Güncelleme Tarihi:
Bir portre: Gür Deniz Keskin
Şiir nerede, O orada
ŞİİRE dört evrede ulaşmaya çalışan Deniz Gür Keskin, 'Üç evreden asla pişman değilim. Sorgulamada kendimle hesaplaşmaya başladım' diyor.
Bu evreler neler mi? Çömezlik, kalfalık, politik şiirler ve sorgulama dönemi. Nerde şiir varsa Deniz ordadır. ANSAN'ın Dolunayda Şiir gecelerin Ömer Hayyam'ıdır... Keskin, Hayyam ile özdeşleşmiştir sanki. Bugünlerde, Arya Kültür Eğlence Merkezi'nde, Ömer Hayyam'ı oynuyor. Ney ve Bendir (vurmalı çalgı) eşliğinde onunla bütünleşiyor.
TİTİZ VE MÜTEVAZI BİR ŞAİR
13 yıldır şiirle uğraşan, ancak titizliği ve o ünlü evreleri nedeniyle bir türlü kitaplaşamayan Keskin, 1968 yılında Samsun'da doğdu. İlköğretimini Almanya'nın Wiesbaden kentinde tamamladı. Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü'nü bitirdi. Şimdilerde Hukuk Fakültesi'nde de öğrenimi düşünüyor.
1986 yılında Antalya'ya yerleşen Deniz'in şiirden başka bir işi de sürekli okumaktır. Edebi kimliğini Dostoyevski ve Kazançakis'den edindi. Almanca ve İngilizce çeviriler yaparak ekonomi çarkını döndürüyor. Keskin, 'Şimdi şiiri yazmaya çalışıyorum. Ama, hala sorgulamam sürüyor. İnsanlara ulaştıracak kalitede şiir yazdığım inancını taşımadığım için de kitaplaştıramadım. Yani, okura saygıdan bir yerde' diyor. Genç şair böylesine de bir mütevazılık gösteriyor.
Keskin’den bir şiir
Allah’ın memleketi
Yorulunca aramaktan
yıkık dökük aşkları
eksilen yol taşlarını
sayıyor
kendi masalında
kaybolan
kahramanlar
-geldiğinde ben
yokum- yazılı
bir not buldum
kapında
allahın gözünde
kaybolan aşklar gibi
kendi bakışımda
teğelledim yüzümü
duvarda asılı kalmış
hüzünlü resimlerde
yasaklanmış kaç dünya var gör
dedikçe şeytan - ki bunu hep der- köreliyor düşler hangi masalda kaybolmuş
bu allahın
memleketi.
Bir kitap:
Arka sokak rüzgarları
'Arka Sokak Rüzgarları' altıncı şiir kitabı Hasan Uğur Epirden'in.
Türk Pop Müziği Sanatçısı Erol Büyükburç, kitabın önsüzünü yazmış. Şiir severlere şöyle sesleniyor:
'Hasan Uğur Epirden, şiirini gündelik yaşama indirgemiş, kendine özgü duyarlılığın alçak gönüllü bir ustasıdır. Özetle onun şiiri, ayakları koskocaman hayatının yollarına basan adımlarının de sesleridir. Dizelerinde hüzünlü ama insancıl bir yeryüzü şarkısı duyurur bizlere.
Özellikle çevresine karşı yarattığı moral değerlerle de ' insan gibi insan' olma sıfatını almaya hak kazanacak gerçek ve soylu bir kimliğin de sahibidir. Ayrıca sanatçı dostlarının kader çıkmazlarının iyileşmesine canıyla, kanıyla destek veren samimi bir kimliğin de sahibidir.
Kimdir?
1954’te İzmir'de doğdu. Voleybola sporcu, antrenör, milli takım çalıştırıcılığı, federasyon üyesi olarak hizmet verdi. Plaj voleybolunu ülkemize getirip, tanıtan öncülerdendir. Rekor düzeyde konser, turne, festival organisazyonu yaptı.
Faksımıza düşenler
Emeklinin Beyannamesi
Otuz yıl çalıştık, murada erdik
Eski defterleri topladık derdik
Hesapta yanıldık ipe un serdik
Emeklilik için dilekçe verdik
İşte böyle oldu bizim gafımız
Pastadan pay umar
şaşkın safımız
Altmışa dayandı kütükte yaşım
Devenin kuyruğu cepte maaşım
Belki belediye kaldırır na'şım
Taksitle dikilir mezara taşım
İşte bu haldeyiz böyle işimiz
Üç ayda bir keser bizim dişimiz
Peynir selam kesti zeytin firarda
Bulgur her gün gelmez
kaçak hovarda
Çekildi sofradan ; soğan, hıyar da
Ocak sönmedi de kısık ayarda.
İşte, bu haldeyiz böyle aşımız
Üç ayda bir güler bizim başımız.
Böbrekte taşlar, beller büküldü
Yamada tutmaz yırtık
kollar söküldü
Dizler titremekte, saçlar döküldü
Altta kaldık üstümüze çöküldü.
İşte bu haldeyiz, böyle işimiz
Üç ayda bir gelir bizim çişimiz.
Oramız buramız söz tutmaz oldu
Prostat azıttı uyutmaz oldu
Eller kısırlaştı büyütmez oldu
Dişler taneleri öğütmez oldu
İşte bu sebepten durmaz tikimiz
Üç ayda bir oynar bizim mikimiz
Bir don kaldı kıçta,
dört yerden delik
Ölümlük dirimlik, beş- on metelik
Kalmadı dünyada erdem, nitelik
Onuru it yemiş ölmüş yücelik
İşte bu haldeyiz yitik akçemiz
üç ayda tükenir açık bütçemiz.
Alıştım zamlara yoktur kederim
Şüphesiz mutluydu
benden pederim
Ölürsem mutlaka borçlu giderim
Mal varlığım budur beyan ederim
İşkte bu arzuhal, halimi söyler
Duyan duymayana iletsin beyler.
Nuri TEKERLİ
(Emekli öğretmen)
Akdeniz Mevsimleri
Şimdi bir 'yağmur'
mevsimidir yaşadığımız
Adına 'kış' diyorlar
buralarda.
Birkaç gün esiyor,
yağıyor sonra
'Güneş' mevsimi
geliyor apansız
Adına' yaz' dedikleri...
Bir sevinç bir telaş ki
hiç sorma
Buralarda tomurcuklar
Hep dalların ucunda...
Şule TÜREL
Aşk şiirleri
Aşk tek kişiliktir
Tek kişilik kalabalıktır aşk
Aşk tek kişiliktir... Kendinin yasasıdır
Aşkta ikinci kişi, kendinin mayası...
Herkes kendi mayasını sever
Aşk nedir İncil'e göre? Nedir Tevrat'a,
Zebur'a, Kur'ana göre?
... insandır, insan asolan: İnsana göre.
Bir bedeni bir kıyısızlığa bırakma
saati geldiğinde gitmek de bir
yalnızlıktır
Bütün gitmeler yalnızlıktır
Kalmaya göre.
Herkes kendine göre bir yalnızlıktır.
Yılmaz ODABAŞI
Uzun yağmurlardan sonra
Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma
Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzak yağmurlardan sonra birgün
Bir sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma
Yeni dostlar yeni rüzgarlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma
Gülten AKIN
Yerçekimli Karanfil
Biliyor musun az az
yaşıyorsun içimde
Oysaki seninle güzel
olmak var
Örneğin rakı içiyoruz,
içimize bir karanfil
düşüyor gibi
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır
yanımızda
Midemdi aklımdı şu
kadarcık kalıyor
Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına
veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir
yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.
Görüyorsun-ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum,
sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser
gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce.
Edip CANSEVER
Bir düşünce suçlusuna
Kızılgülü yeriklerin
Duyuyorum ayak seslerini
Gözlerine ve parmak uçlarına dokunuyorum
Sevinçlerine, acılarına
Üzüncüm yok diyorsun
Kızılsa da kalemim
Bedelidir diyorsun
uyanmanın
Yol uzundur diyorsun
Yürünmelidir
Tel örgüler kesiyor voltanı
Yağmuru getireceğim
görüşüne
Ve sevgilisi iklimi
İyi haberlerim var sana
Zincire vuramazlar sesini
Yankılanır şimdi
dağlarda son satır
Ercan DEĞİRMENCİ
Kuyruklu şiir
Uyuşamayız, seninle
yollarımız ayrı
Sen ciğercinin kedisi,
Ben sokak kedisi.
Senin yiyeceğin
kalaylı kapta,
Benimki aslan ağzında
Sen aşk rüyası görürsün,
Ben kemik. Ama seninki de kolay iş değil kardeşim,
Kolay değil hani,
Böyle kuyruk sallamak
tanrının günü
Orhan VELİ