Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da yaşayan 70 yaşındaki Mehmet Bahattin Arbaş, 2018 yılında beynine pıhtı atması sonucu felç geçirdi. Ertesi yıl by-pass ameliyatı olan Arbaş, geçen Kurban Bayramı’nda da şiddetli karın ağrısı yaşamaya başladı. Arkadaşlarıyla balık tutmaya çıkan ve birden şiddetli ağrıları tutan Arbaş, önce rutin bir üşütme ağrısı olduğunu düşündü. Şikayetleri geçmeyen yaşlı adam soluğu hastanede aldı. Çekilen ultrason sonucunda Arbaş’ın karın aort damarında 6 santimetrelik genişleme (aort anevrizması) tespit edildi. Genişlemenin son evrede olduğunu belirleyen doktorlar, Arbaş’ın hemen ameliyat edilmesine karar verdi. Hastanın aort damarındaki anevrizma ameliyatsız kapalı yöntemle tedavi edildi.
“HAYAT BİR GÜN O DA BUGÜN, YARIN YOK GİBİ YAŞAYIN”
Düzenli olarak sporunu yapan ve yaklaşık 10 yıl önce sigarayı bıraktığını belirten Mehmet Bahattin Arbaş, karın içindeki genişlemeyi duyunca çok şaşırdığını söyledi. Hastalığın hiçbir belirti vermediğine dikkat çeken Arbaş, “2018 yılında felç oldum. Ondan sonra bunun nedenleri araştırılıyordu. 2019'da ise by-pass oldum ve sonrası Kurban Bayramı’nda şiddetli karın ağrısı yaşadım. Arkadaşlarımla balığa çıkmıştık. İnce ince karım ağrım vardı. Ultrason çektirdim ve orada kalp damar hastalıkları uzmanına yönlendirdiler. Öncesinde ise felci yenmiştim. Ameliyat hemen önce tekrar pıhtı attı ve yine felç oldum. Ameliyat olmadan bir gün önce ise halı sahada maç yapıyordum. Hiçbir şekilde hastalığım belirti vermedi. Karın içindeki genişlemeyi duyunca çok şaşırdım. Böyle bir şeyin olmasını aklım almadı. Dünyada by-pass olacak son insan bendim. Fiziksel yapım sağlamdı. Herkese tavsiyem asla sigara içmemeleri, stresten uzak kalmaları olacak. Hayat bir gün o da bugün, yarın yok gibi bugünü yaşasınlar. Çünkü yarının garantisi yok” dedi.
“PİMİ ÇEKİLMİŞ EL BOMBASI GİBİYDİ ZAMANLA YARIŞTIK”
Arbaş’ın ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Gökçe Şirin ise hastalığın uzun zaman belirti vermeyebildiğini belirterek şunları söyledi:
“Hastanın çekilen karın ultrafgonisinde aort damarında genişleme ve yırtılma saptandı. Sonrasında yapılan ilaçlı karın tomografisinde yırtık doğrulandı. Yırtılmanın 6 santimetre olduğunu belirledik, karın içerisindeki kanamanın devam ettiğini gördük. Hemen ameliyat önerdik. Hastanın spesifik bir bulgusu, herhangi bir şikayeti yoktu. Bazı kabızlık sorunları, karın ağrısı, bele vuran ağrı yakınmaları vardı. Hastalık sinsi bir şekilde ilerler, bazen hiçbir bulgu vermeyebilir. Bazen de ilk bulgu yırtılmadır. Bele vuran ağrı, karında ağrı, karında kalbin her atımında hareket eden bir kitle bulgusu verebilir. Bazen de içerisindeki pıhtıların bacak atar damarlarına atmasına bağlı bacaklarda dolaşım bozukluğu ile kendisini gösterebilir. Ama en önemli bulgu yırtılma ve hastanın şok tablosu ile müracaatı olur. Pimi çekilmiş bir el bombası gibidir. Her an patlayabilir ve hastanın hayati tehlikesine yol açabilir. Mehmet Bey için de pim çekilmiş patlamış zamanla yarıştık diyebiliriz.”
“SİGARA İÇMEK EN ÖNEMLİ NEDEN”
Karın içerisindeki aort damarın genişlemesinin yaşla birlikte ortaya çıkan bir durum olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Gökçe Şirin, “Hastanın sigara içmesi de bir etken. Mehmet Bey'in de 30-35 yıllık bir sigara içme öyküsü var. Son 10 yıldır sigara içmiyor ama sigara içmiş olması, 60 yaş üzerinde olması, karın damarındaki genişlemelerin en sık nedenlerinden sayılabilir. Hastalarda balonlaşmanın bulunduğu yere göre vereceği bulgular farklıdır. Aort damarı kalbimizden çıkan en büyük atar damardır. Vücudumuza oksijenden zengin kanı pompalayan ana yapıdır. Aort damarı seyri boyunca herhangi bir bölgede bu balonlaşma ile karşı karşıya kalabiliriz. Ama en sık karşılaştığımız bölge böbrek atar damarlarının hemen altıdır. Yüzde 95 oranında görülür. Bazen hiç bulgu vermeyebilir. Bazen de ilk bulgu balonlaşmanın yırtılması ve şok tablosudur” değerlendirmesinde bulundu.
“5.5 SANTİM ÜZERİNE MUTLAKA AMELİYAT ÖNERİYORUZ”
Ameliyatı kapalı yöntemle gerçekleştirdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Şirin, “Kapalı yöntemle karın içerisini açmadan bacak atardamarlarından kasıklardan girerek genişlemeyi devre dışı bıraktık. Ameliyat sonrasında hem inmesi düzeldi hem de karındaki genişleme tedavi edildi. 60 yaşın üzerindeki her hastaya rutin bir tarama öneririm. Eğer karın damarında bir genişleme saptandıysa tedavide bizim için belirleyici olan şey balonlaşmanın çapı olacaktır. 5.5 santimetrenin altındaki genişlemeler ilaçla takip edilebilir. Hastanın tansiyonu varsa tansiyon kontrolüyle takip edilip anevrizmanın ilerlemesi engellenebilir. 5.5 santim üzerinde ise mutlaka ameliyat öneriyoruz” uyarısında bulundu.