Güncelleme Tarihi:
THE PRESTIGE
Yön: Christopher Nolan
Oyn: Michael Caine, Scarlett Johansson, Christian Bale, Hugh Jackman
Tür: Drama - Gerilim - Fantastik
Süre: 128 dk.
Önce Edward Norton, ardından da Cem Yılmaz sihirbazlığa soyundular.
Şimdi ise sihir dünyasının kapılarını aralayan ve sihirbazların yaşamını konu alan bir başka film var vizyonda: Prestij.
Adından da belli, son derece havalı bir filmle karşı karşıyayız.
Yönetmeni, izleyiciyi şaşırtmayı neredeyse hayatının amacı haline getirmiş olan ve bu kez elindeki sihirli değnekle sinema ve sihiri birleştiren Christopher Nolan.
Başrollerde son Batman Christian Bale ve X-Men’in Wolverine’i Hugh Jackman var.
Güzel kadın oyuncu açığı, üzerine gitgide yapışmaya başlayan bir kucaktan diğerine geçen güzel kadın rolünde görmekten sıkılmaya başladığımız Scarlett Johansson ile kapatılmış.
Film, prestijini, kalitesini yönetmen ve oyuncularla en baştan garantiliyor anlayacağınız.Ama Prestij adının arkasında yatan neden başka.
NEDEN PRESTÄ°J?
Efendim, sihirbazların numaraları üç ayrı bölümden oluşurmuş. ‘Vaat’, ‘Dönüm Noktası’ ve ‘Prestij’.
'Vaat', giriş bölümü, sunumun yapıldığı an. 'Dönüm Noktası'nda beklenmeyen, şaşırtan olay gerçekleşiyor. Artık izleyicinin ağzı iyice açılmış durumda. Şaşkınlık, gerginlik, merak had safhada.
'Prestij' ise sahnede düğümünün çözüldüğü, mesela kaybolan kuÅŸun geri geldiÄŸi ya da sihirbazın su dolu akvaryumdan çıktığı an olarak tanımlanıyor. Yani muhteÅŸem final.Â
Film de olay akışı ve kurgusuyla işte bu sıralamayı izliyor.
ÖLDÜRESİYE MÜCADELE
Viktorya döneminin Londra'sında, sihirbazların ünlü ve en üst mertebede idol olarak kabul edildikleri bir zamanda geçen Prestij, sahnede yaşanan talihsiz bir kaza nedeniyle birbirlerine düşman olan ve hayatlarını intikam almaya adayan iki sihirbazın hikayesini perdeye taşıyor.
Birbirlerini takdir eden iki arkadaş ve ortak olarak yola çıkan bu iki zeki adamın kedi fare oyununu izliyoruz film boyunca. Kedi ve fare sürekli değişiyor. Şov yapmayı ve sahnede renkli bir gösteri sunmayı iyi bilen Rupert Agnier (Hugh Jackman) ve daha hünerliymiş gibi görünen kaba saba, esrarengiz Alfred Borden (Christian Bale) arasında inişli çıkışlı bir mücadele var. Kader bir Agnier'e bir Borden'a gülüyor.
Birbirlerinin foyalarını ortaya çıkartmak için uğraşan iki sihirbaz da bu mücadele sırasında az yara almıyorlar tabii. 'Vaat' bölümünde sapasağlam olan sihirbazlar, 'Dönüm Noktası'nda yavaş yavaş dökülmeye başlıyorlar. Ve biz onların savaşını şaşkınlık içinde izlerken finalde, yani 'Prestij'de büyük bir sürprizle karşılaşıyoruz.
NOLAN KRONOLOJÄ°K ANLATIMI SEVMÄ°YOR
Akıl Defteri, Insomnia gibi filmlerin yönetmeni Christopher Nolan'ın izleyiciyi şaşırtmaktaki becerisi malumunuz. Sihir ve sihirbazları konu alan bu filmi çekerken kim bilir ne kadar keyif almıştır.
Biz de izleyenler olarak onun aldığı ve yansıttığı keyfi hissedebiliyoruz.
Çok eskilerde geçen film teknik anlamda kusursuz. Viktorya dönemi (bir başka sihirbaz hikayesi olan Edward Norton'lı Sihirbaz filmi de bu dönemde geçiyordu) kostümleri ve mekanlarıyla gözümüzün önünde canlanıyor. Görsel efektler de göze batmadan, tereyağından kıl çekercesine üstlerine düşen görevi yerine getiriyor.
Başroldeki iki oyuncu Bale ve Jackman, tecrübeli Michael Caine, eksantrik bir karakteri canlandıran David Bowie ve Scarlett Johansson Prestij'i tabii ki izlenir kılan nedenlerin başında geliyorlar.
Bu kadroda, Bale ve Jackman için ayrı bir parantez açmak gerek. Prestij, Oscar'lık bir film olmayabilir belki ama başrol oyuncularını en azından Oscar adayları arasında görme ihtimalimiz olacaktır diye düşünüyorum.
Filmin belkemiği tabii ki bir ileri bir geri dönüşleri, şaşırtmaları, sürprizleriyle izleyicinin ilgisini ayakta tutmayı başaran senaryosu.
Olayları kronolojik olarak anlatmaktan hoşlanmayan Nolan burada da farklı davranmıyor. Ve zaten şaşırmış olan izleyiciyi sarıp sarmalayarak filmin içine almayı beceriyor. Aynen gösterinin sırrını vermeyerek heyecanı ayakta tutan bir sihirbaz gibi.
KADINLAR ANLAR...
Prestij, lafı çok uzatmasa, Agnier'in yeni bir icat peşinde ortadan kaybolduğu anlarda tempoyu düşürmese ve de mantık yolundan ayrılmayacak gibi görünürken bilimkurguya göz kırpmamış olsa çok daha iyi bir film olarak anılabilirdi.
Ama aklın yolu birdir yerine yoldan sapıp, kendini fantazinin kollarına attığı anda bu şansını yitiriyor.
Böyle olunca da filmden geriye sürprizli dönemeçler ve iki adamın kin, nefret dolu mücadelesi kalıyor.
Ve bir de erkek "seni seviyorum" dediğinde bunun yalan olup olmadığını anlayan kadının bize düşündürdükleri.
Prestij bir erkek filmi. Ama belki de filmdeki asıl sihir Sarah'nın (Rebbeca Hall), Alfred Borden'ın gözünün içine bakıp, gerçeği söyleyip, söylemediğini görebilmesinde. Biz iki saat boyunca hiç bir şey anlamıyoruz, ama her kadın gibi o da sevdiği adamın kalbinden geçenleri söyleyip, söylemediğini fark ediyor.
Filmi izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.
SÄ°HÄ°RBAZ TORUNUYMUÅž
Makinist filmi için aşırı kilo vererek zafiyet geçirmeyi göze alan ve her filminde farklı tiplemeleri başarıyla canlandırarak meslektaşlarına adeta oyunculuk dersi veren Christian Bale, Prestij filminde aileden gelen bir mesleği icra ediyor. Bale'in dedesi bir sihirbazmış. Ünlü aktörün canlandırdığı Borden karakteri de diğer sihirbaza, yani Agnier'e göre daha bir yetenekli duruyor zaten!
SÄ°HÄ°RBAZLAR KETUM ÇIKTIÂ
Prestij için her iki başrol oyuncusu da tanınmış sihirbazlardan ders almışlar. Jackman ve Bale filmde sahnede sihirbazlık yapmak zorunda kalmıyorlar. Bu nedenle aldıkları derslerde daha çok sihirbazların sahnede neler hissettiklerine ve nasıl çalıştıklarına odaklanmışlar. Ders aldıkları sihirbazların sihirlerini ve sırlarını onlarla paylaşmaya pek niyetleri de yokmuş zaten. Sihirbazlar alınmasın, ama Christian Bale bildiklerini sadece kendilerine saklama huyunun sihirbazların ortak paydası olduğunu söylüyor.
SÄ°HÄ°RAZBARDAN RÄ°CAMIZ VAR
Prestij'i izlerken birkaç basit sihirbazlık numarasının nasıl yapıldığını da öğrenmiÅŸ oluyoruz. Eski dönemlere ait bu numaralarda, izleyiciyi kandırmak için bir kanarya katliamı yapıldığı ortaya çıkıyor. Ä°ÅŸte o an siz de benim gibi sihirbazlara, sihirbazlığa çok fena öfkelenebilir, hatta bir daha içinde kuÅŸ olan bir sihirbazlık gösterisi izlemek istemeyebilirsiniz. Åžu iÅŸi biraz daha genelleÅŸtirelim isterseniz. Teknikler, yöntemler ilerlemiÅŸ olabilir belki, ama sihirbazlar lütfen gösteri olsun diye, kuÅŸ, tavÅŸan ya da herhangi baÅŸka bir hayvanın canıyla oynamasınlar. Filmdeki çocuk haklı; kanaryalar ya da tavÅŸanlar da ölen kardeÅŸlerini özlüyorlar çünkü!Â
BOWÄ°E DE FÄ°LMDE
Hep Christian Bale ve Hugh Jackman'dan söz ettik. İki genç sihirbazın akıl hocası, öğretmeni rolünde tecrübeli İngiliz aktör Michael Caine'i izliyoruz. Mucit Tesla rolünde ise arada sırada sinemaya da göz kırpan, ünlü rock yıldızı David Bowie var. Tesla eksantrik ve ilginç bir karakter. Bu rolde Bowie'nin olması filmin en klas hareketlerinden.