Güncelleme Tarihi:
ABD'ye kaçmaya hazırlandığı öne sürülen sanatçı Sibel Can, polis tarafından Akmerkez'deki evinde gözaltına alındı. Can, ‘‘telekulak çetesi’’ne 75 milyar lira ödediği iddiasıyla ilgili olarak sorgulanıyor.
sevişme görüntülerini çektiği ileri sürülen Can Kuzu'yu Karagümrük Çetesi'ne dövdürdüğü iddiasıyla, eşi Hakan Ural'la birlikte polis tarafından iki gün boyunca sorgulanan Sibel Can, bu sefer de ‘Telekulak Operasyonu' kapsamında gözaltına alındı. Senkron TV'nin sahibi Levent Altınay'ın da aralarında bulunduğu diğer 12 sanıkla birlikte aynı prosedür uygulanacak olan Can'ın, soruşturmanın tamamlanmasının ardından 'azmettirici' sıfatıyla İstanbul DGM'ye sevk edileceği kaydedildi.
GÖZALTINDA KALACAK
Can'ın, Hakan Ural'dan boşanma aşamasında, babası Selçuk Ural ile yaptığı telefon görüşmelerini, 75 milyar lira karşılğı dinlettiği iddia ediliyor. Gözaltında tutulan telekulak sanıkları, ‘‘Hakan Ural'ı dinlememiz için Sibel Can bize para verdi. Hakan'ın konuşmalarını kaydettiğimiz kaseti dedikodu programı hazırlayan Adnan Albayrak tarafından TV kanallarına dağıtıldı’’ dediler.
Olayın patlak vermesi üzerine, ABD'ye kaçmaya hazırlandığı öne sürülen Can, dün Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şubesi ekipleri tarafından, Etiler, Akmerkez'deki evinde gözaltına alındı. Can, 15.30'da, gizlice Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasına getirildi. Sibel Can, işlemler tamamlanıncaya kadar diğer sanıklar gibi gözaltında tutulacak.
MÜVEKKİLİM MAĞDURDUR...
Sibel Can'ın avukatı Berzan Ekinci gözaltına alınan müvekkiliyle görüşmek üzere dün akşam saatlerinde Emniyet Müdürlüğü'ne geldi. Ancak Ekinci, soruşturmanın DGM kapsamına alınması nedeniyle Sibel Can'la görüştürülmedi.
Ekinci sanatçının hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alındığını ileri sürerek , ‘‘Sibel Can, şu an mağdur durumda. Yarın (bugün) bu konuda İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuracağız’’ dedi.
Müvekkilinin evinden polislerce alındığı sırada kendisini aradığını ve ‘‘Beni polisler ifademe başvurmak üzere istediler. Sizin gelmenize gerek yok’’ dediğini kaydeden Ekinci, ancak Emniyet’te tutulma süresi uzadığı için buraya geldiğini ifade etti. Avukat Ekinci, Can'ın eski eşi Hakan Ural ve babası arasındaki telefon konuşmasını dinlemeleri için 'telekulak çetesi'ni azmettirdiği şeklindeki iddialar üzerine, ‘‘Müvekkilim sanık durumunda değil, mağdur durumdadır. Bizce ifadesine başvurulmak üzere buraya getirildi’’ diye konuştu.
Ekinci: Dinleten önemli
İstanbul Mimarlar Odası eski Başkanı ve Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Oktay Ekinci, telefonunun Gökkafes'in yapımını engelleme girişimleri yüzünden dinletildiğini belirterek, ‘‘Dinleten Gökkafes'i yapandır. Dinleyen değil, dinleten önemli’’ dedi. Telefon dinleme skandalı ile ilgili olarak, dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'ne gelerek ifade verdi.
Böceği ben taktım
Gazeteci Oktay Ekinci'nin Kanlıca, Fikirtepe Sokak 11 numaradaki 3 katlı evinin dış duvarında bulunan telefon kablosuna 'böcek' adı verilen dinleme cihazı yerleştirdiği ileri sürülen Önal Peker'e, olay yerinde tatbikat yaptırıldı.
TATBİKAT YAPTILAR
Polisin daha önce takıldığı yerden sökerek incelemeye aldığı dinleme cihazını nasıl taktığını anlatan Önal Peker, ‘‘Merdivenle birinci kat hizasına çıktım ve duvarın yüzeyindeki telefon kablosuna cihazı taktım. Sonra da Sahil Yolu'ndaki minibüsten dinleme yaptık’’ dedi. Peker, bu işi kimin talimatıyla yaptığı sorusunu yanıtlamadı. Bu arada, gözaltında bulunan Senkron TV'nin sahibi olan Levent Altınay ve 'Eylül Gözler' isimli dedektiflik şirketinin sahibi Neşe Aras'ın da aralarında bulunduğu 13 sanığın gözaltı süreleri bugün doluyor. Polis gerek duyarsa, ek gözaltı süresi için yeniden DGM Savcılığı'na başvuracak.
SÜZER: DİNLETMEDİK
Mimarlar Odası Eski Başkanı gazeteci Oktay Ekinci'nin telefonunun dinlenmesi skandalında dikkatlerin üzerine çevrildiği Gökkafes'in bağlı olduğu Dolmabahçe Turizm AŞ'den olayla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada, ‘‘Hiç kimseyi dinletmedik. Dinletme girişiminde bulunmadık’’ denildi. Açıklamada, hiç alakalarının olmadığı bir operasyonda 'Gökkafes' adının geçmesinin şirketleri açısından rahatsız edici olduğu belirtildi.
Telekulakçılar ilanla müşteri aramışlar
KENT TV ve Senkron TV sahiplerinden Mehmet Levent Altınay'ın da içinde bulunduğu telekulak grubunun liderliğini Murat Peker'in yaptığı anlaşıldı. Peker'in kurmuş olduğu dedektiflik bürosunun, gazetelere ilan vererek müşteri aradığı da ortaya çıktı.
Dinleme cihazlarını Mehmet Yavuz Denizman'ın sağladığı Önal Peker, Selçuk Yılmaz ve Volkan Dalgakıran'ın bunları yerleştirdiği belirlendi. Bu kişiler ifadelerinde, ‘‘Altınay da, kendi tespit ettiği ve dinlenmesini isteği şahısların adreslerini vererek bu kişilerin dinlenmesini sağlıyordu. Belirli aralıklarla gidip cihazda takılı olan mikro kasetleri alıyorduk. Bunları Murat Peker'e teslim ediyorduk’’ dediler.
FP'Lİ ÇELİK DE MÜŞTERİMİZ OLDU
Telekulak şebekesinin, Fazilet Partisi Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun isteği üzerine, bayan arkadaşı B.Y.'nin Ankara Bahçelievler'deki evinin telefonlarını da dinledikleri anlaşıldı. Ancak bu telefonu dinleyenler, ‘‘Dinlenecek adresi bize Cengiz Çelik adlı kişi bildirdi. Biz Milletvekili Hatipoğlu ile muhatap olmadık’’ dediler. İfadede adı geçen Cengiz Çelik ise yakalanamadı.
KARAYALÇIN'I KORUMALAR KURTARMIŞ
Telekulak şebekesinin elemanları sorgularında, ‘‘Cengiz Çelik, bizden Murat Karayalçın'ın Ankara'daki evinin dinlenmesini de istedi. Karayalçın'ı dinlemek için evinin bulunduğu siteye gittik. Ancak yoğun koruma nedeniyle cihazları yerleştirimedik ve Karayalçın'ı dinleyemedik’’ dediler.
Bu arada Altınay'ın içinde bulunduğu gruptan başka dedektiflik bürosu olarak çalışan ikinci bir şekebenin de telefon dinlediği ortaya çıktı. Liderliğini Eylül Gözler olarak tanınan Neşe Aras'ın yaptığı bu grubun da yasal olmayan yollardan telefon dinlediği anlaşıldı.
Kadir ERCAN/ANKARA