Silahlar konuşuyor, insan dövülüyor İmam Adnan Sokak'ta neler oluyor?

Güncelleme Tarihi:

Silahlar konuşuyor, insan dövülüyor İmam Adnan Sokakta neler oluyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2003 01:53

Beyoğlu, İstanbul'un melekle şeytan arası başkentidir. Asil, köylü, zengin, fakir, avam, entelektüel, türbanlı, metalci... Türkiye'nin bir özetidir.

İşte İmam Adnan Sokak da minör bir Beyoğlu'dur. Özetin özetidir. 200 metrelik bu sokakta sağlı sollu her türlü mekanı bulup, her türlü insan ve olayla karşılaşılır, kimse de gördüklerine, duyduklarına şaşırmadan yoluna devam eder. Ta ki, bundan birbuçuk ay öncesine kadar. 15 Ağustos akşamı saat 20.00 sularında, bu sokakta karşılıklı iki grup, çayını kahvesini içen insanların karşısında, fütursuzca birbiriyle silahla çatıştı ve yoldan geçen iki kişi yaralandı. Ama tesadüfe bakın ki, 15 ayrı silahtan çıkan 50 kurşundan bir tanesi dahi çatışan grubun kılına bile değmedi. Olan, yoldan geçen bir polis ve öğrenciye oldu. Geçen hafta Şafak Pavey de bu sokakta dövüldü. Bu zamana kadar Beyoğlu'nun herhangi bir yeri kadar tehlikeli olan bu sokakta neler oluyordu? Huzursuzluğun sebebi neydi? Kimin kimden alıp veremediği vardı? Niye kapkaç bu sokakta alıp başını yürümüştü? Derya Tuna'nın vurulmasına da adı karışmış biri, sokakta ne yapmaya çalışıyordu? Olayları anlamak için gittiğim İmam Adnan Sokak'ta bu soruların cevabını ararken bazen kapılarından kovuldum, bazen de olan biteni anlatmak için can atan ama adının asla yazılmasını istemeyen esnaftan, sokakta olup biteni anlamaya çalıştım.

Hafta içi nüfusu iki, hafta sonu nüfusu dört milyona kadar çıkan bir ilçe düşünün. Yani, kalabalıkta neredeyse İzmir'le yarışıyor. Sokakları keza öyle. Sadece bir sokağına bile uğrayan insan sayısı, Türkiye'nin pekçok ilçesinden daha kalabalık. İşte İmam Adnan Sokak da bunlardan biri.

Sokaktan günlük gelip geçen kişi sayısı 100 bin! Ve son zamanlarda bu sokakta bir şeyler oluyor. Karşılıklı iki grubun rant kavgası yüzünden çıkardığı olaylarda, olan sokaktaki mekanları ikinci evi gibi kullanan müşterilere ve esnafa oluyor.

Filmi başa sarıp İmam Adnan Sokağı anlatmakla başlamalı herhalde işe. 200 metrelik bu sokağın geçmişinde sadece pavyonlar varken, son 10 yıldır bu sokakta açılan kafe, bar, kültür merkezi ve lokantaların sayısı 40'ı buldu. ‘‘Yıkılmadım ayaktayım’’ diyen 2-3 pavyon sahibinin de başı hálá dik. Bu pavyonlardan biri sadece travestilere hizmet ederken, diğeri ‘‘ne olursa olsun, yeterki müşteri olsun’’ diyor ve herkese kapısını açıyor. Dernek adı altında kumar oynatılan mekánların sayısının ise 2-3 olduğu söyleniyor.

SOKAĞIN ABİSİ GANİ GÜNER

Geçmişten beri sokağın ‘‘abileri’’ var. Bunlar bazen Rizeliler, bazen Sivaslılar, bazen de Batmanlılar olmuş. Şu andaki ‘‘abi’’ ise Bingöllü Gani Güner (40).

Yaklaşık 20 yıldır bu sokakta ve sokağın içinde bir Ganyan Bayii, ocakbaşı ve büfesi var. Sokaktaki esnaf Gani'den rahatsız veya şikayetçi görünmüyor. Popüler mekánlardan birinin sahibi onun için şunları söylüyor: ‘‘Buralar batakhaneyken Gani buralardaydı. Zamanında sokağa sahip çıkmak için kabadayılık yaptı ama kesinlikle mafya değildir. Zaten sokak biraz yoluna girince kabadayılık falan da yapmadı. O, burda esnaf olmaya çalışıyor.’’

Hemen hemen herkes sokakta bir ağırlığı olduğunu ama kimseyle takışmadığını, hele hele haraç almasının söz konusu bile olmadığını söylüyor. Ama bazı adamlarının, kafe ya da barlara oturduğunda hesap ödemeden kalkıp, Gani'nin ismini istismar ettiği söyleniyor. Buna rağmen, bizzat bu olayı yaşamış bir kafe sahibinin söylediğine göre ‘‘Ben Gani, mani tanımam hesabı ödeyeceksin’’ diye itiraz edince, gülmüş ve hesabı ödemişler.

DERYA TUNA'YI ONUN ADAMLARI VURMUŞTU

Esnafın asıl rahatsızlığı, sokaktaki kapkaç ve hırsızlık olaylarının fazlalığı. İmam Adnan Sokak, Beyoğlu'nda en fazla kapkaç yapılan sokaklardan biri.

İşte bu noktada, bütün bu sokaktaki kavgalara sebep olduğu iddia edilen kişi devreye giriyor. Diyarbakırlı Fırat Delibaş (31). İsmi yabancı gelmediyse sicilinden bir küçük hatırlatma: Kendisi, Derya Tuna'nın orman kanunları gereğince bacağından vurulmasında, 20 bin dolar aldığını söyleyen, bir adamını bu iş için görevlendiren ve ‘‘Sıkılacak iki kurşun var. Mekán Günay'ın önü’’ diyen zattır.

Hatta polise verdiği ifadesinde aynen şunları söylemiştir: ‘‘Tatlıses'in kirvesi Hüseyin Macit ile bir lokantada buluştuk. Derya Tuna'yı bacağından vurması için bir tetikçiye ihtiyacı olduğunu, bu iş karşılığında 20 bin dolar vereceğini söyledi. Çevremde bu işi yapmaya hazır birçok insan biliyordum. Yanımda çalışan kapkaççı Hüseyin Bozan'a, ‘‘Sana hapishanede bakarım. Üstelik çok ünlü biri olacaksın’ dedim.

Bu olaydan sonra polis Delibaş'ı iyice takibe aldı ve Güneydoğu'dan, Beyoğlu'nun kenar mahallesi Tarlabaşı'na göç eden yüzlerce fakir çocuğu kapkaç ve hırsızlık şebekesinin içine soktuğunu anladı. Delibaş'ın Tarlabaşı'ndaki pekçok evin kira, elektrik ve su faturalarını ödediği, bunun karşılığında da çocukları çalıştırdığını herkes biliyor. Hatta Hacıhüsrev'deki çingenelerin desteğini alabilmek için bir çingene kızıyla evlendiği bile söylenenler arasında.

GANİ TUTUKLU FIRAT FİRARDA

İyi de Fırat Delibaş ve Gani Güner'in nasıl bir tanışıklıkları var ve neyi paylaşamıyorlar? Delibaş'ın, Gani Güner'in henüz kabadayılık zamanlarındayken yanında çalıştığı biliniyor. Yılmaz Güney hayranı Delibaş, biraz racon öğrenip palazlanınca Gani'nin yanından ayrılıyor ve kendi yolunu çiziyor. Çizdiği yol ise 'yolsuzluk'. Ve gün geliyor, racon öğrendiği yerde, racon kesmeye kalkıyor. Böyle olunca da kızılca kıyamet kopuyor.

Karşılıklı iki grup bir akşamüstü birbiriyle çatışıyor ve havada kurşunlar yağıyor. Sonuç: 50 kurşundan biri bile onlardan kimseye tesadüf etmiyor. Yani iki taraf da birbirine sadece gözdağı vermek için kovboyculuk oynuyor. Polis ise olay yerine 20 dakika sonra geliyor.

Kısaca Fırat'ın, İmam Adnan Sokak'ta mekán sahibi olmak istemesi, 'Burada ikimizden biri fazla, ya sen ya ben' kavgasına dönüşüyor. Sokaktaki bir başka rahatsızlık da Fırat'ın mekán sahibi olursa hırsızlığın, kapkaçın ve doğal olarak haracın önüne geçilemeyeceği. Fakat buna rağmen Fırat Delibaş'ın, sokaktaki Malibor pavyona ortak olduğu söyleniyor.

Polis İmam Adnan Sokak'taki çatışmadan sonra operasyon başlattı ve daha önce bir pavyonda birinin kafasında şişe kırdığı için de ayrıca aranan Gani Güner'i, Balıkesir'de kaplıcalarda yakaladı. Fırat Delibaş ise hálá firarda. Ama asıl firarda olan can güvenliği olmayan İmam Adnan sokağın müşterileri.

Kapkaç için niçin özellikle İmam Adnan Sokak seçiliyor?

Sokağın en büyük özelliği, gecenin belli bir saatinden sonra canını sevenlerin, girmeye teşebbüs bile etmediği Tarlabaşı'na çıkışının kolay olması. Zira diğer sokakların Tarlabaşı'na çıkışlarında caddeyi kesen demir parmaklıklar varken, İmam Adnan'ın çıkışında bu parmaklıklardan olmadığı gibi üstelik hem yaya geçidi hem de trafik ışıkları var. Ayrıca sokağa girildiğinde soldaki Öğüt, Nane ve Süslü Saksı sokakları, başka sokaklara kaçışı da kolaylaştırıyor. Bu sebeple İmam Adnan, kapkaç için en tercih edilir sokak haline geliyor.

Sokaktaki mekanlar

n Kaktüs

n Nergis Türkü Evi

n Cadde-i Kebir

n Türkü Cafe-Bar

n Malibor

n Tekas Bar

n Lehmacun

n Cambaz

n Çetin Gurme

n Leman Kültür

n Ora Cafe

n Kortan Cafe-Bar

n Meyhane-i Kebir

n Alman Biraevi

n MelekLife Roof

n Clup Diva

n Şehrazat

n Hece

n Bedalisa

n Sarya Restoran

n Exit Bar

n Özüm Cafe-Bar

n 9 Buçuk

n Mektup

n Eski Beyrut

n Mameki Cafe

n Palyaço

n Notart

Tartışmalı otopark kalkacak, her sokağın polisi belli olacak

Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (Bey-Der) Başkanı Arif Keskiner, Beyoğlu'nun özellikle kapkaç olaylarında göze çarpan 5 sokağının (İmam Adnan, Büyükparmakkapı, Küçükparmakkapı, Hasnun Galip ve Yeşilcam sokakları) iyileştirilmesi için İstanbul Valiliği, Beyoğlu Belediyesi, Beyoğlu Kaymakamlığı ve Bey-Der'in de aralarında bulunduğu 12 sivil toplum kuruluşunun katkılarıyla hazırladıkları 'Turizm Geliştirme Projeleri' olduğunu anlatıyor. Bu projeye göre pilot sokaklarda kaldırım, altyapı, yaya yürüyüş yolu, güvenlik için kameralar ve aydınlatma çalışmaları yapılıyor. Bu projeye göre yapılan en büyük adım, İmam Adnan Sokak'taki, Şafak Pavey'in de dövüldüğü otoparkın kaldırılması. Otopark en geç iki haftaya kadar kalkacak. Hatta arabaların girmemesi için sokağa koyulacak hidrolik babaların siparişi verildi, teslim edilmesi bekleniyor. Bir başka yenilik de, sokak polisi projesi. Buna göre, her sokağın polisi belli olacak. Esnaf polisini, polis esnafı tanıyacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!