Güncelleme Tarihi:
Bir portre : Işın KURUTLUOĞLU
Kendim için yazıyorum
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu Işın Kurutluoğlu, bir sözcük için bile günlerce araştırma yaptığını söylüyor
Yaklaşık iki yıla yakın bir süredir yayınlanan ‘‘Şiir Dünyası’’na yaz aylarının o sıcak günlerinde bir mektup geldi. Zarfın üzeri özenle yazılmış ve köşesine pulu da yapıştırılmıştı. Mektup aynen şöyle başlıyordu:
‘‘Şiir Dünyası'nı ilgiyle izleyen okuyucularınızdan biriyim. İşinizin kolay olmadığını biliyorum. Çünkü çoğumuz, dizeleri alt alta sıralayınca ‘‘şiir’’ olduğunu sanıyoruz. Yaşamımızın bir döneminde mutlaka bu işi deniyoruz. Her şeyde olduğu gibi bu işte de cesuruz. Ben bu cesarete biraz daha geç bir yaşta eriştim, çünkü şiirin bir birikim olduğuna inananlardanım.’’
YAŞAMASI KOLAY KENT
Samsun'da sonbaharın güzel bir gününde doğdu. Ve yıllar geçtikçe de sonbahar mevsimini hep sevdi. İlk ve orta öğretim yılları Samsun'da, Üniversite yılları ise Ankara'da geçti. DTCF'den mezun olduktan ve bir süre Ankara'da çalıştıktan sonra İstanbul'a yerleşti. Bu kentte 15 yıl yaşadıktan sonra ‘‘İstanbul benim için zor oluyor’’ deyip, 1995 yılında Antalya'ya geldi. Nedenini ise şöyle açıklıyor Işın Kurutluoğlu:
‘‘Sıcağı seviyorum. Denizi, dalmayı seviyorum. Denizin altı ayrı bir dünya. Antalya yaşaması kolay bir kent. İnsanların da ikliminin de verdiği bir rahatlık var. Bir emekliler kenti diyebilirim.’’
KEŞKE VE FARKETMEZ
Keşke ve farketmez sözcüklerini hiç sevmiyor Bayan Kurutluoğlu. Hoşlanmıyor. Çünkü ona göre ayrıntıların insan yaşamında çok önemli bir yeri var. Farketmeden geçilen ayrıntılar çok önemli...
Üniversite yıllarında tanıştığı şiir dünyasında etkilendiği şairler arasında eski eşi şair Güven Turan ile Oktay Rifat, Özdemir Asaf ve İlhan Berk, var.
Şiirin dışında havalı tüfek lisanslı sporcu olan Kurutluoğlu, fotoğraf çekmeyi ve briç oynamayı seviyor. ‘‘Denizin altı, üstünden daha çok ilgilendiriyor beni’’ diye Işın Kurutluoğlu, bir başka ilginç yanını da şöyle açıklıyor:
‘‘Sanatın bütün dallarının insanı beslediğine inanıyorum. İnsan sevdiği tüm şeylerle uğraşmalıdır.Geceleri, içimde duygular yoğunlaştığı zaman şiire yöneliyorum.
Aslında şiiri kendim için yazıyorum. Yazılı her şeye, eski eşyalara meraklıyım. Mektup yazmayı, hem de el yazısı ile yazmayı, üzerine pulunu yapıştırmayı, kısaca e-mail'leşmeyi değil, mektuplaşmayı seviyorum.’’
Kurutluoğlu’ndan bir şiir
Geç değil
Yine de geç değil
tek bir günün bile kalsa
güneşin doğuşunu
karşılamaya
sabahın ilk ekmeğini alıp
bir dostun kapısını çalmaya
taşa, toprağa, ağaca
daha bir dikkatli bakmaya.
Yine de geç değil
hayır demeye,
evet demeye
ölmeye
yaşamaya
eğer istersen
yeniden başlamaya...
Işın KURUTLUOĞLU
Antalya şiiri
Kara sevda
Akdeniz kıyıları, portakal bahçeleri
Uzakta balıkçılar, yelken yelken üstüne
Seni düşünüyorum seni, beyaz ellerin
Gözlerini kapıyor ıslak melteme karşı
Bir harap tekne gibi rüzgarların elinde
Kayalara çarpıyor çarpıyor başımı hatıralar
Kumların üzerinde unuttuğum günleri
Yırtık bir yelken gibi parçalıyor dalgalar.
Limon çiçeklerinden daha aydınlık göğsün
Körfez suları gibi kabarıp alçalıyor
Seslen bana dağların ardında kalan çocuk
Antalya'da saatler şimdi kaçı çalıyor.
Baki Süha EDİBOĞLU
FAKSIMIZA DÜŞENLER
Seni anlatamıyorum
Sen, yüreğimin vazgeçilmezleri arasındasın/Her günün doğuşu/Sana kavuşmanın özlemiyle dolduruyor içimi/Tatlı tatlı bakışan, gülümseyişin/Hatta ağlayışın, öfken bile bir başka sanki/Sana baktıkça, seni tandıkça/Bir başka ‘‘Sen’’ yarattım içimde/Öyle bir şey ki/Tarifi imkansız/Kelimeler yetersiz kalır yanında/Seni anlamak ne mümkün/Ya da anlatmak/Yaşamak gerek bunları doyasıya/Öyle hayasızca değil/Buram buram koklamak gerek/Fesleğen kokulu dağlarda/Seni anlatmak yetmiyor bana.../Seni anlatamıyorum/İşte sen böylesin/Sen umut gibi/Özlem gibi, türkü gibi/Yüreğimin vazgeçilmezleri arasındasın/Ve hep orda kalacaksın.
Hatice TARHAN
ANTALYA ŞİİRİ
Akdeniz Akşamları
İthal malı istakoz neme gerek/Vurdummu bıçağı Kırkağaç kavununa/Yanında Edirne peyniri/Açtımmı rakıyı denize karşı/Akdeniz köpük kesilir o an/Akdeniz bereket/Birbiri ardına dalgalar/Yakamozlar/Hatta ay/Birbiri ardına kadehime dolar/Şıp diye kesilir dişimin ağrısı/Katsayı kaç olacakmış/Başkası düşünsün bu gece/Ciğerlerimde Akdeniz havası/Vakit akşam ya/Yaşıyoruz ya/Sen ona bak/Günahların en küçüğü belki/Bir sigaram var/Bir de şu zıkkım rakı/Yanımda can dostum Lütfi, Livaneli aşığı/İhsan Bey idealist/Ben deli-dolu şair/Ortalık ay ışığı/Ne siyasetler konuşuruz biz şimdi/Pahalılığa çare bulur/Enflasyona dur deriz/Hatta radyasyon/Bir büyük rakının başında değil mi hepsi/Ne Hilton'dayım birileri gibi/Ne bilmem hangi gazinoda/Ne masamda dansöz/Ne de havada yağ kokusu ikiyüzlülük/Günahların en küçüğü belki/Çok görme Yarab/Bizimki çingene keyfi işte/Ardından bir acı kahve/Bir küçük kahkaha/Hayat hep dert değil ya.
Mehmet YİĞİT