Şiirde yas var

Güncelleme Tarihi:

Şiirde yas var
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 25, 2011 00:00

Şair Seyhan Erözçelik dün geçirdiği beyin kanamasına bağlı olarak hayatını kaybetti. ‘Hayal Kumpanyası’, ‘Kır Ağı’, ‘Gül ve Telve’, ‘Şehir’de Sansar Var!’ gibi şiir kitapları bulunan Erözçelik 49 yaşındaydı.

Haberin Devamı

TÜRK şiirinde yaprak dökümü devam ediyor. Hulki Aktunç ve Didem Madak’ın ardından, şiirimizin sözü güçlü şairi Seyhan Erözçelik de hayatını kaybetti. Aynı zamanda Türkiye’de reklamcılığın gelişmesine de büyük katkıları olan 49 yaşındaki şair, dün sabah geçirdiği beyin kanamasına bağlı olarak yaşamını yitirdi. Erözçelik bugün Emirgan Camii’nde öğlen namazını müteakip kılınacak cenaze namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
13 Mart 1962’de Bartın’da doğan Seyhan Erözçelik, ortaöğrenimini Kadıköy Maarif Koleji’nde tamamladıktan sonra, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki psikoloji öğrenimi ve İstanbul Üniversitesi’ndeki doğu dilleri ve edebiyatları öğrenimini yarıda bıraktı. 1986 yılında arkadaşlarıyla birlikte Şiir Atı Yayıncılık’ı kurdu ve Şiir Atı dergisinin yönetimine katıldı. Asaf Hâlet Çelebi’nin şiirleri üzerine bir ‘şerh’ denemesi hazırladı. Konstantinos Kavafis ve Osip Mandelstam’dan çeviriler yaptı.
Kayıp şairin izinde
1992’de kayıp şair Halit Asım’ın şiirlerini ortaya çıkardı ve yayına hazırladı. New York’ta yayımlanan
Türk şiiri antolojilerinde yer aldı.
1991 yılında Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü kazandı ama özel gerekçelerle ödülü reddetti. 2004’te Behçet Necatigil Ödülü’ne, bir sene sonra ise Dionysos Şiir Ödülü’ne layık görüldü. Seyhan Erözçelik’in ‘Yeis ile Tabanca’, ‘Hayal Kumpanyası’, ‘Kır Ağı’, ‘Gül ve Telve’, ‘Şehir’de Sansar Var!’, ‘Yeis’, ‘Toplu Şiirler’, ‘Yağmur Taşı’, ‘Vâridik Yoğidik’ adlı şiir kitaplarının yanı sıra; ‘Parlamento’ adlı anlatı türündeki bir kitabı da bulunuyor.

NE DEDİLER

Haberin Devamı

Hüseyin Peker: Farklı bir yerden sesleniyordu

Seyhan çok ilginç bir ozandı. Yarattığı dokular olağanüstüydü. Çok farklı bir yerden sesleniyordu. Onu İkinci Yeni ozanları ile, Ece Ayhan’la mesela, aynı yerde görüyorum. Bir sürü şair gelip geçiyor bu dünyadan. Ama Seyhan gibisine çok rastlanmıyor. Bu yüzden eleştirmenlerin bu özel ozanı ve onun yepyeni şiirini daha fazla geç kalmadan fark etmesini bekliyorum.

Haydar Ergülen: Renkli ve öncü bir şairdi

Seyhan benim çok yakın bir arkadaşım. Neredeyse 30 yıllık bir dostluğumuz var. Öğrenciliğimden tanıyorum onu. O zamanlar şiir yazardı, ilk şiirlerini okumuştum. Daha sonra ben reklam yazarı oldum, o da aynı mesleği yapmaya başladı. Sonra birkaç arkadaş Şiir Atı dergisini çıkarmaya başladık. ´80 sonrası şiir atılımlarından başlıcasıydı. Çünkü gelenek şiirini ve İkinci Yeni şiirini birlikte değerlendiriyorduk. Seyhan, Hilmi Yavuz’dan Ece Ayhan’a kadar hayran olduğumuz şairlerin hepsine eşit yakınlıktaydı. Eski Türk şiirine olduğu kadar, dünya şiirine de yakınlığı vardı, çeviriler yapardı. Böylece özgün bir şiir çıkarabildi ortaya. Şiirin bir dil içi mesele olduğunu çok erken kavramıştı. Hiç olmayacak dediğiniz şeyleri şiire soktu, kahve fallarını mesela. İlginç, özgün, renkli ve öncü bir şairdi.

Haberin Devamı

Başağa’nın adı Foça’da yaşayacak

Seyfi GÜL / DHA
CUMHURBAŞKANLIĞI Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne 2005 yılında layık görülen, Türk resim sanatının büyük ismi merhum ressam Ferruh Başağa’nın adı, İzmir’in Foça İlçesi’nde evinin bulunduğu sokağa verildi. Foça Belediye Meclisi’nin aldığı kararla, İsmetpaşa Mahallesi 380 Sokak’a, geçen yıl yaşamını yitiren sanatçının adının verilmesi dolayısıyla  tören düzenlendi. Törene sanatçının eşi Nevin Başağa, kızı Gül Şişmanoğlu, Foça Belediye Başkanı CHP’li Gökhan Demirağ
ve belediye meclis üyeleri, CHP Foça İlçe Başkanı Şener Erol, sanatçı dostları ve çok sayıda kişi katıldı.

Turhan Selçuk Karikatür Ödülü İranlı Ramezani’nin

Haberin Devamı

Oktay ÇAYIRLI / DHA
MUĞLA’nın Milas İlçesi’nde belediye tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Uluslararası Turhan Selçuk Karikatür Yarışması’nda, İranlı karikatürist Dariush Ramezani’nin eseri birinci seçildi. Yurtdışından 211, yurtiçinden 156 karikatüristin katıldığı yarışmada İranlı Dariush Ramezani birinciliği ve 3 bin dolarlık ödülü, Bulgar İvailo Tsvetkov ikinciliği ve 2 bin dolarlık ödülü, Moldovalı Victor Crudu da üçüncülüğü ve 1000 dolarlık ödülü aldı. Yarışmada ayrıca beş özel ödül de verildi. Seçiçi kurul ayrıca 40 eseri de sergilenmeye değer buldu. Eserler, 16 Eylül’de Uluslararası Milas Festivali çerçevesinde Turhan Selçuk Karikatürlü Evi’nde 15 gün süreyle sergilenecek ve ödüller sahiplerine verilecek.

Haberin Devamı

Restorasyon güzel ama tabela çirkin

Sefa KAPLAN
ÜSKÜDAR Paşalimanı’nda, vaktiyle Tekel’in tütün deposu olarak kullandığı binayı Kültür Bakanlığı tepeden tırnağa restore ederek nefis bir eser çıkardı. Kesme taşların, taş işçiliğinin inceliklerini gösterecek biçimde temizlenmesi, pencerelerdeki ahşapların ve demir parmaklıkların aslına uygun bir biçimde yenilenmesi, yağmur oluklarının bile döneme uygun olarak tasarlanması modern bir restorasyon anlayışının gereğiydi ve öyle de yapıldı. Fakat ne olduysa restorasyon bittikten sonra oldu. Önce, İstanbul Boğazı’nın en güzel köşelerinden birinde yer alan binanın cephesine dev harflerle ‘İstanbul Devlet Tiyatrosu Üsküdar Tekel Sahneleri’ yazısı asıldı. O yetmezmiş gibi, kapıdaki nefis kitabenin hemen yanına, üç pirinç levha çivilendi. Güzelim bina da netice itibariyle böyle bir şeye dönüştü. Bu tür eserleri korumakla görevli Kültür Bakanlığı bunu yaparsa, kim ne yapmaz ki?

Haberin Devamı

Myra antik kentinde
yeni bir anıt bulundu

Ahmet ACAR / DHA
ANTALYA’nın Demre İlçesi’nde bulunan Myra antik kentindeki Myra Tiyatrosu’nun sahne binasında bu yıl başlayan kazılarda yeni bir anıt ve 20’ye yakın değişik tiyatro maskı bulundu. Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik’in verdiği bilgiye göre, 9.5 metre derinlikte, sahne binasının duvarına dayalı bir onurlandırma anıtı bulundu. Çevik, “Myralı Posesisi adından, Myralı soylu bir ailenin zengin bir kızı yaptırmış. Bütün ailenin heykellerini üstüne dizerek burada ailesini onurlandırmış. Babası ve bütün ailesi için yaptırdığı anıtta, babasının Likya Birliği’nin başrahibi olduğunu, Gymnasium ve Pyrtaneson görevlisi olduğunu yazıyor. Bu görevler o dönem için bize çok önemli ipuçları veriyor” diye konuştu.

Oscarlı yönetmene  onur ödülü

ANTALYA Kültür Sanat Vakfınca (AKSAV) düzenlenen 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin hazırlıkları sürüyor. Bu yıl 8-14 Ekimde arasında düzenlenecek festival kapsamında gerçekleştirilecek ‘Yaşam Boyu Onur Ödülleri’ törenine, 1994’te Nikita Mihalkov ile birlikte yönettiği ‘Güneş Yanığı’ adlı filmle ‘En iyi yabancı dilde film’ dalında Oscar ödülüne layık görülen Rustam Ibragimbekov onur konuğu olarak  katılacak. Törende, Ibragimbekov’a ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ verilecek. İbragimbekov’un, Oscar’ın yanı sıra Venedik ve Cannes film  festivallerinde ödülleri bulunuyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!