Güncelleme Tarihi:
AĞIR işleyen bürokrasi, uyuşturucu bağımlısı gelininin şiddet uyguladığı 8 yaşındaki torununu kurtarmaya çalışan bir dedeyi de isyan ettirdi. Dedenin avukatı Sedef Ünal, “Yıl 2013. Bürokratik engeller yüzünden şiddet gören 8 yaşındaki çocuğu iki aydır kurtaramıyorum” diyerek isyan etti. Avukat Ünal, olayı, Hürriyet’e şöyle anlattı:
İHBAR ‘SEVGİLİ’DEN
“C.T., 8 yaşında bir erkek çocuğu. Anne ve babası uyuşturucu bağımlısı. Boşanmışlar. Velayeti İstanbul’daki annesinde. Annenin sevgilisi, çocuğa yaptığı işkencelere artık dayanamayıp amcasını aramış. Bunun üzerine, çocuğun daha önce birlikte yaşadığı dedesi İstanbul Barosu’na başvurarak, velayeti almak için yardım istedi. Olayın vehametini öğrenince İstanbul Anadolu Adliyesi’nde Çocuk Mahkemesi’ne, çocuğun şiddet gördüğü ortamdan alınarak sağlıklı bir ortama yerleştirilmesi anlamına gelen ‘bakım tedbiri’ için başvurdum.”
O SAVCIDAN ÖBÜRÜNE
“Nöbetçi çocuk mahkemesinde hâkim, yasada olmamasına rağmen, ‘Ancak savcılık başvurursa işlem yapabiliyoruz’ dedi. Savcılığa başvurdum, çocuk savcısı aile içi şiddet savcısına, aile içi şiddet savcısı da çocuk savcısına topu attı. Bunun üzerine başsavcıvekiline çıkarak durumu anlattım. Kendisinin telefonuyla dilekçemi alan savcı bey bu sefer de ‘Çocuk karşıda olduğu için Çağlayan’dan bu başvuruyu yapmanız gerekir’ demez mi? Çağlayan’da da aynı başvuruyu yaptığım gibi aile mahkemesine de velayetin kaldırılması davası ile birlikte, çocuğun kötü muamele gördüğü yerden alınmasını, bakım tedbiri kararı verilmesini istedim. İşin yargı ayağıyla ilgili her şeyi yaptım. İki ay geçmesine rağmen halen mahkemeler tarafından tedbir kararı verilmemiştir ve çocuk annesinin yanında işkence görmeye devam etmektedir.”
BAKANLIK KISMI
“İşin yargı kısmının yanında, Bakanlık kısmı da oldukça düşündürücüdür. Zira yargıya başvurduğum günlerde doğrudan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na da başvuruda bulunarak, durumun vehameti hakkında kendilerini bilgilendirdim. Başvurumdan sonra defalarca Bakanlık görevlileri ile telefonda görüştüm. Kendileri, prosedür işlemlerinin vakit aldığını bildirdiler. En son dün (çarşamba) görüştüğümde bakanlık yetkililerinin gidip çocuğun durumunu yerinde gördüklerini, bakım tedbiri öngören bir rapor düzenlediklerini, hatta çocuğun hangi kuruma yerleştirileceğinin bile belirlendiğini öğrendim. Bakanlık yetkilisine, ‘Fakat çocuk hâlâ annesinin elinde’ demem üzerine bu sefer de, ‘Biz Bahçelievler Çocuk Hizmetleri Müdürlüğü’ne yazı göndermişiz, sonrasını onlar yapacak’ yanıtını aldım. Bahsedilen Müdürlük ‘Biz çocuğu sizin yanınızda diye biliyorduk’ diye cevap verdi. Evraktan bile haberleri yok.”
DEDENİN FERYADI: KOLUNU BİLE KIRDI
ANNE işkencesi gördüğü iddia edilen torununu almaya çalışan dede Kadir T., “Torunumu kurtarın” diyerek yetkililere seslendi. Torununa 7 yıldır kendisinin baktığını anlatan Kadir T. şunları söyledi: “Annesi, çocuğa bakmıyor. Üç aylıkken bize bıraktı gitti. Çocuk yanımızda kaldı. İki yıl ana okulu, iki yıl ilköğretim okuluna gitti. Annesi alkol alıp gelip kapımıza dayanıyordu. Son olarak çocuğu üçüncü sınıftan zorla ald. Çocuk, her geldiğinde bir yeri morarmış halde. Bir defa kolu kırık geldi. Çocuğa, ‘polise gidelim’ dedim, ama ‘Annem beni öldürür’ diye gitmek istemedi. Bir defasında çocuğa hırsızlık bile yaptırmış. Annesi uyuşturucu ve alkol aldığı için eve sürekli farklı erkekler getiriyor. Çocuk artık korkudan bu yaşta altına büyük kakasını yapıyor.”