Güncelleme Tarihi:
11'i tutuklu 13 sanığın yargılandığı davanın duruşması, sanıklardan ikisinin 18 yaşından küçük olması nedeniyle, basına kapalı yapıldı. Hakim karşısına çıkan ilk sanığın Türkçeyi iyi bilmediğini söyleyerek ifadesini Kürtçe verdiği duruşmaya ölenlerinden yakınlarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 20 kişi geldi. Adliye çevresinde polis ve asker olağanüstü güvenlik önlemi aldı, yollar kontrol altında tutuldu. Herkes didik didik arandı. Duruşmayı izlemek üzere kente gelen televizyon kanalları, adliye dışından canlı yayın yaptı.
Mazıdağı İlçesi’ne 40 kilometre uzaklıktaki Bilge Köyü’nde 4 Mayıs akşamı saat 21.00'de meydana gelen olayda, köyün eski muhtarı Cemil Çelebi’nin kızı Sevgi Çelebi (25) ile Habip Arı’nın (27) nişan törenin yapıldığı eve yapılan baskında 7’si çocuk 44 kişi öldürülürken, 2’si çocuk 3 kişi de yaralandı. Saldırıdan yara almadan sadece 7 kişi kurtuldu. Katliamın ardından ‘Şıh Mehmet’ olarak bilinen M.Ç. (43), A.Ç. (33), M.E.Ç. (35), S.Ç. (44), Ö.Ç. (42), M.S.Ç. (40), A.Ç. (64), M.A.Ç. (23), A.Ç. (43), korucu A.Ç. (41) ve M.Ş.Ç. (14) tutuklanarak Gaziantep H Tipi Cezaevi'ne gönderildi. A.Ç. (16) ile M.Ç. (25) ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Katliamla ilgili Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Adalet Bakanlığı’na başvurusu üzerine Yargıtay 5’inci Dairesi, güvenlik nedeniyle duruşmanın Çorum’da yapılmasına karar verince, tutuklu 11 sanık 8 Ağustos'da Çorum L Tipi Kapalı Cezaevine nakledilerek özel bir koğuşa konuldu.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ
Çorum L Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 11 sanık bu sabah 16 araçlık konvoyla saat 09.05’de jandarma ve polis eşliğinde Adliye Sarayı’na getirildi. Adliye binası çevresinde ve içinde 120 polis ile 60 jandarma geniş güvenlik önlemi aldı. İçeriye girmek isteyen kişiler x-ray cihazından geçirildikten sonra, elle üst araması yapıldı. Çantalar kontrol edildi. Çevredeki yollarda da sivil ve resmi polisler önlem aldı.
KÜRTÇE İFADE VERDİ
Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde Hakim Hüseyin Turgut Bayraktar’ın başkanlık ettiği duruşma saat 09.40’da başladı. Sanıklardan bazılarının 18 yaşından küçük olması nedeniyle duruşmanın basına kapalı yapılmasına karar verildi. Salonda 11’i tutuklu 13 sanık hazır bulundu.
Sanıklardan S.Ç., Türkçe bilmediğini belirterek Kürtçe ifade vermek istediğini söyledi. Çok az Türkçe bildiğini belirten S.Ç., duruşma salonunda bulunan Kürtçe bilen tercüman aracılığıyla ifadesini verdi.
Duruşmaya izleyici de alınmazken, tanıklar çağrıldıkça duruşma salonuna alındı. İfadesini veren tanıklar, salondan çıkarıldı ve yargılama devam ederken, ikinci katta tutuldu.
KATLİAMDA YARALANANLAR GELDİ
Duruşmayı izlemek üzere 20’ye yakın mağdur yakını Çorum’a geldi. Gelenler arasında katliamda yaralanan Murat Çelebi (19) ve Hediye Çelebi de (16) yer aldı. Yaralı kurtulan 2 yaşındaki Medine Çelebi'nin duruşmaya yakınları tarafından getirilmediği belirtildi.
Terörle mücadele ekipleri eşliğinde adliyeye getirilen mağdur ve tanıklar arka kapıdan binaya alındı.
KATLİAMI ANLATTI
Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mardin'in Mazıdağı İlçesi Bilge Köyü'nde 44 kişinin öldürülmesi olayının tutuklu sanıklarından "Şıh Mehmet" lakaplı M.Ç. Mardin Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ilk ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, köyü teröristlerin bastığını, olay sonrası kendilerinin katliam evine giderek yaralılara yardım ettiğini ileri sürüp suçlamayı kabul etmemişti. Ancak bugün hakim önünde suçunu itiraf ederek olayın namus cinayeti olduğunu söyledi.
ERKEKLERİ BEN ÖLDÜRDÜM, KADINLARI KARDEŞİM
M.Ç. katliamın namus meselesi yüzünden olduğunu, karısı F.Ç. ile öldürülen Fesih Çelebi arasındaki ilişkiden kaynaklandığını ileri sürdü. M.Ç. savunmasında, planı önceden yaptığını söyleyerek, "Karımla ilişkisini duydum. Bu cinayetleri işlemeye karar verdim. Oğlum M.Ş.Ç. ve kardeşim A.Ç. (ile birlikte olayı biz yaptık. Nişanevine gittik. Erkeklerin olduğu tarafı ben taradım. Bir ara kurşunum bitti. Geri kalan 2 kişiyi de oğlum vurdu. A.Ç.' yi de kadınların tarafına gönderdim. Orayı da tarattırdım. Erkeklerin tarafından da çıkan olursa onları da vur dedim" diye konuştu.
8 SANIK SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
M.Ç.'nin ifadesinin ardından M.Ş.Ç. ile A.Ç.' de aynı ifadeyi verip, suçlamaları kabul etti. Diğer 8 sanık ise suçsuz olduklarını ileri sürdü.
İKİ KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
İlk duruşmada 2 kişi tahliye edilirken ikinci duruşmanın 14 Ekim'de yapılacağı açıklandı.
KÜRTÇE TERCÜMANI HÂKİM KULLANDIRTMADI
Bu arada çok az Türkçe bildiğini, bu nedenle ifadesini Kürtçe vereceğini söyleyen S.Ç.' nin daha önceden de cezaevi savcılığına benzer dilekte bulunduğu belirtildi. İfadesini Kürtçe vermek isteyen S.Ç. kimlik ve adres bilgilerinin alınması sırasında Türkçe konuşması üzerine Mahkeme Başkanı Hakim Hüseyin Turgut Bayraktar, "Sen iyi Türkçe konuşuyorsun" dedi. İfade sırası geldiğinde de salonda hazır bulunan polis memuru olduğu öğrenilen tercümanı kullandırtmadı. Sanığı ifadesini Türkçe aldı. S.Ç.'nin de ifadeyi verirken, olayla bir ilgisinin bulunmadığını söyleyerek, olay günü başka bir yerde olduğunu dile getirmesi sırasında zaman zaman düzgün Türkçe konuşması dikkat çekti. Kürtçe bilen ve polis olan tercümanda duruşma süresi boyunca salonda hazır bekledi.
5 SAAT 10 DAKİKA ARALIKSIZ İFADE ALINDI
Katliamla ilgili duruşmaya mahkeme heyeti aralıksız devam ederek 5 saat 10 dakika ifade aldı. Bu süre içerisinde sanıkların ifadesi tamamlandı. Mağdur taraftan da birkaç kişi dinlendikten sonra duruşmaya saat 14.50 sıralarında 15 dakika ara verildi. Bu sırada da adliye binası içerisinde ve dışındaki güvenlik güçleri de dışardan içeri, içerden de dışarı çıkılmaması konusunda çok dikkat gösterdi. Çıkan kişilerinde yeniden üst araması yapıldı.
BASIN ORDUSU İZLEDİ
Duruşmanın yapıldığı mahkemenin bulunduğu 2’nci kata basın mensupları ve davayla ilgisi bulunmayanlar alınmadı. Duruşmaya ulusal yazılı ve görsel basın büyük ilgi gösterdi.
50’ye yakın gazeteci kente geldi. Ulusal TV kanalları kentten gün boyu canlı yayın yaptı.
GÖZALTI PANİĞE NEDEN OLDU
Duruşma başladıktan sonra adliye binasının karşısında bir kişinin polis tarafından gözaltına alınması panik yarattı.
Ekiplerin o tarafa yönelmesi üzerine, gazeteciler de koşuşturmaya başladı. Daha sonra bu kişinin Bilge Köyü katliamı davasıyla bir ilişkisi olmadığı, başka bir suçtan arandığı belirtildi.
KATLİAMIN NEDENİ TESPİT EDİLEMEDİ
* Mardin Cumhuriyet Savcısı Maruf Türker tarafından hazırlanan 43 sayfalık iddianameye göre katliamın nedeni henüz tespit edilemedi. İddianamede olayın meydana geldiği Mazıdağı İlçesi’ne bağlı Bilge Köyü’nde yapılan araştırmada, ‘Maktuller ve aileleri ile şüpheliler ve aileleri arasında suçun işlenmesi açısından bir husumetin bulunmadığı’nın tespit edildiği kaydedildi.
* İddinamede adı açıklanmayan bir tanık ise, ‘Şıh Mehmet’ lakaplı M.Ç.’nin eşi F.Ç.’nin saldırıda hayatını kaybeden Fesih Çelebi ile ilişkisi olduğunu ve katliamın bu yüzden yapıldığını ileri sürdü. Ancak, söz konusu iddianın taraflara sorulduğu ve hiç birinin doğrulamadığı ifade edildi. Yasak ilişki konusunu yalanlayan F.Ç. ifadesinde kendisine iftira atıldığını, hamile olduğunu ve doğumdan sonra DNA testi yapılmasını istediğini söyledi. Savcılık tarafından, bebek doğduktan sonra DNA testi yapılması için ölen Fesih Çelebi’den alınan numuneler Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ayrıca taraflar arasında olay öncesinde Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığı’na yansıyan bir sürtüşmenin bulunmadığı da belirtildi.
* Başka bir iddiaya göre de taraflar arasında köyde kadastro geçmesine yönelik anlaşmazlık olduğu, ancak yapılan araştırmada, Bilge Köyü’nde kadastro çalışmasının yapılmadığı kaydedildi.
SALDIRIDA 5 KALAŞNİKOF 1 TABANCA KULLANILDI
İddianameye göre, olayda kullanılan silahlardan 3’ü devlet tarafından verilen 5 kalaşnikof, 1'inin de 7.65 milimetre çapında tabanca olduğu belirtildi. Silahların ise sanıklardan M.Ç., A.Ç. ve M.Ç.’ye ait olduğu tespit edildi. Ele geçirilen 105 mermi kovanının da sanıklardan A.Ç.’ye geçici köy korucusu olması nedeniyle teslim edilen silahtan atıldığı belirlendi. Ayrıca, olayın meydana geldiği C.C.’nin evinin önünde ele geçirilen 31 mermi kovanının da sanıklardan M.Ç. ve M.Ç.’ye ait olan silahlardan atıldığı tespit edildi.
SANIKLAR İÇİN İSTENEN CEZALAR
Sanıklardan M.Ç., A.Ç., Ö.Ç., S.Ç., M.E.Ç., M.S.Ç., A.Ç., M.A.Ç. ve A.Ç.’nin ‘Tasarlayarak ve canavarca hisle adam öldürme’ suçundan 36’şar kez, 7 çocuğun öldürülmesi suçundan 7’şer kez ve hamile bir kadını öldürmek suçundan da 1’er kez olmak üzere 44’er kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası, 6 yetişkin ve 4 çocuğu da iştirak halinde tasarlayarak canavarca hisle öldürmeye teşebbüs etmek suçundan 10’ar kez 216’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi. Tutuklu 9 sanık ayrıca Ateşli Silahlar Kanunu'na aykırı şekilde hareket ettikleri belirtilerek 3’er yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi.
Yaşları 18’den küçük M.S.Ç hakkında ise ayrı soruşturma yapıldığı ve cezalar yarı oranında istendi. Sanıklardan evinde el bombaları bulunan A.Ç. hakkında da 17 yıla kadar, tutuksuz 2 sanık için ise 3 ila 18 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
HAVADAN MERMİLER YAĞIYORDU
Bu arada sanıklardan ‘Şıh Mehmet’ lakaplı M.Ç., Mardin’de savcıya verdiği ifadesinde, olay akşamı evde olduğunu ve silah sesleri üzerine dışarıya çıktığını belirterek, “Yatsı namazını kıldım. O esnada silah sesleri geldi. Ben de hemen evden dışarı çıktım. Çıktığımda Abdulvahapoğlu Sait Çelebi’yi gördüm. Sait bana teröristlerin köyü bastığını söyledi. Ben de havaya yaklaşık 10 el ateş ettim. Ömer, Mehmet Sait, Abdulhakim, Süleyman ve ben duvar dibine mevzilendik. Bu sırada havadan mermiler yağıyordu. Biz terörist baskını sandık. Silah sesleri kesildiğinde olay yerine yardıma gittik. Ölü ve yaralıları A.Ç., A.Ç. ve C.Ç.’nin pikabına taşıdık. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum” dedi. Diğer sanıklar ise ya evde ailesiyle birlikte oturdukları ya da başka yerde bulunduklarını söyleyerek suçlamaları reddetti.
ÖLMEDEN KATİLLERİ SÖYLEDİ
İddianamede, olaydan sonra eve giden bazı tanıkların, ağır yaralı olan ve kısa süre sonra ölen Abdülkerim Çelebi’ye (36) “Bunu size kim yaptı” diye sordukları belirtilerek, Çelebi’nin kendilerine “Bunu bize Hamo yaptı. Hepsi vardı” dediği belirtildi. Tanıklar, köyde Şıh Mehmet lakaplı M.Ç.’ye ‘Hamo’ dendiğini ileri sürdü.
40 DAKİKA İFTAR ARASI
Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde Mardin’in Bilge Köyü’nde 44 kişinin öldürüldüğü olayla ilgili yargılanan 11’i tutuklu 13 sanıklı duruşmaya saat 19.25’de iftar nedeniyle 40 dakika ara verildi. Şikayetçi ve mağdur yakınlarından oluşan 17 kişi Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipleri tarafından geniş güvenlik önlemi altında Öğretmenevi’nde yemeğe götürüldü. Saat 09.40 başlayan ve gün içerisinde verilen 15 dakika aradan sonra ikinci arayı veren mahkeme heyeti, şikayetçilerin ifadesine verilen yemek arasından sonra devam edecek.