Şiir Dünyası

Güncelleme Tarihi:

Şiir Dünyası
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bayram ve barış şiirleri

Emil Sevinç

YILIN önemli gün ve haftalarında yararlanılır düşüncesinden yola çıkarak yazdığı şiirlere,'Bayram ve Barış' adını veren İlköğretim müfettişi Emil Sevinç, ‘‘Bunları, insan ustası öğretmenlerle özellikle yarının büyüklerine sunuyorum’’ diyor.

1947 yılında Akdağmadeni-Gökdere'de dünyaya gelen Emil Sevinç, Gazi Eğitim Enstitüsü Eğitim Bölümü'nü bitirdikten sonra, yurdun çeşitli illerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Halen Antalya'da ilköğretim müfettişliği görevini yürüten Sevinç, yaşamında şiirden çok düz yazı yazdı.

ÇOCUKLARI İÇİN

Uzun yıllar, güzelliği ve insan olmanın ne olduğunu öğrettiği çocukları (öğrencileri) için yazdığını belirten Emil Sevinç, ‘‘Onlar ki, yakın-uzak çevremizde, kan ve kin davasına son vereceklerdir. Yine o çocuklar ve gençler ki, evrensel barış şenlikleriyle ulusları birbirine yaklaştıracaklar, dünya insan kardeşliğini gerçekleştireceklerdir’’ diyerek, onlardan umudunu da hiçbir zaman kesmedi.

Emil Sevinç'in yapıtları: 'Halkta Atatürk' (1982), 'İstiklal Savaşı Destanları', 'Unutulmayan Öğretmenler' (1984).

Sevinç'in, ayrıca, 'Atatürk İlkeleri Işığında Gençliğin Eğitimi' konulu bir de incelemesi bulunuyor.

Sevinç’ten bir şiir

Üç Öğretmen ağıdı

Bu kaçıncı acılara yazdığım

Yeşil ekin gökçe bağlar bozduğum

Bunca gurbet binbir hasret gezdiğim

Sevdası gönlümde tüten yar idin

Sivas'tan Kangal'a bir yol ayrımı

Baş bedenden beden

yenden ayrı mı

Tatlı canlar hasta mıydı sayrı mı

Bir mum gibi

aydınlattın erittin

Ha Kangal ha Zara ölüm kapkara

Kimimiz biçilir taksiye tıra

Kimimiz tutulur

tipiye kara

Karanlığı yara yara yürüdün

Yarı başlı sevdalarla solduğum

Yavukludan yardan ayrı kaldığım

Alem bilsin gözüm açık öldüğüm

Yiğit iken yıkılırsam der idin.

Ozanca'yıl ağız dilden söylesem

Bilmem bir ağıt mı destan mı desem

Anılarınızı önder eylesem

Can Öğretmen;

Aysel, Recep, Feridun.

ANSAN'da imza günü

AKDENİZ Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu öğretim görevlisi Faik Ardan, Ansan'da düzenlendiği kokteyle ilk kitabı Koca Adam'ı şiirseverlere tanıttı.

Antalyalı şairlerin yanı sıra, çok sayıda şiir tutkunlarının katıldığı gecede, konuklar, ünlü şairlerden şiirler de okudu.

ANTALYALI ŞAİRLERDEN

Süngüsü düşük

Uzun seferlere çıktım düşümde

Fillerim tökezledi

Kuşattığım

kalelerin önünde

Ebabiller taş yağdırdı neferlerime

Kırabalarında su yoktu

Bir damla olsun içmeye

Dilimiz kurudu

aşk adını

anmaktan

Yenildi aşkın ordusu

Süngüsü düşük dönüyor cepheden.

Turgay DEĞİRMENCİ

Açmaz

Küçüksün

Nazlıcasın, sabah yelisin

Çocuklarla yarışırsın incelikte

El atsan kuru bir dala

Çiçeğe döndürürsün

Yapraklarını

dolu vurmuş

Kızılcık dalı, gül fidesisin

Hüzün güzelisin

Emek güzeli

Acılarından,

Boynundaki kıvrımdan,

Yüreğinden, gözlerinden

Öpmek isterim

İsterim de

Ben yaşlandım

Sen geç geldin dünyama.

Nusret GÜRGÖZ

Özgürlük

Karla kaplı bir pencere içinde

Yaşamın son üzüm taneleri yenirken

Esmer çocukların dudaklarında

Solup biten

Bir şarkı değildir özgürlük

Özgürlük ki Akdeniz kokar

Bir kılıç balığıyla sevişmenin

Köpüklü sevinci

Bir şeytanın almadan süzülen

Günahı kadar temiz

Şarap mahzenlerinin yalnızlığı kadar

Sessiz ve karanlıktır.

Roma yakılmadan önce

Gümüş bir lirin parmaklarında yanan

Mumlardır özgürlük.

Kubilay K. SUVARLI

............... FAKSIMIZA DÜŞENLER ...............

Yıllarım senin

Aşkın büyüsü zorlar yüreğimi Zorlu günlerdi geçen şu mevsimler O uzun yıllar geride Yaralarıyla kapanan Belki de unutulan Hiç anma beyaz saçlarını Duvardaki o aynayı kaldır Aldanmasın yansıyan yalanlara gözlerin Gözbebeğimdedir asıl gerçeğin O sevdalı sıcak öpüşünü Dudağıma sımsıcak değişini Yıllara değişmedim Çarpan yüreğimin tam ortasında Sevdamın bir bülbülüsün Dikenlerini bir bir yolduğum Tüm yıllarım senin olsun.

Cengiz ALACAOĞLU

Balıkçılar

Ve tahta iskelelerden

Demir aldı

tekneler

Soğuk rüzgarlara doğru.

Açıp kanatlarını

Kayboldu sesler

Sonsuz boyluğa doğru.

Onlar ki hergün

Oraksız biçerler ekinlerini

Saçları ıslak, elleri tuzlu

Pul pul alın teri yüzlerindeki

Ve emekleri ağlar dolusu.

Şule TÜREL

Güneş ülkesine şiirler

Sevdayı yaşadığımdan beri Teninin soğumamış ıslaklığını taşıyorum bedenimde Yağmuru bekleyemezdin tarlakuşum Gözyaşlarını saklardın avuçlarının içinde Belirsiz yarınlara Umudun ışığını taşır. Hep onurundandı kıyıda köşede kalması Duvar diplerinde yalnızlığı paylaşması Bir mezar taşında yalnız kalması Onurundandı. Bir kuşluk vakti yanardı Mor menekşelerim, çiğdemlerim, papatyalarım Yanardı kor ateş misali Renk renk, ilmik ilmik, nakış nakış Ve bütün ağulu sevdasını sundu Bir gece vakti Hiç doğmayan güneş ülkesine.Hasan POLAT

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!