Şiir Dünyası

Güncelleme Tarihi:

Şiir Dünyası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir portre : Mehmet TOSUN

Edebiyatın hamalı

Şiirlerinin veya yazılarının çıkması için özel bir gayreti olmadığını söyleyen Mehmet Tosun, ‘‘İyi bir yazar olmayabilirim ama iyi bir hamal olduğumu söyleyebilirim’’ diyor.

YKÜ yazarı Tecelli Sırma ile birlikte büroya geldiklerinde yine bir mahcubiyet vardı yüzünde. Mütevazıydı alabildiğine. Oysa O, 22. sayısını yayınladığı, yaklaşık 2,5 yıldır her sayısı bir öncekinden daha bir güzel olan Bahçe Kültür ve Edebiyat Dergisi'nin sahibi ve yazıişleri müdürü idi. Antalya'da yani taşrada (İstanbul ve Ankara'ya göre Anadolu illeri taşradır) düzenli olarak bir edebiyat dergisinin de yayınlanabileceğini dosta-düşmana kanıtlamış, başlangıçta tek başına sırtlamış, sonra dostları arasında da kabul görmüş, bana göre sessiz, sakin bir edebiyat adamıydı.

PAZARCILIK YAPTIM

İşte Mehmet Tosun

‘‘1962 yılında Uşak'ta doğdum. Ortaokuldan itibaren hep çalıştım. Evlere odun kömür çekmek, hamallık, simit ve sakız satmak da dahildir yaptığım işlere. Beş sene kadar pazarcılık yaptım. İstanbul'dan getirdiğim eşofman, kazak, gömlek gibi giysileri Uşak'ta pazarda satardım. Daha sonra Balıkesir'in Edremit İlçesi'ne bağlı Akçay'da dört yıl 50 yataklı bir motelde çalıştım. 1989 yılı Eylül ayında Antalya'ya geldim.’’

Antalya'da bir atölye açarak seramik üretmeye başlayan Mehmet Tosun, 1992 yılında Antalya Sanatçılar Derneği bünyesine katılır ve edebiyat ile ilgilenmeye başlar. Yazın dünyası hep ilgi alanıdır zaten. Kendi deyimiyle ANSAN, yaşamında bir dönüm noktası olmuştur. Yönetim kurulu üyeliğine seçilir, bir dönem de başkanlık yapar.

DOSTLARIMIZ İNANMIYOR

BAHÇE'nin doğuşu

İki ayda bir yayınlanan Bahçe Kültür ve Edebiyat Dergisi ilk sayısını çıkardığı 1 Ocak 1998'de edebiyat dünyasına merhaba der. Adını da ANSAN'ın bulunduğu bahçeden alır. ‘‘İlk sayıda çok sevinmiştik’’ diyen Mehmet Tosun, o günleri şöyle anlatıyor:

‘‘Büyük özveri göstermiş, çok emek harcamıştık. Ama dergimiz vasat olmuştu. Ancak, daha iyiye doğru mücadele edecek gücümüz ve inancımız vardı. Biz mücadele ediyorduk, fakat Antalya'daki birçok edebiyatçı dostumuz bize inanmıyor, güvenmiyor ürün bile vermiyordu. 5-6 sayıdan sonra işler değişti. Dostlarımız sıcak bakmaya, ürün vermeye hatta Antalya dışından da ürün almaya başlamıştık. Nusret Gürgöz, Turgay Değirmenci ve Musa Fırat arkadaşlarımız ile birlikte 12. sayıda yayın kurulunu oluşturduk.’’

İlk sayısı sadece 16 sayfa olan Bahçe, şimdi 64 sayfa olarak yayınlanıyor. Her sayısı düz yazı ve şiirlerle birlikte bir özel konuyu işliyor. İşte ilk akla gelen sayılar: Aşk, Su, Tanrı, Ölüm, Mektup, Ayrılık... Son sayısı bin 500 adet basıldı. Tosun'un amacı ise 5 bin adet basarak merkezi yine Antalya olan bir Türkiye degisi yapmak.

İSİMSİZ KAHRAMANLAR

Bahçe bir ekip dergisi. Tosun'un anlatımıyla ise isimsiz kahramanları Celal Hafifbilek ile Cahit Kerse. Dergi 35 ile gönderiliyor. En fazla satılan iller İstanbul, Ankara, İzmir, Kırşehir, Erzurum. Ne yazık ki Antalya'da ise sadece 75 adet.

ANSAN'ı yazarların, tüm sanatların çeşme başı olarak niteleyen öykücü Tecelli Sırma ise Mehmet Tosun ile ilgili olarak şu saptamayı yapıyor: ‘‘Mehmet'de kıvrak zeka var. Bu zeka mizah ve şiiri getirir. İkisinde de ürün verebilir. Bahçe'yi çıkarırken gösterdiği cesareti, yazın dünyasında da göstermesi gerekir.’’

Mehmet Tosun’dan bir şiir

Yalnız Değilsin

Yüreğimin beyaz yapraklarına

Mavi lekelerle dağılan sensizlik

Bütün uzaklıkları silen bir sevda

[[[[[

Uzaktan bakıldığında görülmeyen

Palmiye uçlarındaki dikenler

Martı kanadındaki tüyler gibidir

Artık uzun yolların yolcusu

Olmayacaksın aşk eyleminde

Sen yürüdükçe saçlarından kopan

Fırtınaları içimde saklayacağım

Dinecek yoğunluğum gülüşlerinle

Gözlerindeki kül rengi

akşamlardan

Yemyeşil bulutlar üreteceğim

Mavi pulları yosunlarla damgalı

Bütün çiçekler tanığımdır

Gönül bahçende hükümlüyüm.

Vazgeçtim

Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni/Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez/Değil mi ki, çiğnenmiş inancın en seçkini/Değil mi ki, yoksullar mutluluktan habersiz/Değil mi ki, ayaklar altında insan onuru/O kızoğlan kız erdem, dağlara kaldırılmış/Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru/Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş/Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın/Değil mi ki çılgınlık, sahip çıkmış düzene/Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın/Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen'e/Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama/Seni yalnız komak var ya, o koyuyor adama. W. Shakespeare (Çeviren- Can YÜCEL)

Kapat gözlerini

Soğuk yollarda

yürüyorsam

Savrulmuş yapraklarla

Üşümüş serçe yavrusuysam

Güneş gözlerinle ısıt beni

Kar kaplamışsa damlarım

Odunsuz kömürsüz sobam

Yorgansızsam, ağlıyorsam

sensiz

Güneş gözlerinle ört beni

Tarihsem, öyküysem, şiirsem

Ulusuman aydınıysam

Evimin önünde vurulmuşsam

Güneş gözlerinle kapat

gözlerimi

Işık SÖNMEZ

ŞİİR ÜZERİNE

SÖZLER

Şiir, düşünceyi duygu haline

getirinceye kadar yoğurmaktır.

Yahya Kemal Beyatlı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!