Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün TBMM’de partisinin grup toplantısında seçim tarihi için 14 Mayıs’ı netleştirdi, deprem felaketinin yaralarını sarma ve yıkılan konutları yeniden inşa konusunda açıklamalar yaptı:
DEPREM FIRTINASI
“Bölgedeki illerimizin 62 ilçesinde ve 10 bin 190 köyünde çok ciddi yıkıma sebep olan depremleri yaşamaya devam ediyoruz. Deprem bölgesinde ve çevresinde büyüklükleri 4’ün, 5’in ve 6’nın üzerine kadar çıkabilen artçı sarsıntıların yol açtığı tedirginlik sürüyor. İçinden geçtiğimiz sürecin normal bir durum olmadığını, ülkemizdeki ve dünyadaki tüm bilim insanları söylüyor. Gerçekten de Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. Bize düşen görev şudur, evvela deprem öncesi altyapısıyla, yollarıyla, hastaneleriyle, okullarıyla, konutlarıyla, işyerleriyle güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, hazırlık yapmaktır. Depremin ardından ise olabilecek en hızlı ve etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, yaraları sarmak ve yıkımları telafi etmektir.
ACİL YIKILACAK 203 BİN BİNA
Son tespitlere göre depremde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 203 bin 958 binada 583 bin 628 bağımsız bölüm var. Bunların yüzde 98’i de 2000 öncesi yapılan binalardan oluşuyor. Sadece yıkık durumdaki bina sayımız 31 binin, bağımsız bölüm sayımız 89 binin üzerindedir. Bölgede görevlendirdiğimiz toplam kamu personelimizin sayısı 271 bin, iş makinesi sayısı 15 bin, uçak sayısı 78, helikopter sayısı 115, gemi sayısı 38’dir.
BAHANELERE SIĞINMIYORUZ
Arama kurtarma personeliyle ideal olarak 437 binaya, asgarisinden 1750 binaya aynı anda müdahale edebilecek kapasiteye ulaştık. Elbette buna rağmen kimi eksiklikler, aksaklıklar, gecikmeler yaşanmıştır ama herkes şahittir ki var gücümüzle ve olabilecek en hızlı şekilde depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştuk. Birilerinin insanlarımızla birlikte devletin ve hükümetin de yıkıntılar altında kalmasını adeta ellerini ovuşturarak beklediğini biliyoruz. Şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye 2 kez gittik, arkadaşlarım zaten sürekli bölgede, milletvekillerimiz sürekli bölgede.
TEK GÜNDEMİMİZ DEPREM
Şimdi tek gündemimiz depremdir. Şehir merkezlerimizdeki ticaretin devamı için geçici ticari alanlar da yapıyoruz. Deprem bölgesinde 392 bin 350 konut ve 75 bin 681 köy evinden oluşan 468 bin hane inşa etmeyi planlıyoruz. Yeni yerleşimler için belirlediğimiz alanlarda mikro bölgeleme, jeolojik etüt, zemin etüdü gibi çalışmalar yapıyoruz. Yeni yerleşimleri, zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyen binalarda 3 oda 1 salon evlerle kuruyoruz. Yıkılan yerlerin zeminleri sıkıntılıysa, hele hele fay hattındaysa, oralarda asla yapılaşma olmayacak.”
ELEKTRİK VE DOĞALGAZ BORÇLARI SİLİNİYOR
Cumhurbaşkanı, deprem bölgesindeki yıkık, yıkılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı tüm binalardaki abonelerin 6 Şubat itibarıyla geçmişe dönük tüm elektrik ve doğalgaz borçlarının silineceğini açıkladı: “Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya illerinin tamamıyla Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki vatandaşlarımızın elektrik ve doğalgaz faturalarını ise 3 ay süreyle erteliyoruz. Adıyaman’da sarmalık kıyılmış tütün üreten çiftçi kooperatiflerimizin satışındaki yüzde 55’lik ÖTV’yi yarıya indiriyoruz.”
‘ULUSAL RİSK’ ANALİZİ
Erdoğan, “Sadece kamu bankalarımızın bölgeye destekleme ödemeleri 80 milyar lirayı buldu” dedi: “Deprem sonrası şehirlerimizin hızla ayağa kalkmasını temin için Afet Yeniden İmar Fonu kuruyoruz. Bu fon, afetler için uzun vadeli kaynak sağlayarak bütçe üzerindeki yükü azaltacak. Başka hiçbir ölçüye bakmaksızın kendi alanındaki yetkin bilim insanlarımızı, teknik kadrolarımızı yabancı uzmanlarla destekleyecek bu çalışmaya cuma günü devam edeceğiz. Böylece Türkiye için bir Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı, şehirlerimizi depreme dirençli yerler haline getirmeyi planlıyoruz.”
MİLLET 14 MAYIS’TA GEREĞİNİ YAPACAKTIR
Erdoğan konuşmasında depremin ardından hükümete yönelik eleştirileri yanıtlarken seçim tarihini de 14 Mayıs olarak ilan etti: “Kısır tartışmalar açmaya çalışmalarına bakmayın. Bölge halkı, devletin tüm unsurlarıyla deprem anından itibaren harekete geçtiğini, 85 milyonun fiilen ve kalben yanında yer aldığını bizzat yaşayarak görüyor. Bölgeyi görenler, verilen mücadelenin ve gösterilen gayretin büyüklüğünü çok iyi biliyor. Sorulması gereken hesapları da adli, idari, siyasi olarak sormak boynumuzun borcudur. Öyle de davranıyoruz. Bugün yavru muhalefet çıkmış, ‘yargıyı bizim yönlendirdiğimizi’ söylüyor. Ayıptır. Türkiye’de bu konuda Erdoğan’ın nasıl davrandığını Rab’bim bilir, sen anlamazsın. Sen önce kendini düzelt. Şunu iyi bilin ki, bu millet inşallah vakit geliyor 14 Mayıs’ta gereğini yapacaktır. Onlar deprem bölgesine gidip sadece konuşacak, sadece poz verip dönecek, sadece kameralar önünde yaşanan acıların istismarını yapacak. Çünkü bunların sırtında, ülkenin yükü, milletin sorumluluğu, insanların vebali yoktur. Biz söylediğimiz her şeyi yapmakla, yaptığımız her şeyin hesabını vermekle mükellefiz. Gönülleri alacağız, insanımızın önüne yeni bir gelecek, yeni bir hayat inşallah sereceğiz.”