Güncelleme Tarihi:
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘İstanbul Akademi Dergisi’nde siber zorbalığa dair yapılan araştırmalar kaleme alındı. Ankara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Dr. Gökhan Karaosmanoğlu, konuyla ilgili makalesinde sosyal medyada, çevrimiçi iletişim gruplarında, dijital oyunlarda ve internet sitelerinde yapılan siber zorbalığa dikkat çekti. Dr. Karaosmanoğlu, yapılan araştırmalar sonucunda büyük ya da küçük çevrimiçi iletişim gruplarında zorbalığın şakalarla başladığını söyledi.
Dr. Karaosmanoğlu, zorbalığa maruz kalan öğrencinin diğerlerinden farklı bir özelliği sahip olduğunu “Çocuğun farklı bir etnik yapıdan olması, gözlük takması, sesinin ince ya da kalın olması, bir oyunu iyi oynayamaması, fiziksel bir özelliğinin ya da kıyafetlerinin farklı olması zorbalık yapan kişilerin şakayı başlatmasının bahanesi olabiliyor.
FARKINDA BİLE DEĞİLLER
Siber zorbalık konusunda yapılan bazı araştırmalar öğrencilerin gerçekleştirdiği zorbaca davranışların siber zorbalık olduğunun farkında olmadıklarını ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Yapılan şakalardan etkilenmeyen çocukların da olduğunu belirten Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Eryılmaz ise “Öz kontrolü olan çocuklar bu durumdan etkilenmeyebiliyor. Çocukların öz kontrol kazanması için de ebeveynlerin çocuklarına erken yaşlardan itibaren birtakım sorumlulukları vermesi gerekiyor. Ayrıca aileler çocuklarıyla ilgilenmeli ve sosyal ortamda onlarla vakit geçirmeliler. Bu olmadığında çocuk kendini yalnız hissediyor bu sebeple ait olma ihtiyacını bu tarz çevrimiçi ortamlarda gidermeye çalışıyor. Zorbalıklara göz yummasının nedeni de bu. Bir süre sonra zorbalığa uğrayan çocuklar da zorbaya dönüşüyor” diye konuştu.
HANGİ ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA
Prof. Dr. Ali Eryılmaz, zorba ya da kurban olma riski altında olan çocukların özelliklerini şöyle sıraladı:
-Aile içinde dinlenilmeyen ve çok eleştirilenler.
- Övgü almayan, önemsenmeyen ve reddedilenler.
- Aile içi şiddete uğrayanlar, sevilmeyenler ve dalga geçilenler.
- Arkadaşlarıyla iyi ilişki kuramayanlar.
- Mükemmeliyetçi bir tutumla yetişmiş olanlar.