Bülent MUMAY
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2003 22:01
Siirt hep hizmet bekledi. Umutlarını da canlı tuttu. Sürekli birilerine bel bağladı. İddialı vaatlere dört elle sarıldı. Önce Jet Fadıl'ın vaatleri fos çıktı. Ardından ‘enişte’ Erdoğan'a başbakanlığın yolu açıldı, biraz hizmet görebilmek için. Ama Siirt, ne Isparta ne de Malatya olabildi. Yine ‘makus talih’iyle başbaşaydı.
3 Kasım 2002 seçimlerine giden süreç, Siirt'te bir başka yaşanmıştı. Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli'nin sonunu hazırlayan 3 Kasım, Siirtlilerin dönüm noktasıydı. Seçimlerde bağımsız milletvekili adayı olan Fadıl Akgündüz, 2 Lig'deki futbol kulübünü elinde tutmanın ve Siirtlilerin hizmete ne kadar aç olduklarını bilmenin ajantajıyla hayale gelmeyecek vaatlerde bulunmuştu.
EL PARASI İLE VAAT
‘Siirt Jet-Pa Spor’u birinci lige taşımaktan, Siirt'i otomotiv başkenti haline getirmekten söz ediyordu. Seçimlerden önce ciddi bir taraftar kitlesini arkasına alan Fadıl Akgündüz, Siirt'teki bir başka hayal kırıklığı olan havaalanının yakınında, şaşaalı bir törenle ‘Jet Motors’ otomobil fabrikasının temelini attı.
Terörün baskısını üzerinden atamayan ve işsizlikten bunalan halk, biraz yatırım, biraz hizmet görebilmek için Akgündüz'ün dağıttığı umutlara dört elle sarıldı. Namı diğer ‘Jet Fadıl’ 3 Kasım seçimlerinden birinci çıkarak Meclis'in yolunu tutmuştu. Politikacılara tepki gösteren Doğanköylülerin oy kullanmaması da, AKP tarafından YSK'ya taşınıyor; seçimlerin iptal edilmesiyle ‘Başbakan’ sloganlarıyla Meclis'e uğurlanan Fadıl'ın milletvekilliği düşüyordu. Akgündüz'ün tutuklanmasıyla da Jet-Pa küme, fabrika umudu da suya düşüyordu.
Siirtliler seçimin iptaline tepki gösterdi. Ancak başbakanlığa uzanabilmek için Tayyip Erdoğan'ın Siirt'ten aday olması, bu havayı dağıttı. ‘Kral öldü, yaşasın yeni kral’dı. 9 Mart 2004 seçimlerinden bu kez gerçek bir başbakan çıktı. Ancak Erdoğan, beklentilere yanıt vermedi. AKP İl Başkanı Şefik Erten, bu durumu bildik bir gerekçeyle savunuyor: ‘‘Enkaz devraldık.’’
Siirtliler ‘‘Buradaki konuşması yüzünden mahkûm oldu. Onu başbakanlığa taşıyarak itibarını iade ettik’’ dedikleri Erdoğan'dan ‘iş ve aş’ istedi, ama Kurtalan'a 19 kilometrelik ‘duble yol’ alabildi. Halk ise, yol için harcanan 6 trilyonun, savurganlık olduğu görüşünde. Ankara'dan umudu kesen Siirtliler, yerel yönetimden de memnun değil. Köylerden göç edenlerin beraberlerinde getirdikleri tek geçim kaynakları olan hayvanlar, kentte düzgün toplanmayan çöplerle besleniyor. Sağlık açısından ciddi bir tehdit olan bu duruma belediye seyirci kalıyor. Görüşlerine başvurduğumuz Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Sevgin ise hizmet verebilmek için güçlerinin yetmediğini söylüyor. SSK'ya borç nedeniyle gelirlerine el konulduğundan şikayet eden Sevgin, çalışmalarının, ‘politik gerekçelerle’ merkezi yönetim tarafından engellenmek istendiğini savunuyor.
Otomobil fabrikası pamuk tarlası gibi
Fadıl Akgündüz'ün milletvekili seçilebilmek için temelini attığı ‘otomobil fabrikası’nın arazisinde yeller esiyor. Akgündüz'ün milletvekili seçildikten sonra kaderine terk ettiği araziyi boş bulan bir köylü pamuk ekimine başlamış. Uyanık bir Siirtli de tabelayı yerinden sökerek gecekondusuna kapı yapmış. Fabrika arazisinin karşısındaki havaalanı da aynı kaderi paylaşıyor. Bir uçağın pistten çıkarılması üzerine THY sefer yapmayı durdurmuş. Havaalanındaki 30 çalışan, her gün uçak gelecekmiş gibi görev yapmaya devam ediyor.
VALİ DE ŞİKAYETÇİ
Siirt Valisi Nuri Okutan ise belediyenin bu şikayetinin yersiz olduğu görüşünde. Bu yönde bir propagandaya izin vermemek için aksine belediyeye yardımcı olduklarını belirten Okutan, ‘‘Belediye bizle halkı karşı karşıya getirmek istiyor. Kendi seçmenini kolluyor’’ diyor. Vali, kente hayvan sokulmaması yönünde alınan kararların uygulanmaması nedeniyle DEHAP'lı iki başkanın yargılandığına dikkat çekiyor. ‘‘Devletin kaynaklarını elimden geldiğince eşit dağıtmaya çalışıyorum’’ diyen Vali Okutan, bölgedeki kamu kurumlarının verimsizliğinden şikayetçi. Okutan, kente atanan memur ve bürokratların şevkle çalışmaması nedeniyle hizmetlerin vatandaşa ulaşamadığını söylüyor.
TİNERCİLER TÜREDİ
Vali Okutan'ın girişimleriyle kentteki fıstık ağacı sayısı 4 milyona çıkmış. Fıstıkçılıktan geçimini kazananların sayısı da, elde edilen mahsul de ciddi bir artış göstermiş. Fıstıkçılık dışında kaydadeğer bir tarım geliri olmayan Siirt'te motor güç ticaret. Ekonomik krizin etkilerini silemeyen esnaf, işsizlik nedeniyle artan dükkan sayısı yüzünden pastanın daha da küçülmesinden şikayetçi. İşsizlik ve fakirlik, kentte daha önce hiç olmamışları yaratmış: Fahişeler, tinerciler ve hırsızlar.
Siirtliler yeniden umutlanmak istiyor
Terörün ‘belinin kırılması’, bölgedeki diğer iller gibi Siirt'te de gözle görülür bir rahatlama yaratmış. Kente 20 kilometre uzaklıktaki kontrol noktası dışında ‘olağan’ çevirmeler bitmiş. Gece geç saatlere kadar sokaklar hareketli. Ama demokratik girişimler konusunda devletin kuşkucu bakışı sürüyor. Son olarak KESK'in 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında 30 kişilik grubu, yaklaşık 20 sivil polis izledi. Etkinliğe katılan herkes tek tek kaydedildi. Baskılar, sivil toplum örgütlerinin faaliyetleri üzerinde önemli bir engel oluşturuyor.
Siirtliler doktor istiyor, öğretmen istiyor, bir tane de olsa fabrika istiyor. Eruh-Habur ve Pervari-Çatak-Van yolunun bitirilmesini istiyor. Şirvan'daki madenleri özel idare işletsin istiyor. Aslında Siirtliler, yeniden umutlanmak istiyor. Erdoğan'ın belediyeyi DEHAP'a kaptırmamak için yatırım yapacağını umut ediyor Siirtli.. Yine hüsrana uğrayacak olsa da, istiyor da istiyor.