Güncelleme Tarihi:
Hematolojik Nadir Hastalıklar Derneği’nin ikincisini düzenlediği, Hematolojik Nadir Hastalıklar Kongresi, KKTC’de yapıldı. Yaklaşık 400 bilim insanının katıldığı kongrede lenf bezi, kan ve kemik iliği kanseri gibi hematolojik kanserlerin yanı sıra genetik, immünolojik hematolojik kanser olmayan nadir hastalıklardaki son gelişmeler tartışıldı.
SİGARA VE OBEZİTE LÖSEMİ HABERCİSİ
Kongrede konuşan Dünya Aferez Birliği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, yeni çalışma sonuçlarına göre sigara ve obezitenin lösemi riskini iki katı artırdığına belirtti. Altuntaş, “Lösemi, lenfoma, myeloma gibi kan ve kemik iliği kanserlerinin gelişimini önlemek için sigara kullanılmaması ve alkol içilmemesi önemli. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve riskli alışkanlıklardan uzak durmak gibi sağlıklı yaşam için genel olarak yapılması gerekenlerin yerine getirilmesi başlıca öneriler arasında. Şeker hastalığının lenfoma, lösemi ve myelom gibi lenf bezi, kan ve kemik iliği kanserlerinin gelişme riskini artırdığı da bildirildi” dedi.
VAZGEÇME ORANI YÜZDE 15
Kongre Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt ise dünyadaki pazar büyüklüğü 120 milyar dolar olmasına rağmen Türkiye’nin klinik araştırmalardan aldığı payın sadece 150 milyon dolar düzeyinde olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Tüm veriler değerlendirildiğinde ülkemizin potansiyeli ilk 10, yüzde 3 dilimi ve 4 milyar doların üzerinde. Kök hücre nakli kan kanseri başta olmak üzere bir çok nadir hematolojik hastalığın tedavisinde başarıyla uygulanıyor. Türkiye kök hücre nakli alanında son on yılda bir inanılmazı başardı. TÜRKÖK ile dünyada örnek gösterilen bir ülke konumuna geldik. 2018 yılı itibarı ile yaklaşık 4 bin 500 nakil işlemi yapıldı. 2019 yılı sonu itibarı ile 430 bine yakın gönüllü havuzu oluşturuldu. Malesef vazgeçme oranı ise yüzde 15. Bunun düşürülmesi için çalışmalar devam ediyor.
KANSER AŞILARI VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Kanser aşı çalışmaları 50 yıldan daha uzun bir süredir devam etmektedir. Kanser aşıları gelecek için sadece bir hayal değildir. FDA tarafından onay almış koruyucu ve tedavi edici kanser aşıları mevcut. Tedavi edici kanser aşıları ise kanser tanısı konmuş kişilerde, bu kanser hücrelerinin vücudun bellek bağışıklık hücrelerince tanınmasını sağlayarak, kanser hücrelerinin bağışıklık hücrelerince yok edilmesini hedefleyen aşılar. Son yıllarda kanser aşılarının umut verici sonuçlarının olmasının nedeni, kanser immunolojisi ve kanser kök hücresi hakkındaki bilgilerin artmasına bağlı olduğu düşünülüyor. Küçük hücreli dışı akciğer kanseri, glioblastoma multiforme (beyin tümörü) ve malign melanoma için aşı çalışmaları devam etmektedir. Tümör aşıları gelecek için bir umuttur. Bu nedenle ‘araştırma projeleri kapsamında’ desteklenmeli. Kök hücre, hücre tedavileri ve aşı çalışmaları kaynakların rasyonel kullanımı için standardize edilmeli.”