OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 08, 2002 00:00
* Rüzgarla Bir Hangi günün gecesidir / yazi kışta kılan bilirGün içinde görünmeden / günü suya salan bilirDağlar düze iner birdenAşkı sonsuz kılan bilir / rüzgarla bir olan bilirGöl göl olur damda biri / çentik atar günlerineSel sel akar diğerleri / güneş güler tenlerineBiri bine döner birdenYolu yakın kılan bilir / rüzgarla bir olan bilirRüzgar çocuk sesleriyle / mavi bir düş kurar gökteSözde türkü dalda çiçek / olur açar her yürekteGözden perde iner birdenDüşü gerçek kılan bilir / rüzgarla bir olan bilir-----------------------------------------------------------------------------------------            * Dörtlerin Gecesi Özlenen ateş yakılmıştı sonundaElden ele bütün dünyaya taşınmıştıKıvılcım dansıydı gözlerdeki sevinçKavga dağlarda bilinci kuşanmışZindanlarda dirence sarılmıştıVe haykıran dudaklarHer ihanet vakti çöl çöl yarılmıştı Bir ağıttır belki Ağrı'da Zilan deresiDersim'de Laç deresi bir kanlı şiirOysa bir destandı Diyarbakır kalesiVe Diyarbakır zindanındaAteşle sevişen 'dörtlerin gecesi' Ne ki zindan - ne ki tutsak olmakNe ki kavga - ne ki dağlarda vurulmakBir sehpada idam olmak ne kiİhanet utancıyla yaşamak var ya haniOnursuzluğun lağım çukurunda yok olmakÜniformalı bir Dehak önünde durmakVe beyninin içindekileri bir bir kusmakSonra bir et yığınına dönüşüp kalmakİşte buydu Diyarbakır zindanında yaşamak Sesler ihanete dönüşürdü her geceBir taş çorba - bir dilim ekmek uğrunaİhanetler acılara dönüşürdü kalleşçeAcılar hep türkülere vururdu kendini Etten ve kemikten insan olur muBeyinsiz insan ayakta durur muAynı kavgaya gönlünü verenlerDostunu ihanet ile vurur mu O zindan ki zincir sesidir şarkısıHer sözünde bir çığlık yükselirHer notasında bin öfkeHer dizesinde bin isyan beslenirİsyan şiirlereŞiirler yüreklere seslenirO zindan ki her
yemek vaktiTutsak ağızları kanla süslenir Onur kaleleri yıkılırken birer birerYüreklerde dal budak salar ihanetlerVe düşman kasetinde üç önderBeyinlerini kusarak düşmana sergilerAynı anda sıradan bir neferHiç aldırmadan önderlerinin sesineTutsaklık içinde özgürlüğü söyler Sus dostum sus - sözün yarıda kalsınÖzgürlük dilinde kilitli kalsınBaÅŸlar eÄŸilse de açılsın gözlerKonuÅŸan önderler geride kalsın Ne zaman umutsuzluk çökse direncin kıyısınaBir acı saplanır yüreÄŸin tam ortasınaKoÄŸuÅŸlar susarParmaklıklar dururRanzalarda küllenen umutlar aÄŸlarGeriye doÄŸru atılan her adımYakılan ateÅŸ üstüne yaÄŸmur diye yaÄŸar Anlatılmaz bir destandır yaÅŸananNe söze gelir ne sazaKırbaçlar sopalara ve zincirlere karışırÖlüler ayaklara dolanır geceleriKanlı battaniyelere sarılırHer direniÅŸte tabutlarla çıkılır dışarıGözyaÅŸları zılgıt seslerine katılırElleri hep koynunda kalır kızlarınAnaların gözleri dikenli tellere takılırBir acılı sessizlik sarar yürekleriDicle'nin suları susuzluÄŸa çakılırKale burçlarındaki akbabalaraVe üniformalar giyinmiÅŸ yeni Dehak'laraYalnızca zindanın mazgallarından bakılır Bir adam çoÄŸalır bir başına hücresindeYüreÄŸi Kawa'dadır gözleri Babek'teAteÅŸler yanarken daÄŸ doruklarındaÄ°hanet zindan karanlığında kol gezmekteKawa'lara Babek'lere bir yandaÅŸ gerekBu zindan karanlığına bir ateÅŸ gerekÇevrilen ihanet çarkını kırmak içinÖlümü göğüsleyecek bir yoldaÅŸ gerek Bir anda yırtılır zindan karanlıklarıSessiz bir gürültüyle sarsılır duvarlarPatlar bir beyinde Newroz ışıkları Ey ateÅŸin ve güneÅŸin çocuklarıHani bilincin sesi yüreklerimizdeGözlerimizde inancın sancakları neredeBu gidiÅŸe dur demek gerekir bilirimHücrede her saniyeyi bir yıl eylerimBir ateÅŸ yaktık sönmesin diye hiçbir yerdeO ateÅŸ sönerse yaÅŸamayı neylerimBu yüzden üç kibrit ile Newroz günüYüreÄŸimi sizlere armaÄŸan eylerim Üç kibriti bayrak diye devralanKi daÄŸları delip dostlarına yol kılanHaykırdı ölüm haberini önde gideninÖzgürlüğü zindan karanlığında güneÅŸleyenin Ey bu kavgaya gönül verenlerSer yerine sır verenlerSerden geçip de sır vermeyenlerBu zindan karanlığı yırtılsın diyeBu ihanet duvarları yıkılsın diyeNewroz gecesi bir önderAteÅŸi bedeniyle zindanlara taşımıştırÖlürken bile hücresindeBizlere kıştan baharı muÅŸtulamıştırAteÅŸi saraylara - kömürlerde deÄŸilBir ışık uÄŸruna yüreÄŸinde yakmıştır Silinmiyordu gözlerden süzülen yaÅŸlarAksın diyordu herkes - aksınAÄŸlamayı unutmuÅŸ gözler aÄŸlasınGözyaÅŸları alev alev harlansınDudaklarda tutuÅŸup dillerde ÅŸahlansın Ölen artık yüreklerde bir bayraktırÄ°hanet yolunda durulan bir duraktırKaranlıkta bir cingi ateÅŸKörlere yol gösteren bir ışıktırAtılan zılgıtlar bir baÅŸkadır o günBir bayram günü ölümü sevmekÖlümsüzlüğe duyulan bir aÅŸkadır o gün DolaÅŸtı üç kibrit elden ele sessizceHücreden hücreyeKoÄŸuÅŸtan koÄŸuÅŸa gizliceKonuÅŸuldu uÄŸrun uÄŸrunTartışıldı geceler boyu ince inceZindandan daÄŸlara vurdu ÅŸavkınıDaÄŸlardan en kalabalık kentlereDallarda çiçeklere verdi renginiNehirlerde en coÅŸkulu köpüklereDolaÅŸtı yurdunu boydan boyaSazda kırılmayan telDilde susmayan söz oldu türkülere Zindanda yürekler yine baskıdaEller baÄŸlı - gövdeler askıdaÜç kibritin ateÅŸi sönsün istenirÄ°nançlar ihanete dönsün istenirDüşünceler zincireSevgiler prangaya vurulsun istenirYüreklerde çaÄŸlayan özgürlük suyuBulana bulana durulsun istenirÃœniformalı bir Dehak'ın ÅŸahsındaZalimin zulmü kurulsun istenir Baskılar yetmezse itirafta bulunmalaraYapılan itiraflar dinletilir tutsaklaraÄ°ÅŸte biri - biri daha - biri dahaSusardı bütün koÄŸuÅŸlarDönerdi bir anda sessiz mezarlaraVe çığlık çığlığa o sessizlikBinlerce öfkeyiBinlerce isyanı doldururdu bakışlara Üç kibriti dörtlemek derdi bir sesDört kibriti beslemekVe ölümü isyan ateÅŸleriyle düşlemek Bir koÄŸuÅŸ vardı koÄŸuÅŸlar içindeÜç kibriti dörtleyenler yatardı içindeDört yıldız gibiydiler yıldızlar içinde Teslimiyete gönül verilirken önlerindeAteÅŸi çoÄŸaltarak yakmak gerek dedilerÖlüme yaÅŸamak diye bakmak gerek dedilerSönüyorsa yakılan ateÅŸler birer birerAteÅŸi bedenlerde çoÄŸaltmak gerek dedilerOturdular her gece diz dizeÖnce ölümü sevmeyi öğrendilerVe ölümde ölümsüzlüğün rengini gördülerKarardan önce yurtlarında kalanlarınıÇiçeklerinde açanlarını sordularDüş deÄŸildi yaÅŸayıp gördükleriSözlerini gelecek adına bir düş diyeDördü bir ağızdan hayra yordularBinlerce tutsak içindeVe en kanlı kudurmuÅŸluÄŸunda vahÅŸetinÖlüm cehenneminde bir cennet kurdular Havasızlık içinde veremler yaratılırkenGardiyan hakimler ve savcı çavuÅŸlarlaHer gece mahkemeler kurulurkenÄ°nsanlar soyundurulup makatlar aranırkenHangi kuÅŸ konardı zindan penceresineVe makatlara sigara takılıp yakılırkenÄ°nsanlar dört ayak ile yürütülürkenHangi bayrak çekilirdi onur kalesine Üç kibriti yüreklerinde dörtleyenlerAçlığın ve yoksulluÄŸun kötülüğünü gördülerAma hiçbir ÅŸeyinBoyun eÄŸmekten daha kötü olmadığınıVe boyun eÄŸenlerinYarınlara kalmadığını bildilerHer kötülüğün daha kötüsünü tartışıpGözlerinde bütün korkuları sildilerBinlerce baskıdan ve küfürden sonraNewroz ateÅŸi yakıp ÅŸiirler söyledilerO günün adını milat koyupÜç kibrit öncesiVe üç kibrit sonrası dediler Ötsün diye kendi yuvasında kuÅŸAçsın diye kendi dalında çiçekGördüler ki yepyeni kibritler gerekAteÅŸ olup yanmaktaysa bütün gerçekYanarken türkü söyleyen canlar gerekAteÅŸi kanıyla tutuÅŸturanlar gerek Patladı zindanlarda yepyeni bir isyan seniÖlümdür sınayan insan yiÄŸitliÄŸiniÖlümü bedenimizde boÄŸmak gerekÖlümsüzlüğe varıp ölümlerdeDaÄŸlarda kır çiçeklerince çoÄŸalmak gerekÖlümü gamzelerde çiçeklemek ve gülmekGülmek ki yaÅŸama bilenmek demekÄ°lle de insan sıcağı kokarken koÄŸuÅŸlarGülmek kiKurumuÅŸ derelerde sellenmek demekÇöl kuraklığında güllenmek demekVar git dostum var gitKendin al bu gece nöbetiBu gece ölmekSonsuz bir ölümsüzlüğe yürümek demek Aylardan mayıs ki dallarda çiçektirToprakta bereket ve doÄŸada renktirÄ°nançta güzellik ve zamanda gelecektir Dört yoldaÅŸ o gün baharın koynuna girdilerÖlümün alçaldığını gözleriyle gördülerGömleklerini - kalemlerini ve saatleriniAnılsınlar diye sevdiklerine verdilerVe dört ağızdan üç kibritin ışıklı sesiniGök gürültüsünü çıldırtarak gürlediler Bu ihanet girdabında boÄŸulmadanÅžahsımızda davamız son bulmadanVe geriye dönüşler virüs gibi çoÄŸalmadanCanımızla bu ihanet çarkına dur demeliyizOnur bayraklarını göğsümüze dikmeliyizKawa'nın örsüne koyup davamızıYüreklerimizi körüklenen ateÅŸlere sürmeliyizBu zindanda yolumuz aydınlıktır artıkÜç kibriti dörtle çarpıp bu geceBütün ÅŸehitlere konuk gitmeliyiz Saat dörtte dört canın etrafı dört duvarDuvarların ötesi mayıs gülleri ve baharAnalar ve bacılar aÄŸlayacakmış ne çıkarBu gece 'dörtlerin gecesi'Dört göğüste yar diye yalnızca ateÅŸ yanarBiri nöbet tutar - biri bildiri yazarDiÄŸerleri dört kiÅŸilik bir ateÅŸ kurar Zindan sessiz - zindan canlı bir mezarGökyüzünde bir anda dört yıldız kayarBütün dostlar uykudaDörtlerin gözlerinde yalnız ateÅŸ varDimdik baÅŸlarlaEmin ve kararlı bakışlarlaÄ°haneti durdurmak için ateÅŸe yürüyorlarDördü de yaÅŸamaya sevdalıÖzgürlüğe niÅŸanlıydılarTutsaklık kesmiÅŸti mutluluk yollarınıBu zindanda ölüme nikahlıydılarBu ölüm ki özgürlüğün ilk adımıTutsaklığın ve ihanetin kırılma anı Takvimde on yedi mayıs kalkarOn sekiz mayıs dörtlere bakarDışarda güne hazırlanırken tomurcuklarDört candan baÅŸka uykudadır bütün tutsaklarDaÄŸ - taÅŸ ve zindan uykudadırYalnızca dört özgürlük yolcusuO gece ölüme hesap sormaktadır Yıllar boyu iÅŸkenceler içindeÄ°hanetler ve direnmeler içindeBeklediler - beklediler de gelmedi ölümTuttular yakasından koydular önlerineKonuÅŸ be ölüm - konuÅŸ dedilerBiz büyürüz sen böyle küçüldükçeSeninle kavgamız insanlık tarihiyledirPrometheus'tan Spartaküs'eBruna'dan Che guewera'yaVr Kawa'dan bizlere dek ateÅŸ iledirGel de baÄŸdaÅŸ kur soframıza ey ölümSenin alçaldığını görmekÖzgürlük adına sunulan canlar iledir Zindan sessiz - zindan canlı bir mezarDört can el ele bir demire sarıldılarTinerler - neftler ve boyalarZindanda dört canKazan altında betona çakılmış birer çiviydilerDemirin beline sarılmış dört perçindilerVe bir potada erimeye hazır cevherdiler Haykırdı üç kibrit yolunda önde gidenAteÅŸi zindanlardan kentlere götürenTamam mıyızÜç yerine dört kibrit çıkarıp cebindenYaktı yüreÄŸindeki korlanan ateÅŸtenTutuÅŸan ateÅŸPatlayan tinerlerin ve neftlerin sesiDokunmasın hiç kimseBu gece dörtlerin özgürlük gecesiDört bin yılda yazılmış bir destanınGüneÅŸ diliyle söylenmiÅŸ ilk hecesiBöyle tutuÅŸur - böyle yanar ancakUzay çağında bir zindan gecesi Bir havar yükseldi zindandan kırlaraDört ateÅŸten dört kıvılcım düştü daÄŸlaraDaÄŸlar tutuÅŸup indi baÄŸlaraDört ayrı ses yükseldi her ateÅŸtenSöndürmeyin ateÅŸiÃœfleyin korlara - üfleyin korlara (...)Yak artık canlarla yakılan ateÅŸleriYak ki açılsın dünyanın körelmiÅŸ gözleriYak ki yırtılsın geceler ışığınlaYak ki tarihi yeniden baÅŸlatsınKawa'nın -üç kibritin ve dörtlerin sözleriYak ki yayılsın dünyayaAteÅŸin ve güneÅŸin olümsüz sesi -----------------------------------------------------------------------------------------* Gözler Yangın Åžimdibunca yıl çığlıklar koÅŸturulmuÅŸ bu yoldadeli taylar gibi ter içinde çığlıklarsavrulan bir yanlışa vurulmak için miyoksa daÄŸları yırta yırta yürüyenbir ırmak diliyle durulmak için mi gözler yangın ÅŸimdi-ufuklar dumandünya deÄŸiÅŸiyor-masalı koca bir yalan tam kırk yıl bulandırdılar sularınilüferleri daÄŸlara taşıdılarkekikleri çaylarauÄŸrun uÄŸrun-ince ince-gizliceve sinsice yürüdüler karanlıklarapınarbaÅŸlarında yarpuzlar utandıormanda koknarlarsonra leylak düşmanı bir akÅŸam vaktidünyanın deÄŸiÅŸtiÄŸini buyurdularihaneti kanlı bir gelinlik içindeyeryüzünün yatağında doyurdular durduk düşündük sularla birliktedaÄŸlarla - ormanlarla - bulutlarla birliktedurduk düşündüknergislerle - nevruzlarla - güllerle birlikteyok olan hiçbir çiçek yoktu yeryüzündedurduk duÅŸundukmartılarla - turnalarla - güvercinlerle birlikteyok olan hiçbir güzellik yoktu yeryüzündedurduk düşündüknehirlerle - denizlerle - okyanuslarla birlikteyok olan hiçbir dalga yoktu yeryüzünde tamda yunuslar seviÅŸirken arÅŸipel'detamda gökkuÅŸağı sevinleÅŸirkenözlenen renkler siliniyor dedilertamda insanın insanlığına çeyrek kalayarım metrelik cam bir savaÅŸ alanıylaçıktılar karşımıza teknoloji yalanıyla gözler yangın ÅŸimdi ufuklar dumandünya deÄŸiÅŸiyor masalı koca bir yalan çocuklar ölürken bütün ulkelerdeey koca nazımey ustamın ustam dediÄŸimilyonlar içindeki vatansız yalnızım çocuklar güldü demiÅŸtin o büyük ülkedegelde gör ÅŸimdio yüzlerde büyümüş yarınsız öfkeyigelde görgece gelen telgraftaki yüce deÄŸerinnasıl bir körlüğe kurban verildiÄŸiniyüreklerde yükselen son anıtındagelde gör nasıl yerlere serildiÄŸini sonrası vurgun soygun ve talansonrası gözyaşı ve kançaykovski harlemde bir tepinmetolstoy sütyen boÅŸluklarında pembe dizimayakovski bir papaz duası belkipuÅŸkin çarlık özlemlerinin ÅŸiirsel gizi gözler yangın ÅŸimdi ufuklar dumandünya deÄŸiÅŸiyor masalı koca bir yalan ne olur tunçtandı demirdendi demeseydinbir tabuttan korkan o ÅŸaire gönül vermeseydina....... neruda'nın sili kasımpatılarınıhasan hüseyin'in kırmızı gül dallarınıhoward fast'ın fırtına sonrası çığlıklarınıölmeden önce mezarının başına koysaydınburcu burcu gürcü gürcü koksaydındünya deÄŸiÅŸiyor masalına kahkalar atsaydınson anda söküp ellerini kanayan kalbineçocuk yüzlü yepyeni bir ÅŸiir çıkarsaydın nasılda severim senihiroÅŸimalı bir kızın yaprak dudaklarındaişçi tulumuyla istanbul da taksim alanındave 1960 yazında küba da nasılda severimal ÅŸimdi ellerimiyattığın o büyük ülkenin topraklarına uzatyanar parmaklarım yanarne solohovlar ne de gorkiler varyalnızca seni o topraklarda tutsak edenlerve memed in özlemiyle oraya gömenler var yanardaÄŸlar mı patlıyor bilemiyorumdenizlerle karalar yer deÄŸiÅŸtiriyordinazorlar mı göçüyor yoksabir yanım tırpan yine-bir yanım gül bahçesibir yanım soygun yine-bir yanım ter ezgisisöylermisin ey ustaların ustasınedir bu deÄŸiÅŸmenin yarınsız sonrası şimdi senin ceviz yaprağı kıvıl kıvıl ülkendekimi dünya deÄŸiÅŸiyor masalının halindeki orta asya nın kımız tadı hala dilindekimi zonguldak madenlerindepaÅŸabahçede ve çukobirlikteyurtiçi kargoda ve toros gübrededirenen bütün yüreklerle birliktekimi dört bin yıllık güneÅŸ peÅŸindeadının özgürlüğü için döğüşmektedeÄŸiÅŸen nedir söylermisinalınterinin nehirleÅŸtiÄŸi bu yaÅŸam içinde bir tren penceresinde saman sarısı saçlarrüzgarın yelesinde nasıl ülkeden ülkeyebeyinden yüreÄŸe nasıl fırtınalarla koÅŸaro büyük coÅŸkularo sonsuz duygularuzansam her teline ÅŸimdi ellerim yanarher biri beÅŸ dolara bir masadan uçarbir baÅŸka masaya konarseninse bu korkutuk gidiÅŸ içindeinsanlık adına yüreÄŸin bir baÅŸka kanar dikersin gözlerini masmavi yarınlarainsanlığın insanca yaÅŸamını özlersinve söylenirsin kendi kendineçağının tanığı her ÅŸair gibi sen dene açlık ne zulüm ne de kanancak biz kazandığımız zamanve bütün insanlık insanca yaÅŸadığı zaman-----------------------------------------------------------------------------------------* Yeryüzü AÅŸkın Yüzü Oluncaya Dek    Yarım kalan hiç bir yolculuk yok bu yaÅŸamdaBir birine karıştırılan hiçbir boyut yok15 yaÅŸ nedir ki yılların sözde çizilen anlamındaYa bir duygu selidir aralıksız ya daBir inanç fırtınasıdır yüreÄŸinDirence açılan gençlik boylarındaBir devrin sembolü diyorlar ÅŸimdi adınaTopraÄŸa ölüm düştükten sonra hiroÅŸima’daTüm bitkilerden önce yeÅŸeren birAçelyaÅžimdiKadıköy rıhtımındaNeyi çaÄŸrıştırıyor sanaSen söyle direnç çiçeÄŸiNeyiBir köpükOnur uÄŸrunaÇürüyen ırmaklarHenüz dile gelmediÄ°stanbul’u ezen suskunluÄŸunda seninGazetelerdeResimlerinle dolarken sayfalarNedenseSöyleÅŸilerde yalnızcaBeyin hücrelerineYöneltiliyor sorularSense ölüm rengine inatKan maviliÄŸinceSusuyorsunYalnızca geçmiÅŸinGelecektekiO ölümsüz sesini yansıtıyorsunHani o bin renkli açelyanınÄ°nançlı sesini yansıtıyorsunGülümsüyorsun susuyorsunEyyyyyyyyyyyyyyyyyyOvaların ateÅŸ ateÅŸ çölleÅŸtiÄŸi yerdeToprağın ırmak ırmak yürekleniÅŸi senYarınlara selamını iletsin diye adınDamarlarına baÄŸlanan yaÅŸamÖlümü kucaklarken ellerinleKopardınKurtarmak için enginlerin anlamınıGökyüzünü yere indirdiÄŸinden beriVe silmek için bir damlanın yüzünüBir okyanusu kucağına bastığından beriAdın birAçelyadırArtık seninKoynuna ölümDüşen tüm topraklardaBir açelyaYepyeni sözcükler yeÅŸeriyor ÅŸimdiAlnının ışıklı yamaçlarındaYüreÄŸini iÅŸitmek gerek duymak içinSoluÄŸunu solumak gerekHer dalıp gidiÅŸindeBin ÅŸiirÇıkarıyor belki gözlerinYaÅŸama gözlerinle dalmak gerekBir devrin sembolü diyorlar ÅŸimdi adınaVe imgelerin en ulaÅŸmaz doruÄŸundaEy herÅŸeye bitti diyenlerKorkunun sofrasındaYılgınlık yiyenlerNe kırlarda direnen çiçeklerNe kentlerde devleÅŸen öfkelerHenüz elveda demedilerBitmedi dahaSürüyor o kavga ve sürecekYeryüzü aÅŸkın yüzü oluncaya dekÂ
button