Güncelleme Tarihi:
Bir portre: Şair Şule Türel
Zamanın rengi sarı
Zamanın Rengi Sarı adlı şiir kitabının yazarı Manavgatlı şair Türel'e göre şiir, varoluşun, aşkın ve özgürlüğün söylemi
Geçtiğimiz yılın ortalarında, 'Şiir Dünyası'na başladığımız zaman, Aziz Nesin'den bir alıntı yapmış ve 'Şiirin tam zamanıdır' demiştik. Evet, 'Şiirin Tam Zamadır' dostlar.
Bir kitap çıktı postadan. ‘Zamanın Rengi Sarı' adını taşıyan bu şiir kitabının yazarı, yaklaşık iki yıldır Manavgat'ın Çolaklı Beldesi'nde yaşayan Şule Türel.
Türel'e göre iyi ki şiirsiz kalmıyoruz. Şiirler, bir yerlere saklansalar da, zaman zaman uzaklaşsalar da, bir gün hiç beklenmedik bir esinle doluveriyorlar yüreklerimize... Şule Türel, kitabının arka kapağında, varoluşun, aşkın ve özgürlüğün söylemi şiir. Şiirin gizini yüreklerinde taşıyanlar için, yaşam artık başka bir boyut. Türel, biraz acı verse de, ‘‘yaşamın özünü aramanın tadına doyulmaz bir tutkusu’’ olarak tanımlıyor şiiri.
1951 yılında Bergama'da doğan Türel, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden 1974 yılında birincilikle mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı çeşitli kurumlarda çalışan ve araştırmalar yapan Türel, 1993 yılından bu yana, Sosyoloji Derneği üyesi olarak çalışmaya başladı.
İlk şiirlerini, 1982 yılında yayınladığı 'Pencere' adlı kitabında topladı. 'Zamanın Rengi Sarı' ise şairin ikinci şiir kitabı. İyi ki şiirsiz kalmıyoruz...
Türel’den iki şiir
Şimdi bir 'yağmur' mevsimidir
yaşadığımız
Adına 'kış' diyorlar burada.
Birkaç gün esiyor, yağıyor sonra
'Güneş' mevsimi geliyor apansız
Adına'yaz' dedikleri...
Bir sevinç bir telaş ki hiç sorma
Buralarda tomurcuklar
hep dalların ucunda...
Kiraz ağacı
Ayıp değil mi kiraz ağacı
Böyle gelene geçene karşı
Hem de orta yerinde kentin
İşi gücü varken herkesin.
Sen kalk
Yeşil giysiler giy,
Kırmızı küpeler takın
Açılıp saçıl şen şakrak
Düğün bayram et.
Yapma kiraz ağacı yapma n'olursun
Bizi de baştan çıkarıyorsun.
FAKSIMIZA DÜŞENLER
Körfez
Mor dağları ışıtırken tan vakti altın tepsi
Aksederken billur sulara doruklardaki
gümüş karlar,
Lacivert sularda oynar simli yakamozlar,
Dolaşır gökyüzünde martılar.
Balıkçı tekneleri çizmişler
çoktan rotalarını
Ardarda gidiyorlar
yakamozların gösterdiği yolda
Duracaklar denizle göğün
birleştiği ufukta
Atacaklar ağlarını oltalarını...
Körfez bugün o kadar güzel ki...
Doyum olmuyor bu güzellikleri
seyretmeye,
Mavi ile yeşilin seviştiği
körfezde uzaklardan gelen beyaz
yelkenliye...
Hüsam KURAL Antalya
Yüreğim
oyalama nolursun beni yüreğim
ömür kısa işlerim var yapılacak
tuvallerimde çizilecek onca resim
çıkınımda yığınlı dizelerim
bekliyor gün yüzüne çıkacak
kim bilir belki bir yol gösterici
kimbilir belki de dünyamızı
aydınlatacak
dek dur oyalama beynimi yüreğim
zamanı değil kavuşmalar varken ayrılıkların dönüp baktıkça yitik gönlünü daha dün gibi soğumamış üzünçlerim acılarım
yarınlarda ılık baharlarla
birlikyedi damar örneği
yaprak yaprak yaraları saracak
uğraşlarım var onca da
sorumluluklarım depreme kapılma yüreğim güneşli günlere özlemli
'meri kekliklerimle'
geçinip gidiyoruz şurda günü birlik.
İlhan KARAMAN Antalya
Aşk şiirleri
Adını
koymalıyım
Elini ver bende yanan ateşin sende tütsün
dumanı
Sende açan gülün ne olur benden gelse kokusu
Tanımlardan kaçıralım
koymayalım adını
Varsın her dalın
her yaprağın ayrı
olsun türküsü
Bir varmış desinler bir yokmuş bırak aşk bizde temize çeksin kendini
Bozan YAMAN
Sarıl bana
Bu yaşa geldim içimde
bir çocuk hala
Sevgiler bekliyor
sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlıyayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden
sarıl bana.
Anılarım kar topluyor
inceden
Bir yorgan gibi geçmi
şimin üstüne.
Ama yine de unutulur
değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine. Senin kim olduğunu bile bilmezken.
Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
Metin ALTIOK
zaman şiirleri
Antalya’da bir zaman
sahilde tramvay
çanını arama molası vermiş
sıcak çarpmasın
gölgemi vererek dikildim
aranarak ben de
Antalya'da bir zaman
Belediye Obaları'nda uyuyakalmış
Konyaaltı Plajı gençliğim
o zamanlar uzun donluydu deniz
dizimin altında kırılırdı dalgalar
gülücükler kekik kokar
yeni sağılmış süttü zaman
bir kız da vardı uzun saçlı yüzen
kulaçladıkça kesişmemizi
ıslanırdı üstüm başım tastamam
oraya kaçırdığım ömrümü
titretirdi Sydney'in denizi
pantolon altına giydiğim ıslaklığıyla
kıpırdadıkça zaman ürperirdi tüylerim
ağıttı için için bir ağıttı saçlarım
dökülürdü önüme geçmişi taradıkça
Konyaaltı Plajı'nı gözetleyen tramvay
çalamıyor çanını geçmişin
ama görüyorum bugün deniz küskünlük
dalgın bir arayış bir iç çekiş
Nihat ZİYALAN Antalya-1999
Bir kitap
Aşkın Taç Yaprağı
1999'un son aylarında, ANSAN'ın konuğu olarak Antalya'ya gelen şair Ahmet Özer, şiirseverlere kitaplarını imzaladı.
30 yıldır şiirle içiçe olan Ahmet Özer, son dört yılda yazdığı şiirlerini 'Aşkın Taçyaprağı'nda topladı.
Kitap, şaiirin şiir yaşamında bir dönemeç olarak nitelendiriliyor.
Aşkın Taçyaprağı'nda; kanayan sözcüklerden, yitip giden dostluklardan, kentlerin alnındaki çocuklardan, buğdayın ve toprağın sonsuzluğundan, düşle gerçeğin gelgitinde, yaşamın hiç eksilmeyen baharından sesler getiriyor.