezi, Polat Tower Ä°ÅŸ Merkezi, Polat Park Villaları ve Benzin Ä°stasyonu. Bunlar, Kayapınar semtinde bütün heybetiyle yükselen komplekste yer alan birimlerden bazıları. En son inÅŸaat teknolojisiyle, birinci sınıf malzemeyle yapılan ve 70 milyon dolara mal olması beklenen kompleksteki daire fiyatları 70-100 bin dolar arasında deÄŸiÅŸiyor. BeÅŸ blokta yükselen 300 dairenin tamamına yakını satılmış durumda. KUTBETTÄ°N ARZU (Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası BaÅŸkanı)SavaÅŸ bitti rahatladıkYaÅŸanan olaylar, ekonomik krizler ve depremler nedeniyle Diyarbakır ekonomik açıdan hak etmediÄŸi bir konuma sürüklendi. Özellikle boÅŸaltılan köyler yüzünden gelen göç, ekonomik yapıyı tahrip etti. Huzur ortamı saÄŸlandıktan sonra bazı ÅŸeyler rayına oturmaya baÅŸladı. Ancak bu kez de ABD'nin Irak'ta yürüttüğü savaÅŸ durgunluÄŸa sebep oldu. SavaÅŸ bittikten sonra rahatladık. 2000'den itibaren baÅŸlayan kısmi canlanmanın artarak devam edeceÄŸini düşünüyoruz. 20 yıllık geriye gidiÅŸ, bir ekonomik ÅŸahlanış olarak gündeme oturacaktır. Bunun ilk belirtileri görülüyor zaten. Hükümet de bunu dikkate alarak, bölgeye yatırım yapacak iÅŸadamlarına kolaylıklar saÄŸlamalıdır. Bölgeyi terk eden sermayenin geri gelmesi için bu ÅŸarttır. Toprak'ın Lice'de, Polatlar'ın Diyarbakır'da yaptığı yatırımların teÅŸvik edilmesi, sermaye akışını güçlendirecek. Konfeksiyoncular böyle bir fırsat bekliyor mesela. 3M Migros geçen ay açıldı, Çizmeciler Ä°stanbul'a gitmiÅŸti, gelip beÅŸ yıldızlı Klass Oteli yaptılar, Prestij Otel bir önceki sene açıldı, Mega Center, beÅŸ ay önce açıldı. Ancak bunların yeterli olduÄŸunu söyleyemeyiz. Turizm potansiyeline yapılacak yatırımlar, Diyarbakır'a döviz akışına sebep olacaktır. NURCAN YAÅžAR (Kitap Diyarı)Nurcan YaÅŸar, yıllar önce ailesiyle birlikte Ankara'ya göç etmiÅŸ bir genç kız. Bir yıl önce Diyarbakır'a dönüp Kitap Diyarı'nda çalışmaya baÅŸlamış. Burası, kent merkezindeki Ofis semtinde ve Sanat Sokağı'nın hemen ortasında. Kafesiyle, pırıl pırıl raflarıyla, ferah mekánıyla BeyoÄŸlu'nda görmeye alıştığımız türden bir kitapçı. Nurcan, Diyarbakır'a dönmekten memnun olduÄŸunu, kitapçıda çalışmaktan ise özellikle memnun olduÄŸunu söylüyor. VerdiÄŸi bilgiye göre, Kitap Diyarı'nın dışında Avesta ve Kelepir kentin büyük kitapçıları arasında yer alıyor. Sadece kendilerinde 3 bin 500 kitap bulunduÄŸunu, iÅŸlerin de hiç fena olmadığını söylüyor.MEHMET ÇETÄ°N (Sinemacı) 10 salon var yakında 15 olacakDiyarbakır'ın ilk önemli alışveriÅŸ merkezlerinden Galleria'daki dört sinemanın iÅŸletmecisi olan Mehmet Çetin, video-kasetin moda olduÄŸu dönemlerde bölge bayiliÄŸi yapmış. Galleria'da sinema salonlarının da yer alacağını duyunca, talip olup sinemacılığa soyunuyor. O zamana kadar Diyarbakır'da porno film oynatan birkaç sinema dışında gidilebilecek bir mekán yok ne yazık ki. Ancak, Galleria sinemalarından sonra onlar da pornodan vazgeçip vizyon filmlerine geçmek zorunda hissediyorlar kendilerini. Böylece sinema salonu sayısı 10'a yükseliyor. Ancak Mehmet Çetin sadece vizyon filmleriyle yetinmez. Avrupa Gezici Film Festivali derken, ‘‘SarhoÅŸ Atlar Zamanı’’ adlı film tam bir patlama yapar. 20 bin kiÅŸi izler bu filmi. Mehmet Çetin, kendi sinemasında oynamamakla birlikte, bütün dünyayla aynı anda vizyona giren Matrix Reloaded'ın önünde uzanan kuyruklardan da söz ediyor keyifle: ‘‘Düşünün ki, Diyarbakır'ın potansiyel sinema seyircisi olan kesimi Batı'ya göç etti. Onların yerine köyleri yakılan insanlar geldi. Onlar hayatlarında sinema görmemiÅŸ insanlardı. Buna raÄŸmen Diyarbakır'da 10 sinema bulunması, bu sayının birkaç ayda 15'e çıkacak olması çok sevindirici bir geliÅŸme.’’ Diyarbakır bu filmleri izliyorSarhoÅŸ Atlar ZamanıVizonteleKüçük Adam Büyük AÅŸkKahpe BizansGladyatörMETÄ°N BORAN (Tiyatro Yönetmeni)Dört yıl Almanya'da çeÅŸitli oyunları sahneledikten sonra Diyarbakır'a dönen Metin Boran, 2000'de Diyarbakır Åžehir Tiyatrosu'nda, Murathan Mungan'ın yazdığı Mahmut ile Yezida'yı koyuyor sahneye. Oyun 65 kez perde açarak Diyarbakır için rekor sayılabilecek bir baÅŸarıya imza atıyor. Üç yıl içinde ‘‘siyasal söylemin yerini sanatsal söylemin aldığını’’ belirtiyor Boran. Åžimdi artık çocuk oyunlarına ağırlık verecek. Diyarbakır bu albümleri dinliyorMetin-Kemal Ciwan Haco KardeÅŸ TürkülerUmut AltınçaÄŸÄ°lkay AkkayaJALE ALAYBEYOÄžLU (Arkeolog)Diyarbakır’da bir NiÅŸantaÅŸlıNeredeyse bütün Diyarbakırlılar'ın tanıdığı Jale AlaybeyoÄŸlu, Ä°stanbul NiÅŸantaşı doÄŸumlu. Ailesi de hálá NiÅŸantaşı'nda yaşıyor. Ä°stanbul Ãœniversitesi'nde arkeoloji okuyan AlaybeyoÄŸlu, Almanya'da doktora yaptıktan sonra yeniden dönüyor Ä°stanbul'a. Dicle Ãœniversitesi'nde Arkeoloji Bölümü kurmak için teklif alınca, hiç düşünmeden Diyarbakır'da alıyor soluÄŸu. Öğrenciyken de birkaç kez kazı için gelmiÅŸ Diyarbakır'a. O nedenle bölgeye fazla yabancı deÄŸil, daha önemlisi seviyor bu insanları ve bu toprakları. Arkeoloji Bölümü kurarken karşısına çıkan öğrenciler onu bu bölgeye daha bir baÄŸlıyor. Öğrencilerine, hayatın sadece Ferhat Tunç dinlemekten ibaret olmadığını anlatıyor mesela. BaÅŸka ÅŸiirlerin yazıldığını, baÅŸka ÅŸarkıların söylendiÄŸini anlatıyor. Birkaç yıl diye geldiÄŸi halde tam altı yıldır Diyarbakır'da. Åžimdi ODTÃœ'ye baÄŸlı TAÇDAM'ın (Tarihsel Çevre DeÄŸerlerini AraÅŸtırma Merkezi) küçük ofisinde, hem geçinmeye, hem de yaÅŸamaya çalışıyor: ‘‘İstanbul'da kaybolup gidebiliyor insan. Oysa burada her ÅŸeyi daha net görebiliyorsun. Çünkü fazla konuÅŸmadan iÅŸ yapıyorsun ve iÅŸin sonuçlarını alıyorsun. Belediye de, valilik de seni sevmiyor ama insanların sevmesi yetiyor. Burada büyük beklentim olmadığı için daha huzurluyum.’’Diyarbakır bu kitapları okuyorYüksek Topuklar, Murathan MunganBedirhan, Ä°lhami SidarÄ°mparatorluk, Antony NegriKürtler, Hasan CemalDiclenin Sürgünleri, Mehmed UzunMELÄ°KE COÅžKUN (Diyarbakır Kültür Merkezi)Fransa’ya gidecektim Diyarbakır’a geldimDiyarbakır Kültür Merkezi, Osman Kavala'nın öncülüğünde pek çok sanatçının katılımıyla kuruldu. Avrupa BirliÄŸi'ne baÄŸlı olan Open Society (Açık Toplum) Enstitüsü fonundan da destekleniyor. Amaç, kalıcı bir kültür merkezi oluÅŸturmak ve gençlerin bir meslek sahibi olmasını saÄŸlamaktı. Burada önemli olan, dışarıdan insanların bu merkezi kurmasıydı. Ben bölgeden bir insanım ama Ankara'da turizmcilik yapıyordum. Fransa'ya gidecektim, o arada Diyarbakır'a geldim. FotoÄŸraf atölyesinde çocuklarla çalışacakken bu proje çıktı ortaya. Ben de kabul ettim. Benim gibi dışarıda okuduktan sonra Diyarbakır'a dönen pek çok insan var. Borusan'dan BeÅŸiktaÅŸ Kültür Merkezi'ne kadar pek çok kuruluÅŸla iÅŸbirliÄŸi içindeyiz.ERDÄ°NÇ BULUT (Mega Center Yönetim ve Organizasyon Müdürü)AlışveriÅŸ merkezi kültürü yerleÅŸiyorAlışveriÅŸ merkezi kültürü oluÅŸmaya baÅŸladı mı Diyarbakır'da?- Diyarbakırlılar, alışveriÅŸ merkezi kültürüne yavaÅŸ yavaÅŸ alışıyor. Diyarbakır memura endeksli bir ÅŸehir. Daha zengin olanlar alışveriÅŸini gidip Ankara veya Ä°stanbul'dan yapabiliyor. Biz, büyük kentlerde bulabileceÄŸi malı ayağına getirerek bunu kırmaya çalışacağız. Eskiden insanlar buradan kalkıp Ä°stanbul'a gider ve iÅŸ bulurdu. Siz bunun tersine bir örneksiniz.- 1997'de ilk açılan Migros'un maÄŸazacılık programını yazan bir firmada çalışıyordum. Megacenter'ın sahibi Sıddık Kurul Bey ve damadı Adnan Tutka Bey'le tanışmamız bu yıla kadar uzanır. 2001'de kriz dolayısıyla bir yıl iÅŸsiz kaldım. Tam o sırada teklif aldım ve kalkıp geldim.Tereddüt geçirdiniz mi?-Tabii iÅŸ Diyarbakır'da olduÄŸu için bazı tereddütlerim vardı ama bu insanları tanıdığım ve ÅŸirket profilini de az çok bildiÄŸim için kabul ettim. Sadece ben deÄŸilim hem burada, hem de ÅŸirket bünyesinde, daha önce Ankara, Ä°stanbul, Ä°zmir gibi kentlerde çalışmış arkadaÅŸlarımız var. Mega Center, Diyarbakırlılar tarafından nasıl karşılandı?-Ä°lk aylarda çok büyük bir izdiham vardı. Bu izdihamın önemli bir kısmı meraktan kaynaklanıyordu. Çünkü bunun örneÄŸi yok Diyarbakır'da. Sinemalarımız aktif hale geçip merak duygusu yatıştıktan sonra asıl müşteri profili çıkacak ortaya. Bizim hedefimiz, hafta içi 12-13 bin, hafta sonu 20-22 bin arasında bir müşteri potansiyeli. Åžu anda hafta içi 7-8, hafta sonu 13-14 bin arasında deÄŸiÅŸiyor.Mega Center'ın sahibi Sıddık Kurul, 22 yıllık öğretmenlik hayatı boyunca da ticaretle hep ilgilenmiÅŸ. Kurumsal kültüre, Arçelik'in beyaz eÅŸyalarını satarak girdiÄŸini, Migros'la bu kültürü geliÅŸtirdiÄŸini söylüyor. Mega Center'ı da bu kurumsal kültürün doÄŸal bir sonucu olarak deÄŸerlendiriyor. Kurul, halk rahat bırakıldığı takdirde, kısa sürede çok daha büyük ve ÅŸaşırtıcı geliÅŸmeler yaÅŸanacağını özellikle vurguluyor. NAZÄ°F AKBAL(Akbal Beauty Club)Ä°stanbul’da zor bulunurBu iÅŸ nereden aklınıza geldi?-Biz burayı 5 AÄŸustos 2000'de Mehmet Ali Erbil'in filan katıldığı bir törenle açtık. Bir ilki gerçekleÅŸtirmek istedim. Buranın bayanlarının da böyle ÅŸeylere layık olduÄŸu düşüncesiyle hareket ettim. Daha önce böyle bir iÅŸ yapmış mıydınız?-Benim iÅŸim ecza depoculuÄŸu. Önce bu iÅŸi yapan insanların bir araya geldiÄŸi fuarlara katıldım ve onlara akıl danıştım. Gelip yerimizi gördüler, potansiyeli farkettiler ve beni teÅŸvik ettiler. Ne kadara mal oldu bu salon? -770 bin dolara. Böyle bir kompleks, bırakın Diyarbakır'ı, Ankara veya Ä°stanbul'da bile zor bulunur. Ä°lgi nasıl?- BaÅŸlangıçta subay, polis ve bürokrat eÅŸleri büyük ilgi gösterdiler. Zamanla yerli halk da ilgi göstermeye baÅŸladı. Harcadığınız parayı ne kadar zamanda kazanacaksınız?- En azından bir on yıl geçmesi lazım. Kaç kiÅŸi çalışıyor burada?-15 kiÅŸi. Estetisyenimiz var, doktorumuz var, aerobik ve step için dışarıdan bir hoca yardımcı oluyor bize.Erkeklere de hizmet vermeyi düşünmediniz mi?- Açık söylemek gerekirse erkeklere hizmet veren yerler çok daha iyi iÅŸ yapıyor. Ama bizim amacımız bayanlara hizmet götürmek. Diyarbakır'da erkeklere estetik hizmeti götüren yerler var mı?- Var, hem de çok var. Ben bunları takdirle karşılıyorum. Diyarbakırlılar en çok ne istiyor?-Epilasyon. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!