Şiir Dünyası

Güncelleme Tarihi:

Şiir Dünyası
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir portre: Şair Şule Türel

Zamanın rengi sarı

Zamanın Rengi Sarı adlı şiir kitabının yazarı Manavgatlı şair Türel'e göre şiir, varoluşun, aşkın ve özgürlüğün söylemi

Geçtiğimiz yılın ortalarında, 'Şiir Dünyası'na başladığımız zaman, Aziz Nesin'den bir alıntı yapmış ve 'Şiirin tam zamanıdır' demiştik. Evet, 'Şiirin Tam Zamadır' dostlar.

Bir kitap çıktı postadan. ‘Zamanın Rengi Sarı' adını taşıyan bu şiir kitabının yazarı, yaklaşık iki yıldır Manavgat'ın Çolaklı Beldesi'nde yaşayan Şule Türel.

Türel'e göre iyi ki şiirsiz kalmıyoruz. Şiirler, bir yerlere saklansalar da, zaman zaman uzaklaşsalar da, bir gün hiç beklenmedik bir esinle doluveriyorlar yüreklerimize... Şule Türel, kitabının arka kapağında, varoluşun, aşkın ve özgürlüğün söylemi şiir. Şiirin gizini yüreklerinde taşıyanlar için, yaşam artık başka bir boyut. Türel, biraz acı verse de, ‘‘yaşamın özünü aramanın tadına doyulmaz bir tutkusu’’ olarak tanımlıyor şiiri.

1951 yılında Bergama'da doğan Türel, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden 1974 yılında birincilikle mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı çeşitli kurumlarda çalışan ve araştırmalar yapan Türel, 1993 yılından bu yana, Sosyoloji Derneği üyesi olarak çalışmaya başladı.

İlk şiirlerini, 1982 yılında yayınladığı 'Pencere' adlı kitabında topladı. 'Zamanın Rengi Sarı' ise şairin ikinci şiir kitabı. İyi ki şiirsiz kalmıyoruz...

Türel’den iki şiir

Şimdi bir 'yağmur' mevsimidir

yaşadığımız

Adına 'kış' diyorlar burada.

Birkaç gün esiyor, yağıyor sonra

'Güneş' mevsimi geliyor apansız

Adına'yaz' dedikleri...

Bir sevinç bir telaş ki hiç sorma

Buralarda tomurcuklar

hep dalların ucunda...

Kiraz ağacı

Ayıp değil mi kiraz ağacı

Böyle gelene geçene karşı

Hem de orta yerinde kentin

İşi gücü varken herkesin.

Sen kalk

Yeşil giysiler giy,

Kırmızı küpeler takın

Açılıp saçıl şen şakrak

Düğün bayram et.

Yapma kiraz ağacı yapma n'olursun

Bizi de baştan çıkarıyorsun.

FAKSIMIZA DÜŞENLER

Körfez

Mor dağları ışıtırken tan vakti altın tepsi

Aksederken billur sulara doruklardaki

gümüş karlar,

Lacivert sularda oynar simli yakamozlar,

Dolaşır gökyüzünde martılar.

Balıkçı tekneleri çizmişler

çoktan rotalarını

Ardarda gidiyorlar

yakamozların gösterdiği yolda

Duracaklar denizle göğün

birleştiği ufukta

Atacaklar ağlarını oltalarını...

Körfez bugün o kadar güzel ki...

Doyum olmuyor bu güzellikleri

seyretmeye,

Mavi ile yeşilin seviştiği

körfezde uzaklardan gelen beyaz

yelkenliye...

Hüsam KURAL Antalya

Yüreğim

oyalama nolursun beni yüreğim

ömür kısa işlerim var yapılacak

tuvallerimde çizilecek onca resim

çıkınımda yığınlı dizelerim

bekliyor gün yüzüne çıkacak

kim bilir belki bir yol gösterici

kimbilir belki de dünyamızı

aydınlatacak

dek dur oyalama beynimi yüreğim

zamanı değil kavuşmalar varken ayrılıkların dönüp baktıkça yitik gönlünü daha dün gibi soğumamış üzünçlerim acılarım

yarınlarda ılık baharlarla

birlikyedi damar örneği

yaprak yaprak yaraları saracak

uğraşlarım var onca da

sorumluluklarım depreme kapılma yüreğim güneşli günlere özlemli

'meri kekliklerimle'

geçinip gidiyoruz şurda günü birlik.

İlhan KARAMAN Antalya

Aşk şiirleri

Adını

koymalıyım

Elini ver bende yanan ateşin sende tütsün

dumanı

Sende açan gülün ne olur benden gelse kokusu

Tanımlardan kaçıralım

koymayalım adını

Varsın her dalın

her yaprağın ayrı

olsun türküsü

Bir varmış desinler bir yokmuş bırak aşk bizde temize çeksin kendini

Bozan YAMAN

Sarıl bana

Bu yaşa geldim içimde

bir çocuk hala

Sevgiler bekliyor

sürekli senden.

İnsanın bir yanı nedense hep eksik

Ve o eksiği tamamlıyayım derken,

Var olan aşınıyor azar azar zamanla.

Anamın bıraktığı yerden

sarıl bana.

Anılarım kar topluyor

inceden

Bir yorgan gibi geçmi

şimin üstüne.

Ama yine de unutulur

değil bu,

Sızlatıyor sensizliği tersine. Senin kim olduğunu bile bilmezken.

Sevgiden caydığım yerde darıl bana.

Metin ALTIOK

zaman şiirleri

Antalya’da bir zaman

sahilde tramvay

çanını arama molası vermiş

sıcak çarpmasın

gölgemi vererek dikildim

aranarak ben de

Antalya'da bir zaman

Belediye Obaları'nda uyuyakalmış

Konyaaltı Plajı gençliğim

o zamanlar uzun donluydu deniz

dizimin altında kırılırdı dalgalar

gülücükler kekik kokar

yeni sağılmış süttü zaman

bir kız da vardı uzun saçlı yüzen

kulaçladıkça kesişmemizi

ıslanırdı üstüm başım tastamam

oraya kaçırdığım ömrümü

titretirdi Sydney'in denizi

pantolon altına giydiğim ıslaklığıyla

kıpırdadıkça zaman ürperirdi tüylerim

ağıttı için için bir ağıttı saçlarım

dökülürdü önüme geçmişi taradıkça

Konyaaltı Plajı'nı gözetleyen tramvay

çalamıyor çanını geçmişin

ama görüyorum bugün deniz küskünlük

dalgın bir arayış bir iç çekiş

Nihat ZİYALAN Antalya-1999

Bir kitap

Aşkın Taç Yaprağı

1999'un son aylarında, ANSAN'ın konuğu olarak Antalya'ya gelen şair Ahmet Özer, şiirseverlere kitaplarını imzaladı.

30 yıldır şiirle içiçe olan Ahmet Özer, son dört yılda yazdığı şiirlerini 'Aşkın Taçyaprağı'nda topladı.

Kitap, şaiirin şiir yaşamında bir dönemeç olarak nitelendiriliyor.

Aşkın Taçyaprağı'nda; kanayan sözcüklerden, yitip giden dostluklardan, kentlerin alnındaki çocuklardan, buğdayın ve toprağın sonsuzluğundan, düşle gerçeğin gelgitinde, yaşamın hiç eksilmeyen baharından sesler getiriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!