Silahla sürdürülemez
Güncelleme Tarihi:
ABDULLAH Öcalan, 28 Şubat’ta yapılan 10 maddelik Dolmabahçe Deklarasyonu’ndaki ‘İlkesel mutabakat’ şartıyla “PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silahlı mücadeleyi sonlandıracağı” mesajı verdi.
2012 sonbaharında resmen başlayan Çözüm Süreci’nin Abdullah Öcalan imzalı ve 5 sayfalık 3’üncü Nevruz mektubu, dün Diyarbakır Nevruz Meydanı’nda okundu. Yaklaşık 1 milyon kişinin katıldığı belirtilen ve büyük bir kısmı sağanak yağmur altında geçen Nevruz kutlamalarında Öcalan’ın mektubunun Kürtçesini Pervin Buldan, Türkçesini ise Sırrı Süreyya Önder okudu. Öcalan, mektubunda, “Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim” dedi. Öcalan, aralarında Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın da olduğu AK Parti tarafıyla HDP’nin İmralı Heyeti’nin birlikte yaptığı Dolmabahçe Deklarasyonu’nda da mutabakatın sağlanmak üzere olduğunun işaretini verdi.
SÜLEYMAN ŞAH, EŞME RUHU
Öcalan, “Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp parlamento üyeleri ve İzleme Heyeti’nden teşkil edilen bir Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu’ndan geçerek bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız. Bu kongremizle birlikte artık yeni dönem başlamaktadır” dedi. Öcalan, mektubunda 21 Şubat’taki Süleyman Şah Operasyonu’na da ‘Eşme ruhu’ nitelemesiyle yer verdi. Hükümetin operasyona ilişkin “Hiçbir merciden izin ve yardım alınmamıştır” açıklamalarının aksine Öcalan, “Eşme ruhunu halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum” diyerek Süleyman Şah Operasyonu’nda YPG’nin rolü olduğu vurgusu yaptı. Süleyman Şah’ın naaşı YPG kontrolündeki Suriye Eşmesi bölgesine nakledilmişti. Öcalan’ın mektubunun diğer detayları özetle şöyle:
ANAYASAL YURTTAŞLIK TEMELİNDE
“Ülkemiz halklarının, demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve onurlu barışı için yürüttüğümüz mücadele bugün tarihi bir eşiktedir. 40 yıllık hareketimizin acılarla dolu geçen bu mücadelesi boşa gitmediği gibi aynen sürdürülemez bir aşamaya da varmış bulunmaktadır. Tarih ve halklarımız bizden dönemin ruhuna uygun bir demokratik çözümü ve barışı talep etmektedir. Bu temelde tarihi Dolmabahçe Sarayı’nda, hepimizce resmen ilan edilen 10 maddelik deklarasyon temelinde yeni bir süreci başlatma görevi ile karşı karşıyayız. Bu yeni dönemde, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde özgür ve eşit Anayasal yurttaşlık temelinde demokratik kimlik sahibi demokratik toplum olarak, barış içinde ve kardeşçe yaşama sürecine giriyoruz. Böylelikle 90 yıllık Cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini aşıp gerçek barış ve evrensel demokrasi kriterleri ile örülmüş bir geleceğe yürüyoruz... Artık gün acımasız ve yıkıcı tarihi sonlandırıp gerçek geçmişimize uygun barış, kardeşlik ve demokrasiye geçiş yapma günüdür.
ULUS-DEVLETLERİ AŞARAK
Ulus-devletleri, demokratik siyasetle aşarak açık demokratik kimliklerle bir ortaklaşmaya geçmenin mecburiyetidir. Bunun için ulus devletleri kendi içinde demokratik siyasetle demokratik ortaklaşmanın yeni bir türünü gerçekleştirmeye ve yine ulus-devletleri kendi aralarında Ortadoğu’nun demokratik ortak evini inşa etmeye çağırıyorum.”
Kürdistan bayraklarıyla
DEMOKRATİK Toplum Kongresi’nin (DTK) organize ettiği 21 Mart Nevruz kutlamalarında yöresel giysiler ve PKK kıyafetleriyle Nevruz Meydanı’nı dolduran yüzbinlerce kişi, halaylar çekti, söylenen şarkılara eşlik etti. Kürdistan bayrakları açan kalabalık, Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının bulunduğu flamaların önünde de poz verdi. Kutlamaları fırsata çeviren seyyar satıcılar ise gün boyu sarı, kırmızı, yeşil renkli bantlar, flamalar ve giysiler sattı.
4 şifre
ABDULLAH Öcalan’ın 5 sayfalık mektubunun 4 önemli şifresi şöyle:
Öcalan, PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı sürdürdüğü silahlı mücadeleyi toplayacağı bir kongreyle sona erdirmesini “Dolmabahçe Deklarasyonu ilkelerinde mutabakat oluşması” şartına bağlamış görünüyor olmasına karşın, mutabakatın sağlanacağına dair tereddüt taşımıyor. Öcalan, tereddütsüzlüğünü “Bu kongremizle birlikte artık yeni bir dönem başlamaktadır” cümlesinin kesinlik taşıyan yüklemiyle ilan ediyor.
Öcalan, kongre kararıyla birlikte PKK’ya atfedilen “Türkiye’yi parçalayacaklar” iddiasının aksine Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde birlikte yaşama sözü veriyor, “Bu yeni dönemde Türkiye Cumhuriyeti dahilinde özgür ve eşit Anayasal yurttaşlık” hedefini vurguluyor.
Öcalan, Türkiye’nin demokratikleşmesi hedefiyle fiziki coğrafyasının Avrupa Birliği benzeri bir yapıyla değiştirilmesi önerisi yapıyor, “Ulus devletleri kendi aralarında Ortadoğu’nun demokratik ortak evini inşa etmeye çağırıyorum” diyor.
Öcalan, Çözüm Süreci’nin bundan sonraki aşamasında TBMM’yi yeni adres olarak ilan ediyor. Üyeleri parlamenterlerden oluşan Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu ile İzleme Heyeti’nin kendisini İmralı’da ziyaretinin önemini vurguluyor.
20 TL’ye vinçten Nevruz // İZLENİM
DİYARBAKIR son yılların en soğuk Nevruz’unu yaşıyor. 5 derece sıcaklığa yağmur ve çamur eklense de yüz binlerce Kürt’ün kent dışındaki 136 dönümlük Nevruz Parkı’nda toplanmasına engel olmadı.
Herkes sarı-kırmızı-yeşil ve Abdullah Öcalan baskılı giysiler içinde. Mahşeri bir kalabalık. Park çevresindeki vinçler 15 dakikası 20 TL’ye, 4’er kişiyi metrelerce yukarıya taşıyıp, mitingi kuşbakışı seyretmelerini sağladı.
Geçen yılki Nevruz’da gökkuşağı bayraklarıyla görülmeyen Kürt LGBTİ’ler, bu yıl da yoktu.
3 ŞARTTA SÖZ BİRLİĞİ
Barış sürecine ilişkin yaşlı genç, kadın erkek herkes sözbirliği etmişçesine aynı şartları ileri sürdü. Öcalan’ın serbest bırakılması ilk şart. İkincisi barış, üçüncü olarak özgürlük. Kızıltepeli ev kadını Ferha Akbulut (56), “Öcalan serbest bırakılmadan barış olmaz. Sonra da özgür olalım” dedi. İşsiz Uğur Özarpacı (22), Öcalan’ın mesajından sonra coşan kalabalığı göstererek, “Barış yolundaki en iyi Nevruz’u yaşıyoruz. 2 milyon Kürt, Kobani ve bütün dünya burada. Barış, özgürlük ve kendi dilimizde okuyup yazacağımız günler gelecek” diyor.
PKK giysileri içinde Silvan’dan gelen bir grup genç kız halay çekti. Kobanili misafir arkadaşlarını gösterip “Bu halk onca zulüm, katliama rağmen direnmekten vazgeçmedi. Biz de Kürt kızları olarak feodal törelere direniyoruz. Çocuk yaşta evlenmeye, annelerimizin şiddet görmesine karşı çıktık, başardık.”
BİZ HAZIRIZ AMA ERDOĞAN DEĞİL
Miting biterken, diz boyu çamurda güçlükle ilerleyenler “Çilemiz hiç bitmiyor” derken, ayakkabısının tabanı çıktığı için yalınayak yürüyen bir dede ise şöyle konuştu: “Bizim dilimiz barışı konuşuyor. Topyekûn hazırız barışa. Ama Erdoğan hazır değil.”
Kutlamalara, PYD Eş Başkanı Asya Abdullah’ın yanı sıra, Almanya, Fransa, İtalya ve Irak’ın da yer aldığı 25’i aşkın ülkeden parlamenter, diplomat ve heyetler katıldı, kutlamaları 700’ü aşkın gazeteci izledi.
500 litre mazot, 15 ton odunun kullanıldığı Nevruz ateşi görevlilerce yakıldı.
Kutlamalar, yaklaşık 6 saat sürdü. Gülden AYDIN