A.A
Oluşturulma Tarihi: Şubat 11, 2009 10:54
Sigarayı bıraktırmada, sınırlı sayıda sigara taşınması ve izmaritlerin biriktirilmesi gibi yaklaşımların kullanıldığı, tiksindirme ve gevşeme teknikleri ile bireysel ya da grup terapilerinin uygulandığı psikososyal tedavinin, sigarayı bırakmada başarıyı artırdığı belirtildi.
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Dr. Şeref Özer, 9 Şubat Dünya Sigarayı Boykot Günü sigara içme veya dumanının solunmasının zamanla kişide psişik ve fiziksel bağımlılık yarattığını ama sigaranın tiryakilerin sandığının aksine “bırakılabilir” olduğunu söyledi.
Ancak önce kişinin kararlı olması gerektiğini dile getiren Özer, bunun 5 ayrı dönemde ele alınması gerektiğini söyledi. Özer, bırakmaya niyeti olmayanlardan oluşan 1. dönemdekilerin 6 ay içinde ürünleri bırakmaya niyeti olmayan kişilerden oluştuğunu ifade ederek, bu gruptakilerin, sigara ve tütün ürünlerinin kullanımının yol açtığı risklerin farkında olmadıklarını ya da önemsemediklerini belirtti.
Bunun yanında, 2. dönemdekilerin 6 ay içinde bu ürünleri bırakmaya niyetli olduklarını, tütün ürünlerinin zararlarını bildiklerini ancak kendisine etkisini iyi değerlendiremediklerini dile getiren Özer, bu gruptakilerin bırakma konusunda iradesinin zayıf olduğu, nikotin yoksunluğuna dayanamayacağı ya da kilo alacağı yönünde endişeleri olabildiklerini söyledi.
Özer, “Kendine güvenmeyen kişilerin psikiyatrik açıdan değerlendirilmeleri yararlı olabilir. Nikotin yoksunluğuna dayanamayacağını düşünenlere çeşitli ilaç tedavileri, nikotin bantları ile davranışsal ve bilişsel müdahaleler yararlı olabilir” diye konuştu.
Şeref Özer, 3. dönemdekilerin 1 ay içinde sigarayı bırakmayı düşündüklerini, sigaranın zararlarını bildiklerini ve nasıl bırakacakları konusunda plan yaptıklarını söyledi. Bırakma eylemi içinde olan 4. dönemdekilerin de bu ürünleri çeşitli yöntemlerle kullanmayı bırakmış ve 6 aydır kullanmamış kişiler olduğunu anlatan Özer, “Bu kişilere, bırakmak için bilimsel yöntemlerin tercih edilmesi önerilmelidir” dedi.
Sigarayı bırakmış kişilerden oluşan 5. dönemdekilerin en az 6 aydır sigara içmediklerini ancak tekrar başlama riski yüksek kişiler olduğunu ifade eden Özer, “4. veya 5. dönemdekilerin tek bir kez dahi bu ürünleri kullanmamaları önerilir. Eğer tek bir kez kullandığında bunu bir hata olarak değerlendirmeli ve tekrarlamamaya çalışmalıdır” uyarısında bulundu.
“YÜZDE 20'SİNİN NİKOTİN BAĞIMLISI”
“Sigara içenlerin yüzde 20'sinin nikotin bağımlısı haline geldiğini, çoğunun sigarayı bırakmayı denediği ancak yüzde 15'ten az bir kısmının başarılı olduğunun tespit edildiğini” ifade eden Özer, sigarayı bırakmada hekim desteğinin çok önemli olduğunu belirtti.
Özer, “sigarayı bırakmak için herhangi bir yardım almayanlarda başarı oranının yüzde 10'un altında kaldığını” ifade ederek, “Her yıl sigara içenlerin yüzde 70'i bırakmayı düşünmekte, üçte biri bırakmayı denemektedir. Fakat kendi başına deneyenlerin yüzde 98'i sonraki bir yıl içinde yeniden sigaraya başlamaktadır” dedi.
Sigara bıraktırmada hekimlerin destekleyici, bilgilendirici ve ortaya çıkan fiziksel-ruhsal yoksunluk belirtilerini ortadan kaldırmada yardımcı olması gerektiğini ifade eden Özer, “Sigara bıraktırma yöntemlerinin hiçbiri tek başına yüzde 100 etkili değil. En başarılı sonuçlar, ruhsal tedavilerin ilaç tedavileriyle birlikte kullanımı ile elde edilmektedir” diye konuştu.
TERAPİLER, HİPNOZ VE DİĞER YÖNTEMLER...
Bilişsel davranışçı terapi, bireysel ya da grup terapileri, hipnoz, ruhsal eğitim ve bilgilendirme yaklaşımlarının kullanılan yöntemler olduğunu dile getiren Özer, şunları kaydetti:
“İlaç tedavisinde, nikotin bantları (yerine koyma tedavisidir), antidepresanlar ve diğer bazı ilaçlar kullanılır. Nikotin bağımlılığında kullanılan ve etkileri çeşitli araştırmalarla kanıtlanmış bir çok antidepresan vardır. Psikososyal tedaviler de nikotin bağımlılığının tedavisinde kullanılır. Ruhsal eğitsel yaklaşım, davranışçı tedaviler, tiksindirme ve gevşeme teknikleri ile hipnoz kullanılan yöntemlerdir. Bireylere sınırlı sayıda sigara taşımaları, sigaraya ulaşmayı zorlaştırmaları, kül tablaları ve izmaritleri biriktirmeleri önerilmektedir.”
Başvuranlara, sigara bırakmayla elde edecek avantajlarla ilgili bir liste hazırlamaları istediklerini belirten Özer, şöyle devam etti:
“Sigarayı bırakmak için uygun bir tarih belirlemeleri, yaşamı düzenlemeleri ve etkinlik yapmaları, sigarayı bırakmaya yönelik bir zihinsel hazırlık yapmaları, buna yönelik bir davranışsal hazırlık ve gözlem yapmaları istenir.
Sigara bırakma sürecinin başarılı olmasında en önemli etkenlerden biri de ödüllendirmedir. Bireyin bırakmayı bir törenle yapması, bıraktığı ve izleyen süreçte de yeniden başlamadığı için kendini ödüllendirmesi istenir. Çevrenin ödüllendirmesinin de büyük yararı vardır. Tedavinin en önemli parçalarından biri uzun süredir bırakmış olan birinin yeniden başlamaması için uygun beceriler geliştirmesini sağlamaktır.”
“VERGİLER ARTIRILMALI”
Şeref Özer, sigara tüketiminin en aza indirilebilmesi için zararları konusunda farkındalığın artırılması gerektiğini dile getirerek, eğitim kurumlarında çok erken yaşlardan başlayarak yaygın eğitim programları uygulanması, sigara ve tütün ürünlerinden alınan vergilerin artırılması ve bu ürünlerin fiyatları cazip olmaktan çıkartılması gibi öneriler yaptı.
Özer ayrıca, “sigaranın kişiye değil yalnız ilaç tekellerine yarar sağladığını” vurgulayarak, şu tavsiyelerde bulundu:
-Sigara ve tütün ürünleri üreten fabrika kurulması koşulları zorlaştırılmalı hatta sigaranın bir sektör olmaktan çıkarılmasını sağlayan düzenlemeler yapılmalı.
-Tütün yetiştiriciliği yapılan tarım alanlarında başka ürünlerin yetiştirilmesini özendiren devlet destek programları hazırlanarak uygulamaya sokulmalı.
-Tüm sağlık kurumlarında yaygın, kamu sağlığı hizmeti olarak sigara bağımlılığı önleme ve tedavi birimleri kurulmalı.
-Bağımlılığın önlenmesi ve tedavisinde kullanılan ilaçlar ve diğer tedavi yaklaşımları sosyal güvenlik sistemi kapsamında katkı payı alınmadan ve ücretsiz sağlanmalı.”