Güncelleme Tarihi:
Ankara Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Sistem İletişim ve Bilişim Suçları Büro Amirliği”nden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ayhan Çankaya, Türkiye genelinde 2001 yılından itibaren bu güne kadar 381, İnterpol ile yapılan işbirliği sonucunda ise 24 bilişim suçunun aydınlatıldığını kaydetti.
Bilişim suçlarında, teknolojinin ilerlemesi ve daha çok insan tarafından kullanılmasıyla birlikte her geçen gün artış meydana geldiğini belirten Çankaya, Türkiye genelinde ortaya çıkartılan bilişim suçlarının 2001 yılında 11 olduğunu, bu sayının 2002'de 47'ye, 2003'de 98'e, 2004'ün 11 aylık diliminde ise 224'e yükseldiğini kaydetti.
Bilişim suçlarındaki artışın engellenmesi için Bilişim Suçları Büro Amirliği ekiplerinin gece gündüz sanal ortamda suçluları izlediğini belirten Çankaya, kendi çalışmalarının yanı sıra emniyetin diğer birimlerinden gelen ihbarlara da danışmanlık yaptıklarını söyledi.
Çankaya, son zamanlarda internet üzerinden işlenen suçların başında çocuk pornografisinin yer aldığını belirterek, Türkiye genelinde bu suçla mücadelede 10'un üzerinde operasyon yaptıklarını kaydetti.
Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Ayhan Çankaya, çocuk pornosu satışlarının internet üzerinden yapıldığını belirterek, bu filmlerde Türk çocuklarının kullanılmadığını, filmlerin genellikle Uzakdoğu ülkelerinden getirilip, yurtdışındaki servis sağlayıcılarına Türkiye'den kaydı yapılan siteler aracılığıyla pazarlandığını söyledi.
“BİLİŞİM SUÇLARI SÖZLEŞMESİ”
Bilişim suçlarının internetin haricinde, kredi kartı kopyalanması ve bankacılık hizmetinin internet üzerinden verilmesi nedeniyle yapılan dolandırıcılık olaylarını da kapsadığını anlatan Çankaya, son zamanlarda kredi kartı sahtekarlığı yapanların sayısında da artış olduğunu ifade etti.
Çankaya, bu işi yapan kişilerin ele geçirdikleri kredi kartı numaralarını, teknolojiyi kullanarak kopyaladığını ve yeni yaptıkları kredi kartlarına aktardıktan sonra bu kartlarla alışıveriş yapmak ya da para çekmek yoluyla gerçek kart sahibini dolandırdıklarını söyledi.
Son zamanlarlarda sık rastlanılan olayların arasında internet ortamında bankalara yönelik işlenen suçların da bulunduğunu belirten Çankaya, “Bankaların internet sitelerini kopyalayan bazı kişiler, söz konusu bankanın internet adresine giren vatandaşların hesap numaralarını ele geçiriyor, daha sonra da bu hesaplardan kendi hesaplarına para aktarıyor” diye konuştu.
İngiltere Almanya ve İtalya'daki bilişim suçlarını önlemeye yönelik bir organizasyonun varlığından söz eden Çankaya Türkiye'nin ”Bilişim Suçları Sözleşmesini” imzalamadığı için bu organizasyona dahil olamadıklarını söyledi.
“HER TIK BİR İZ BIRAKIR”
İnternet ortamında işlenen suçların nasıl yapıldığını anlatan ve bu kişilere karşı alınacak önlemler hakkında da bilgi veren Çankaya, bütün bilgisayar korsanlarının (hacker) girdiği her bilgisayarda iz bıraktığını söyledi.
Dünyanın en güvenilir sitelerinden birini bir Türk Hacker'ın kırdığını hatırlatan Çankaya “Hacker”lığın internet ortamında bilgi hırsızlığı olduğunu ifade etti.
Çankaya'ya göre, hackerlardan korunma yollarının başında internette kullanılacak şifrelerin en az 8 karakterli olması yer alıyor. Bunun haricinde Çankaya'nın önerdiği korunma yollarından bazıları ise şöyle;
“-Bu şifrelerde isim, tarih ve kelime olmamalı, sayı, noktalama işaretleri ve harfleri içermeli.
-Şifreler belli periyotlarla değiştirilmeli ve bütün kredi kartlarına aynı şifre verilmemeli.
-Şifreler kağıda ya da kredi kartlarının üzerlerine yazılmamalı”