Güncelleme Tarihi:
Erdöl, 19 Temmuz itibariyle, kapalı mekanlarda sigara içilmesini engelleyecek yasanın, “sigara yasağı” olarak anılmasını yanlış bulduğunu, söz konusu uygulamanın aslında, “temiz hava özgürlüğü” olduğunu ifade etti.
Temiz hava özgürlüğünün, özellikle alış veriş merkezleri ve diğer kapalı mekanlarda ekonomik kayba yol açacağı eleştirilerini doğru bulmadığını belirten Erdöl, aksine bu uygulamanın ekonomik getirilerinin olacağını söyledi.
“Alış verişe giden insanlar, sigara içilmiyor diye alış verişten mi vazgeçecekler?” diyen Erdöl, şöyle devam etti:
“Bu uygulamadan dolayı alış veriş merkezleri ve diğer kapalı mekanların olumsuz etkileneceğini düşünüyorsanız, o zaman toplumun yalnızca yüzde 30'una hitap ediyorsunuz demektir. Peki diğer yüzde 70'lik bölüm ne olacak? Onların hukukunu nasıl koruyacaksınız? İçmeyeni de korumak lazım.
Bizim gibi temiz hava özgürlüğünü yaygınlaştıran ülkelerde de ilk 2 ayda mekanların yüzde 10-15'lik bir kesimin etkilendiği görülmüş ama daha sonra eski seviyesinin üzerine çıkmış. Alış veriş merkezleri ve diğer kesimlerde alış veriş oranının artacağını düşünüyorum. Bütün dünyada böyle olmuş.”
KLİMA VE AROMALI NARGİLE
Kapalı mekanda sigara içilmesi için “klima uygulaması” getirilebileceği yönündeki görüşlere katılmadığını ifade eden Erdöl, “Çünkü, sigaranın insana verdiği zararı, kanserojen etkileri engelleyecek bir klima henüz icat edilmiş değil” dedi.
Bunun yanında böyle bir uygulamanın iş yerleri için büyük miktarda ek masraflar getireceğini bildiren Erdöl, bir alış veriş merkezi ya da kahvehanede sigara içilen ve içilmeyen bölümün ayrılmasının, içilmeyen bölüme klimalar konulmasının maliyetinin yüksek olduğunu anlattı. Erdöl, bu yöntemin insan sağlığına bir getirisinin bulunmadığını gibi esnafa böyle bir külfet yüklemenin de doğru olmadığını söyledi.
Tütün ürünü dışına çıkararak nargile içiminin kapalı ortamlarda sürdürülmesi için gündeme getirilen “aromalı nargile” fikrini de değerlendiren Erdöl, “Bu yanlış ve uygulanamayacak bir düşünce. Bu mantıkla Türkiye'deki bütün kahvehaneler “nargilehaneye” dönüşür. Bu mantık, hukuken de mümkün değil” diye konuştu.
“SOSYAL MALİYET ORTADAN KALKACAK”
Cevdet Erdöl, temiz hava özgürlüğünün, hem insan sağlığının korunmasında önemli rol oynayacağını hem de ülkeye önemli ölçüde ekonomik katkı sağlayacağını ifade etti.
Sigaranın zararlarından dolayı ciddi bir sosyal kaybın yaşandığını vurgulayan Erdöl, şöyle devam etti:
“Sigara, insanın eski sağlığına kavuşamayacağı, kanser gibi hastalıklara neden oluyor. Bu, iş göremezlik gibi ağır sosyal maliyeti de beraberinde getiriyor. Sigaradan zarar gören insan sayısı ne kadar azalırsa, hasta sayısı, hastaneye müracaat eden kişi sayısı da azalır.
Sigaranın gelecek 50 yıldaki sosyal maliyeti yaklaşık 350 milyar dolar. Yılda ortalama 7 milyar dolar demek. Bu maliyet ortadan kalktığında önemli bir ekonomik kazanç olacak.”
“MODEL İNSANLAR DAHA DİKKATLİ OLMALI”
Erdöl, yasanın, özellikle çocuklar ve gençler için kötü alışkanlıkların kapısı olan sigarayı hayattan uzaklaştırmaya yönelik olduğunu söyledi.
Bunun için, çocukların ve gençlerin model olarak aldığı; sporcu, sanatçı, akademisyenlerin ile özellikle üniforma giyen asker, polis, hakim, savcı, sağlı personeli gibi model insanların, çocukların göreceği şekilde sigara içmemesini istediklerini vurguladı. Erdöl, bütün uyuşturucu kullanımının sigara ile başladığının artık bilimsel bir gerçek olduğuna işaret etti.
Cevdet Erdöl, “temiz hava özgürlüğü” ile ilgili yasanın, sağlık için çıkarılan en hayırlı kanunlardan biri olduğuna dikkati çekerek, yasanın uygulamasının durdurulması ya da ertelenmesinin söz konusu olmadığını kaydetti: