Güncelleme Tarihi:
Bir süre önce avukatı aracılığı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe veren Bilal Erdoğan'ın şikayeti üzerine başlayan soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir, Kılıçdaroğlu'nu şüpheli sıfatı ile ifadeye çağırdı.
Söz konusu soruşturmanın "hakaret" iddiasıyla başlatıldığı öğrenildi. Kılıçdaroğlu'nun şüpheli sıfatı ile ifadeye çağrıldığına yönelik haberlerin basında yer alması ile yazılı bir açıklama yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kılıçdaroğlu'nun 'sehven' ifadeye çağrıldığını duyurmuş, ancak şikayetçinin kim olduğu konusunda bilgi vermemişti. Başsavcılık soruşturma dosyasını, Kılıçdaroğlu'nu ifadeye çağıran savcı Mehmet Demir'den alarak Başsavcıvekili Ali Cengiz Hacıosmanoğlu'na vermişti.
'ÇAY İÇTİK DOMATES FİDESİ KONUŞTUK' DEMİŞTİ
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu ifadeye çağıran Savcı Demir’in adı ‘Galip Öztürk soruşturması’nda yer almıştı. Anılan dosyaya giren belgelere göre Savcı Demir, Öztürk’ün yanı sıra Metro Grup avukatı ile de görüşmüştü. Dava dosyasına giren fiziki takip tutanağına göre, Savcı Demir, Metro Grup yetkilileri iki kez bir araya geldi.
İlk görüşme 6 Ocak 2011 akşamına ait. Beyoğlu Asmalımescit’deki yemekli buluşmaya Savcı Demir, eski savcı Yavuz Özeren ve Metro Grup avukatı Vasfi Sedat Küçükyılmaz katıldı. İkinci görüşme ise 14 Haziran 2011’de yapıldı. Fiziki takip tutanağına göre Savcı Demir., Yavuz Özeren’in kullandığı otomobil ile saat 15:15’te Metro Holding’in bulunduğu Metro City’e giriş yaptı. Galip Öztürk ile yapılan görüşme bir saat sürdü. Savcı Demir ve Yavuz Özeren geldikleri araç ile saat 16:15’de binadan ayrıldı. Savcı Demir, söz konusu görüşmeye ilişkin Hürriyet Dünyası’na “Birlikte çay içtik. Domates fidesi konusu vardı onu konuştuk” açıklaması yapmıştı. Anılan soruşturmayı, 25 Aralık soruşturmasının savcısı Muammer Akkaş yürütmüştü. (Dinçer GÖKÇE-hurriyet.com.tr)
GEREKÇE TAŞOVA KONUŞMASI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “sehven” gönderilen “Şüpheli sıfatıyla ifade” çağrısına neden olan şikayetin sahibinin Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan olduğu öğrenildi. Bilal Erdoğan’ın, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun 18 Ocak 2014’te Amasya Taşova’da yaptığı konuşma nedeniyle 24 Ocak’ta şikayetçi olduğu öğrenildi.
"OĞLUNUN NE AYRICALIĞI VAR"
Kılıçdaroğlu, şikayete konu olan konuşmasında, Başbakan Erdoğan’ın “Benim oğlumdan şüphem yoktur” sözlerine atıfla, “Zaten çete başı sensin kardeşim. Sen ne söylediysen oğlun onu yapmış. Senin oğlunun ne ayrıcalığı var. Senin oğlunun ayrıcalığı rüşvetleri toplama merkezinin başkanı olması” iddiasında bulunmuştu.
"TAK DEYİNCE ŞAK DİYE"
CHP Genel Başkanı Umut Oran da Bilal Erdoğan’ın şikayetine ilişkin, “Bilal Erdoğan 25 Aralık’ta yolsuzluk soruşturması kapsamında ifadeye çağrıldı. İfade vermeye gitmedi. Kanunu çiğnedi. İfadeye çağıran savcı da sürüldü. Şimdi genel başkanımız hakkında suç duyurusunda bulunması hukuku yeniden keşfettiğini gösteriyor. Bilal Erdoğan ‘Türkiye’de savcılar bana dokunamaz, ama benim isteğimle herkese dokunur’ demek istiyor. Bilal Erdoğan ‘Tak’ diye emredince hukuk kuralları bypass geçiliyor, savcı ‘Şak’ diye yapıyor” tepkisini gösterdi.
CHP'DEN HSYK'YA BAŞVURU
ANAYASA İHLALİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadeye çağrılması ile ilgili olarak, "Açık bir anayasa ihlalidir" dedi. Twitter hesabından konu ile ilgili açıklama yapan Çelik şu ifadeleri kullandı: "Sayın Kılıçdaroğlu'nun ifadeye çağrılması açık bir Anayasa ihlâlidir. İstanbul Başsavcısı açıklama yaptı ama bu büyük bir gaf ve özensizliktir."
CHP'DEN İLK TEPKİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ifadeye çağırılmasının Bilal Erdoğan'ın şikayeti üzerine yapılmış olmasına sert tepki gösterdi. "Ar damarı çatlamışlık tam da budur" diyen Tekin CHP'nin bu meseleyi "namus meselesi" haline getireceğini söyledi. Tekin Hürriyet'e yaptığı açıklamada şikayetinin Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan olduğunun ortaya çıkmasının kendisine bir Nasreddin Hoca fıkrasını hatırlattığını belirterek "Hırsızın hiç mi suçu yok" dedi. Tekin şöyle konuştu: "Hırsız var diyene hırsız tarafından yargı sopası gösteriliyor. Gözdağı veriliyor. Tarih bunları utanç düzeni olarak yazacaktır. Bu konu bana Nasreddin Hoca'nın fıkrasını hatırlattı. Hırsızın hiç mi suçu yok demişti hoca. Bu tam da bugüne uygun. Bu durumu bütün kamuoyunun vicdanına sunuyoruz" (Zeynep GÜRCANLI - ANKARA)
ÇİÇEK: SAYGISIZ BİR İŞLEM
TBMM Çiçek ise Kılıçdaroğlu'nun ifadeye çağrılmasıyla ilgili olarak, "Böyle bir işlem hukuka aykırıdır. Bunu saygısızlık olarak da görürüm. Daha evvel de buna benzer bir milletvekilimiz ile ilgili bir karar söz konusu oldu. O zaman da bu iş 'sehven oldu' denilmişti. İlgili makamların TBMM ile ilgili, milletvekilleri ile ilgili yapacakları işlemlerde daha dikkatli olmaları lazım. Sehven de yapılmış olsa beraberinde pek çok siyasi sorun çıkartıyor. Yapılan işlem geri alınacak olmuş olsa bile, hukuka aykırılığı ve nezaket açısından da asla kabul edilemeyeceğinin bilinmesi lazım. Bundan sonra savcılıklar daha dikkatli olursa siz bu soruları sormazsınız, biz de bu cevapları vermek zorunda kalmayız. Saygısız bir işlem olarak görüyorum, herhalde ilgili makamlar da gereğini yapacaktır. Bir soruşturma, inceleme konusu yapılıp gereğinin yapılması lazım"dedi.