Şiir Dünyası

Güncelleme Tarihi:

Şiir Dünyası
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir portre : Dr.Necdet ÖZKAYA

Kitabın geliri AYÇOV’a

DOKTORUMUZUN ilk tayini 1983 yılında Van'ın Erciş İlçesi'ne çıktı. Orada güzel insanlarla tanıştı. Bunlardan biri de Antalya Lisesi resim öğretmenlerinden Kadir Cengiz'di. Kadir, Dr. Necdet'in şiir yazdığını bilmiyordu. Akdeniz Kitabevi'nden doktoru alıp röportaj için büroya geldiğimizde, öğretmen Cengiz de yıllarca aynı ilçede birlikte görev yaptıkları arkadaşının da şair olduğunu hem de çok güzel şiirler yazdığını öğreniyordu.

Çünkü; Dr. Necdet Özkaya, şiirlerini sessiz ve sitemsiz yazıyordu yıllardır... ‘‘Görevli gidip/Dönemediğimiz köy/Köydeki tek memur/Öğretmenden de/Sessiz, sessiz./Karlarla kaplanan yollar/Büyük ve turuncu iş makinaları/Kömür ve tezek kokan derslikler/Sevecen, özverili, kravatlı/Köyün başmemuru/Köy öğretmeninden de/Sessiz, sessiz/Haydi sen anlat/ Yaşamı sen anlat.’’

HEM ŞAİR HEM DOKTOR

Kendisini bildiğinden bu yana şiirle uğraşan, çok güzel şiir okuyan Dr. Necdet Özkaya, 1959 yılında Antakya- Hatay'da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamlayan Özkaya, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1983 yılında mezun oldu ve ilk görev yeri Van'ın Erciş İlçesi'nde hayatı bir güzel tanımaya başladı.

‘‘Ne kadar zor/ve dayanılmaz/Olsa da koşullar/Umutlu ve inanarak/Solumanı/Sürdürebilmendir yaşam/En uzağında ülkelerin/En ıssız/En soğuk/En dayanılmaz/En yaşanılmaz/Köşelerinde de olunsa/Yürek çarpıntılarınla/Tüm kavramları silerek/Saatlerce konuşabilmek/Ve gözlerindeki pırıltının/Büyük aydınlığıyla/Işıtabilmendir/Karanlıkları yaşam.’’

Doktorun şiirlerinde hayat sorgulanır. Yanıtlar aranır. Keskin ve çarpıcı gözlemler vardır.

İlk şiir kitabının yayınlayıncaya kadar her hangi bir şiirini hiçbir yerde yayınlamamış. Akdeniz Yayınevi ‘‘Solmasın Yüzün’’ adlı ilk şiir kitabını yayınladı. İçinde 47 şiir bulunan bu kitabın tüm geliri doktor tarafından Antalya Yetim ve Muhtaç Çocuklar Vakfı'na (AYÇOV) bağışlandı. Kısa sürede ilk baskısı tükenen kitabın ikinci baskısı da eğer yöneticileri kabul ederlerse Sokak Çocukları Derneği'ne verilecek.

FAKSIMIZA DÜŞENLER

Üst üste koydular evleri

Üst üste koydular evleri

İnsanları ayrı ayrı

Birbirine bakan pencerelerde

Artık herkesin dünyası ayrı.

Bir kuş uçumu oldu

Öbür ucu dünyanın

Her yer şuracıkta, her yer

yakın

Gel gör ki yüreklerinde

insanların

Anlamsız bir uzaklık büyümede

Herkes kendi neşesini yaşıyor

Herkes kendi derdinde.

Ne anlamı var

Bilmem ki hayatın

Dostlarla paylaşmadıktan sonra

Bir gülüşte bir gözyaşında

Birlikte olmadıktan sonra.

Gitgide yalnız kalıyor insan

İç içe evlerde yalnız

Birbirine bakan pencerelerde

Perdeler açılıyor selamsız

Perdeler kapanıyor selamsız...

Şule TÜREL

YOL

Yol kısaldıkça

Daha bir yavaşlar

Adımlarım.

Ya bir tomurcuğu

Açılışında,

Ya bir karıncanın

Ardındayım.

Bitmesin isterim

Sevinçler Her çocuğa

Şekerlerim.

İçimizde taptaze bir seher

Açılınca bütün pencereler

Hafifler omuzlarım

Uzar gider Yollarım.

Nadire SÖNMEZ

Bitmemesiye

Dal gibi kırıldım

Yüreğimden bir şeyler koptu sanki.

Harran Ovası, berrak su yerine

Kanlarla sulandı.

Beyaz ve sarı papatyalar

Kırmızıya dönüştü katkısız

Toprak üzerindeki fidelerden

Kanlar fışkırdı bitmemesiye.

Kor gibi ateşler içinde

Yüreğim küllendi

Küllerim savruldu, savruldu

Bulutlara ulaştı.

Yüreğimi bulutlara karıştırdı rüzgar.

Savrulup yandığımı,

Bulutlar da anladı, herkesin

anladığı gibi

Ortaklar oldular acıma

bitmemesiye

Çığlıklarım dağlarda yankılandı

Gece vakti kuşlar uyandı

Benimle ağladılar sabaha dek

Sabahladılar, bitmemesiye.

Işık SÖNMEZ

SOLMASIN YÜZÜN

Duyulamayan şarkılarımı dinleyen

Okunamayan notlarımı okuyan

Yazılamayan şiirlerimi

düzenleyen sen,

Ezilmemiş buğday başaklarının unu,

Üzümsüz asmaların

yıllanmış şarabı,

Esmeyen rüzgarların

doldurduğu yelkenli

Silemezsin,

Silemezsin yüreğimdeki

hüznü Senin

Solmasın yüzün

Solmasın yüzün

Solmasın yüzün.

ANTALYA ŞİİRLERİ

Doğduğum kent

Ben o kentin

Beyaz badanalı evlerini

severdim

Avluları süprülüydü her zaman

O evlerde saçları örgülü kızlar

Sevdalarını dokurlardı

nakışlara

Ben o kentin

Derelerini severdim

Sazlıklarında türkü söylerdi

meltem

Sonra Ağustos gecelerinde

yıldızlarını

O kentin yıldızları portakal

çiçeği kokardı.

Şimdi uzağındayım o kentin

Tozlu yollarında hola durur

Çıplak ayak izlerim

Uykusuz balıkçı teknelerinde

Söylenir türkülerim.

Ali İhsan YALÇIN

Aşk

Şiirleri

Kır çiçeğim

Sevda yollarımdaki kır çiçeğim

Bir acı hoş kokuyorsun

Yıldızlara kapalısın

Tek güneşe mi açıyorsun

Neden bana soluyorsun

Şu sıkkın ruhuma aldırmıyorsun

Bakışlarım kaldı renklerinde

Durdurdun zamanı bendi

Bir ben kokluyordum seni gönlünce

Gönlümde ta içerimde

Orada kalmıştın sen bende

Beni hiç mi sevmiyordun

Kopardım burada yoldum tüm kır çiçeklerini

Beni seviyor sevmiyor diye

Saçtım taç yapraklarını etrafa

Anladım sevmiyormuş oysa beni

Dargınım şimdi ben kır çiçeğime

Ve dönüp bakmıyorum artık

Açan tüm o kır çiçeklerine.

Cengiz ALACAOĞLU

Sev ölesiye

Dalgalar vuruyor kıyılara

Denizi seyretmek, alıp götürüyor

Benliğimizi bizden uzaklara

Kumsalda yanan ateşin uzaklığı

Terkeder yüreğimizi anılara

Çal gitarın nameleri

yakar tenimizi

Hasret olur akar gözyaşlarımıza

Unutmak olmuyor kolay olmuyor

Yaşananları silmekte öyle

Yaşamak; seviyorum demekse

Korkusuzca sev, hesapsızca sev

Yarım kalmasın umutların,

heyecanların

Sımsıkı tut, yüreğindeki sevgiyi

Gitmesine, hasretine izin verme

Seveceksen sev,

ölesiye sev, ölesiye.

Seher SERPEN

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!