Şiir Dünayası

Güncelleme Tarihi:

Şiir Dünayası
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir portre: Musa Öz Güneyin sıcak şairi

ÖZ'ün, daha ilkokul 5. sınıfta yazdığı şiire, öğretmeni, ‘‘bunu sen yazmış olamazsın’’ diye inanmamıştı.

1959 yılında Antalya'da doğan şair Musa Öz, ekonomi çarkını, Lara'daki Adalet Bakanlığı Dinlenme Tesisleri'nde, işçi kadrosunda çalışarak döndürüyor. Öz, aynı zamanda OLEYİS'in işyeri temsilciliği görevini de yapıyor.

Sait Faik'in dediği gibi, ‘‘Medar-ı maişet motoru’’nu, hele günümüzde döndürmek hiç de öyle kolay bir iş değil.

Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ndeki öğrenimini yarım bırakarak, memleketi Antalya'ya dönen Musa Öz, Antalya Sanatçılar Derneği (ANSAN) başkanlığını yürüttü.

Bugüne kadar yazdığı şiirler, İnsan, Morca, Yeni Biçem, Pencere ve Poetekus gibi edebiyat dergilerinde yayınlandı. İlkokul 5. sınıfta 'Kar' adını verdiği şiirini yazdı, ancak ne yazık ki, öğretmeni onun yazdığına inanmadı.

KENDİNE ÖZGÜ BİR SÖYLEM

Öğretmeni, her ne kadar küçük öğrencisine inanmasa da, o, 1979-94 yılları arasında yazdığı şiirlerini, ‘‘Hareli Yazlar’’ adı ile bir kitapta topladı ve şiirseverlere sundu. İşçi şair Musa Öz, ‘‘Ela Şiirler’’ adını verdiği ikinci şiir dosyasını da, bugünlerde yayınlamaya çalışıyor.

KKTC'li şair Fikret Demirağ, 11 Kasım 1997 tarihli Kıbrıs Gazetesi'nde, Antalyalı şair Musa Öz hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:

‘‘Güneyli şairlerin o kendine özgü sıcaklığı var şiirlerinde. Elbette kendine özgü bir duyarlılık ve söylem. Metin Demirtaş'la ruh akrabalığı sezinleniyor. Şiirleri arasında kardeşlik var. Yaşadıklarını, duyumsadıklarını, tanık olduklarını yazıyor. Türkiye şiiri genelinde, kendine yer açmaya hazırlanıyor.’’

Öz'den bir şiir

Arka Bahçe

Evin gölgesidir arka bahçe

Bir yatak odasının Usulca taşan sıcağı

Çocuğun dokunuşu Annenin

durgunluğudur arka bahçe

Dudakta öpücük izi

Bir yaradır kuşun kanadında

Elmaya düşen ala

Çatlayan yüreği narın

Seksek için yollara

Çizilen şekillerdir arka bahçe

Bir gelinin ilk gecede

Yere düşen duvağı Dul bir kadının

En tenha yeridir arka bahçe

İşveli ve içli sözleri Ya da yanlış yorumlanan

Pembe gülüşü Asker mektuplarının

Okunduğu yerdir arka bahçe

Ve üzgün bir sevdanın O solgun haresi

Şairin haremidir arka bahçe

Sevda Şİİrlerİ

Sevi Şiiri

Ben senin en çok sesini sevdim

Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi

Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren

Bana her zaman dost, her saman sevgili

Ben senin en çok ellerini sevdim

Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak

Nice güzellikler gördüm yeryüzünde

En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

Ben senin en çok gözlerini sevdim

Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil

Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil Ben senin en çok gülüşünü sevdim Sevindiren, içinde umut çiçekleri açtıran Unutturur bana birden acıları, güçlükleri Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman Ben senin en çok davranışlarını sevdim Güçsüze merhametini, zalime direnişini

Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında

Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim

Tüm çocuklara kanat geren anneliğini

Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada

Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim

Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim Ben seni sevdim,

ben seni sevdim, ben seni...

Ümit Yaşar OĞUZCAN

Gizli Sevda

Hani bir sevgilin vardı Yedi sekiz sene önce, Dün yolda rasladım

Sevindi beni görünce. Sokakta ayaküstü Konuştuk ordan burdan

Evlenmiş, çocukları olmuş Bir kız, bir oğlan. Seni sordu Hiç değişmedi dedim, Bildiğin gibi... Anlıyordu. Mesutmuş, kocasını seviyormuş, Kendilerininmiş evleri.. Bir suçlu gibi ezik,

Sana selam söyledi.

Behçet NECATİGİL

Öpüldünüz Yar

Sen gökyüzüne kanat açıp uçarken

Hüzün verir beklemek, dönüşünü bilmeden

Ayrılık ateşi içimi yakarken Mutluluğum olmaz ki sen yanımda yokken Ne yalnızlığımı paylaşır, ne halden anlar uzaklar Gökyüzündeki fenerdir ışık gecelerime; bir söner bir yanar Yüreğimdeki sevgin merdiven olur, gökyüzüne çıkar Bir demet kırmızı gülüm var sana, öpüldünüz yar Bir gün bile dayanamam hasretine tenim yanar Bulutlar yağmur olur yağar, gözlerim ağlar Unutturamaz seni bana, yemin uzaklar Senin beni sevdiğin gibi, seviyorum seni yar...

Seher SERPEN

FaksImIza düŞenler

İki Oğlum Var

İki oğlum var biri Ozan

Biri de babamın adı

Biri söz dinlemez, biri karıma benzer

Sağlıklı olmalıyım en az babam kadar

Bir terslik var

Ozan'da

Osman'da

Babamda ve bende

Bir terslik var kederlenmelerimde

Bir terslik var yüreğimde

Seni Sevmiyorum.

İbrahim KOÇ

Savaş Yorgunu

Düşüncelerimizle

savaşıyoruz

Bir didişmedir gidiyor

Ne zaman bitecek bilinmiyor

Kavgalarımıza devam ediyoruz.

Gece bize eşlik ediyor

Yerini doğacak güne bırakmıyor.

Anlaşılan çok uğraşacağız

Hepimiz savaş yorgunuyuz

Kimbilir?

Belki bu yorgunluk

Bizi akıllandırır!

Kezban TATIR

Kentte bu hafta

18 Mart Cumartesi

Söyleşi: Metin Demirtaş ‘‘Çevrilmiş İki Şiir Üstüne İşlik Çalışması’’

ANSAN Saat: 17.00

20 Mart Pazartesi

Şiir dinletisi: Dolunayda Şiir Gecesi

Konyaaltı Öğretmenler Plajı Saat: 20.00

24 Mart Cuma

ANSAN üyesi şair ve müzisyenlerin sunduğu Şiir ve Müzik Dinletisi.

‘‘Ceyhun Atuf Kansu'yu anıyoruz’’

ANSAN: Saat 17.30

25 Mart Cumartesi

İmza günü, Söyleşi ve Kokteyl

Musa Fırat

‘‘Kar Altında Güvercindi Kalbim’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!