Güncelleme Tarihi:
Yaşananların üzücü olduğunu kaydeden Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımızın iki gün önce “Vakit kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi perçinleme vaktidir” çağrısında bulunduğu bu ortamda bu yaşananlar üzücüdür. Türkiye’nin huzur iklimine zarar verecek nitelikteki sorumsuz davranışlardan uzak durulmalıdır” açıklaması yaptı. Altun, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıya ilişkin açıklamasında şunları kaydetti:
ÖNEMLİ BİR YANLIŞ
- ŞEHİT YAKINLARIYDI: Terör örgütü PKK tarafından şehit düşürülen askerlerimizden Yener Kırıkcı’nın cenazesinde istenmeyen bir olay yaşandı. Yaşanan olaydan üzüntü duyduk. Şiddetin hiçbir türü tasvip edilemez. Biz kimilerinin yaptığı gibi şiddetin önüne ‘devrimci’ sıfatı getirip, şiddeti ‘devrimci şiddet’ diyerek meşrulaştırmayız. Şiddetten medet ummayız. Önemli bir yanlışın altını çizmemiz gerekiyor. Oradakiler kahraman şehidimize karşı son vazifelerini yerine getirmek için bir araya gelmiş şehit yakınlarıydı. Kardeşleri, evlatları, bugüne kadar 40 bin canımızı kalleşçe almış terörist bir örgüt tarafından şehit edilmişti.
- TOPLUMUN KODLARINA YABANCI: Halka unutkan, istedikleri yöne çekebilecekleri bir kitle muamelesi yapanlar, sosyal medyanın dışında gerçek bir dünya olduğunu ve burada manipülasyonların kolay kolay tutmadığını anlamak zorunda. Kardeşlerimizi, evlatlarımızı, babalarımızı şehit vererek bugünlere getirdiğimiz bir mücadeleyi ve bu mücadeleyi kime karşı verdiğimizi unutacağımızı düşünmeleri bu toplumun kodlarına ne kadar yabancı olduklarının bir kanıtıdır.
OLAY ELBETTE ÜZÜCÜ
- MİLLETİMİZ İKİYÜZLÜLÜĞÜ TEŞHİS ETTİ: Toplumun terör konusundaki hassasiyetini yok sayarak bir siyasal ittifak kurma girişiminin istenmeyen sonuçlar üreteceği aşikardır. Bu rahatsızlığın anlaşılması ve giderilmesi için çalışılması gerekiyor. Tekrar ediyorum, cenaze merasiminde yaşanan olay elbette üzücü. Şiddete herkesin mesafe koyması gerekiyor. Ancak şehit ailelerinden kızgın tepkiler geldiğinde ayağa kalkanlar terör örgütünün vahşi cinayetleri ve katliamları karşısında sessizliklerini koruyorlar. Milletimizin bu ikiyüzlülüğü teşhis ettiği kanaatindeyiz.
İDEOLOJİK KÖRLÜK
- HERKESE SORUMLULUK DÜŞÜYOR: Yine çok değil seçimden hemen sonra da bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir kişi de seçimlerle ilgili toplumsal hassasiyetleri gözardı edecek açıklamalar yapmıştı. Bu da onun ideolojik körlük içine girdiğinin, Stockholm sendromu yaşadığının kanıtı olsa gerek. 7 Haziran 2015’ten sonra siyasal rant uğruna terör örgütlerini yarayışlı addetmenin ne denli ağır bedeller ürettiğini bu ülke gördü. Bu noktada herkese sorumluluk düştüğünü unutmamalıyız.
- YAŞANANLAR ÜZÜCÜDÜR: Sayın Cumhurbaşkanımızın iki gün önce “Vakit kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi perçinleme vaktidir” çağrısında bulunduğu bu ortamda bu yaşananlar üzücüdür. Türkiye’nin huzur iklimine zarar verecek nitelikteki sorumsuz davranışlardan uzak durulmalıdır. Ortak acılarımız üzerinden gerilim üretecek siyasi söylemlerden ve davranışlardan uzak durmalıyız. Huzur ve güven ortamı için hepimiz, samimi ve ortak bir gayretin içinde olmalıyız.”