Şiddetli ayrılık diplomasisi
Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de başlayıp ABD’ye taşınan kadına şiddet hikâyesi, içinden çıkılmaz bir ‘velayet davası’ doğurdu. ABD’li Amanda, İspanya Büyükelçiliği’nde kâtip kocasından ‘şiddet’ iddiasıyla ayrılıp Türkiye’yi terk etti. Şimdi anne ile diplomat olduğu için hakkında dava açılamayan baba, oğullarının velayeti için savaşıyor.
ABD vatandaşı Amanda Leigh Hayes, Türkiye’nin İspanya Büyükelçiliği’nde başkâtip olarak çalışan M.L.G. ile 2009’da evlendi. 2 yıl sonra çiftin ‘Alejandro’ ismini verdikleri oğulları dünyaya geldi. Ancak Amanda, geçen nisanda eşinin kendisine fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığı iddiasıyla oğluyla birlikte ailesinin yaşadığı ABD’ye gitti. Kadın, Kentuck Mahkemesi’nde de boşanma ve velayet davası açtı. Mahkeme, kadın ve çocuk için koruma kararı alırken, velayeti de anneye verdi. Bunun üzerine baba M.L.G., üst mahkeme olan ABD Federal Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, “Lahey Sözleşmesi” uyarınca davanın Türkiye’de görülmesine hükmetti ve baba ile oğlu Türkiye’ye döndü. Bunun üzerine Amanda da Türkiye’ye gelerek İstanbul 7’nci Aile Mahkemesi’ne velayet davası açtı.
VİYANA’DAN DÖNDÜ
Mahkemenin 13 Şubat’ta, velayeti anneye vermesi üzerine, baba M.L.G., ‘kendisinin diplomat olduğu ve bu nedenle hakkında dava açılamayacağını’ gerekçe göstererek karara itiraz etti. Bu itiraz üzerine ilk kararından dönen mahkeme, 5 Mart’ta Viyana Sözleşmesi’ni gerekçe göstererek, diplomatik ajanlar (temsilciler) hakkında Türkiye topraklarında yalnızca, özel bir taşınmazla ilgili miras ya da resmi görevleri dışında icra ettiği ticari faaliyet veya meslekle ilgili dava açılabileceğini belirtti. “Bu davada Türk mahkemelerinin yargı hakkı bulunmamaktadır” diyen mahkeme, çocuğun velayetini babaya verdi.
Bu sırada anne Hayes oğluyla birlikte gizli bir adrese taşındı. Verilen adrese 5 Mart günü giden polisler, anne Hayes ve oğlunun söz konusu evde bulunmadıklarına ilişkin tutanak tuttu.
‘Şiddet yok uzlaşmaya çalışacağız’
İSPANYOL eşin avukatı Eray Karınca, ‘şiddet’ iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek, “ABD’deki mahkeme, kadının psikolojik sorunları olduğunu kabul etti. Şu an çocuğu kaçırmış durumdalar. Barışçıl bir yolla sorunun çözülmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.