Güncelleme Tarihi:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 183 sayfalık iddianamede, 40 kişi “müşteki” sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, Saim Güler, İsa Kıranta ve Abdullah Veziroğlu yönetiminde bir suç örgütü kurulduğu, diğer şüphelilerin bu örgütün üyeleri oldukları anlatıldı.
Söz konusu örgütün Bakırköy bölgesinde faaliyet gösteren Hasan Ayar'ın elebaşılığını yaptığı bir başka suç örgütüyle iş birliği yaptığı belirtilen iddianamede, Ayar yönetimindeki suç örgütünün çaldığı lüks araçların satın alınarak, sahte evraklarla trafik tescil şubelerinde tescillerinin yapıldığı ve piyasaya sürüldükleri anlatıldı.
İddianamede, örgütün ayrıca, yurt dışından çalınarak ya da başka bir yoldan temin edilip Türkiye'ye sokulan ve mevzuata aykırı bir şekilde yurt içinde bırakılan araçları da satın alarak, sahte evrakla trafik tescil şubelerinde tescil ettirip piyasaya sürdükleri bildirildi.
Örgütün, çeşitli nedenlerle gerçekte olmayan hayali araçları da tescil ettirdikleri belirtilen iddianamede, örgüt üyelerinin yapılan işlemleri iş bölümüyle gerçekleştirdikleri ifade edildi.
İddianamede, şüphelilerden bazılarının, tescil edilecek araçları temin ettikleri, bazılarının tescil edilecek araçlara ilişkin sahte fatura ve vergi belgelerini tanzim ve temin ettikleri, bazılarının araçların motor ve şasi numaraları ile teknik özelliklerini değiştirdikleri, bazılarının da trafik tescil şubelerindeki işlemleri gerçekleştirdikleri anlatıldı.
Şüphelilerin, Beşiktaş ve Eminönü Trafik Tescil şubelerinde görevli bazı polis memurlarına rüşvet verdiklerinin tespit edildiği belirtilen iddianamede, şöyle denildi:
“Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli şüpheliler Sami S, Tarkan K. ve Hakan P. ile Eminönü İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli Mehmet Ö. ve Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğünden Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğüne tayin olan şüpheli Tuncay B'nin, suç örgütü ile iş birliği yaparak, örgüt üyeleri tarafından temin ve ibraz edilen sahte evrakla Beşiktaş ve Eminönü Trafik Tescil şubelerinde suça konu araçların tescil işlemlerini gerçekleştirdikleri ve bu işlemleri gerçekleştirmek için örgüt üyelerinden rüşvet aldıkları anlaşılmıştır.”
88 AYRI EYLEM
Örgüt üyelerinin gerçekleştirdikleri 88 eylemin ayrı yarı anlatıldığı iddianamede, şüphelilerin örgüt yapılanması içindeki konumları da anlatıldı.
İddianamede, şüphelilerden Salim Güler'in, seyyar olarak trafik muamele işleriyle uğraştığı, çalınan veya Türkiye'ye kaçak sokulan ya da hayali araçları sahte evrakla trafik tescil şubelerinde tescil ettiren örgütün liderliğini yaptığı kaydedildi.
İsa Kıranta'nın, örgütün yöneticisi ve en aktif elemanı olduğu belirtilen iddianamede, Kıranta'nın savcılık ifadesi sırasında etkin pişmanlıktan faydalanmak istediği, samimi itirafta bulunacağını söylediği anlatıldı.
Kıranta'nın ifadesinde, şüpheli Ünsal Davarcı'nın teklifi ile gerçekte mevcut olmayan 9 otobüsü trafik tescil şubelerinde tescil ettirdiğini bildirdiği kaydedilen iddianamede, Kıranta'nın, sahte belgelerin Salim Güler tarafından sağlandığı, tescil işleminin yapılması konusunda da Tarkan Kurtönal ile anlaştığını söylediğine yer verildi.
Kıranta'nın, tescil işlemleri için Kurtönal'a önceleri araç başına 8 bin YTL, daha sonra 6 bin YTL verdiğini, Veysel Düzova'nın talebiyle de 3 otobüsü bu şekilde tescil ettirdiğini, bu tescil işlemlerine karşılık 20 bin YTL aldığını anlattığı belirtilen iddianamede, Kıranta'nın bu işlemler sırasında araç başına düzenlediği sahte evrak karşılığında Salim Güler'e de 2 bin YTL verdiğini söylediği kaydedildi.
İddianamede, İsa Kıranta'nın ifadesinde, Salim Güler ve Murat Gündoğdu'nun teslim ettiği sahte belgeler ile 10 tane de otomobil ve minibüsü Beşiktaş Trafik Tescil Şubesinde tescil ettirdiğini bildirdiği anlatıldı.
Şüphelilerden Abdullah Vezirhüyük'ün de Eminönü Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesinde görevli Mehmet Örgörs ile yoğun iş birliği içinde olduğu belirtilen iddianamede, Murat Gündoğdu'nun da soruşturmanın başından itibaren emniyet görevlileriyle iş birliği yaptığı ve suça konu araçların bazılarının ele geçmesini sağladığı kaydedildi.
Soruşturma konusu olaya ilişkin düzenlenen operasyon sırasında, şüphelilerden Ali Canbaz'ın 17 Şubat 2008'de evine arama yapmak için gelen emniyet görevlilerinden kaçmak için balkondan aşağıya atladığı belirtilen iddianamede, ağır yaralanan Canbaz'ın, kaldırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesinde 21 Şubat 2008 tarihinde hayatını kaybettiğine de yer verildi.
ŞİFRELİ KONUŞMALAR
İddianamede, şüphelilerin eylemlerini gizlemek için telefon görüşmelerinde şifreli kelimeler kullandıkları belirtilerek, bu kelimeler ile anlamları şöyle sıralandı:
-Gözlük, Teneke: Plaka
-Yoluna çıkmak: Hırsızlığa çıkmak
-Eşya, Eşşek, Cihaz, Kiralık araba: Çalıntı araç
-Çıplak, Boş: Evraksız
-Yıldız: Mercedes
-Yazılı çizili: Evraklı
-Kopar: Çal
-Paket olmak: Yakalanıp tutuklanmak
-Kaldırmak: Çalmak
-Patlamak: Çalıntı aracın bulunması
-Askıya çıkmak: Evden hırsızlık
-Çakmak, Demir: Silah
-Emanet: Çalıntı araç veya silah
-Eskort: Aracı çaldıktan sonra güvenli bir yere çekilene kadar bu araca eşlik eden diğer araç
-Nereli: Aracın çalındığı yer
-Mavi-Beyaz : BMW marka otomobil”
Şüphelilerden Salim Gürel, İsa Kıranta ve Abdullah Vezirhüyük hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “resmi evrak ve mühürde sahtecilik”, “suç eşyasını kabul etmek” ve “rüşvet vermek” suçlarından 242'şer ile 632'şer yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, diğer sanıkların da 3'er ile 131'er yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.