Orhan SAAT
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2008 00:00
Sibel Taşkınlar, 5 yıl önce yakalandığı kemik iltihabı hastalığından 32 yaşında öldü.
İyileşseydi bir kız çocuğu evlat edinecekti. O hayalini gerçekleştiremedi ama arkadaşları onun adına 6 çocuğun bir yıllık eğitim masraflarını karşılamak için doğum gününde bir vakfa bağış yaptı.
İSTANBUL Üniversitesi Amerikan Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu Sibel Taşkınlar’ın 2003 yılında yakalandığı myelit (kemik iltihabı) hastalığına kadar oldukça hareketli bir yaşamı vardı. Seyahati severdi, hemen her kıtadan bir ülkeyi gezmişti. Özellikle sosyal sorumluluklarıyla yakınlarına hep örnek oldu. Çocuklara düşkünlüğüyle bilinen Sibel Taşkınlar, her zaman yardıma ihtiyacı olan çocukların yanındaydı. Toplanan yardımları kendi elleriyle uzaktaki köy okullarına kadar götürüyordu. Hiç evlenmeyen 32 yaşındaki Taşkınlar’ın en büyük arzusu, Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan bir kız çocuğu evlat edinmekti. İyileşseydi bu hayalini gerçekleştirecekti.
ARKADAŞLARI ONU UNUTMADI Ancak 2003 yılında teşhisi konulan hastalık onun tüm enerjisini aldı. Sık sık ataklar geçiriyor, yürüme güçlüğü çekiyordu. En ağır atak, geçen yıl geldi. Artık belden aşağısı tutmuyordu. Eylül ayında sağ gözü görmemeye başladı. Kasım ayında fenalaşınca İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Nöroloji Servisi’ne kaldırıldı. Yoğun bakımdayken bağırsakları enfeksiyon kaptı. 16 Kasım 2007 sabahı da hayatını kaybetti.
Çocukluk arkadaşı Yelin Evcen, Sibel Taşkınlar için Facebook’ta, Seni Unutmayacağız Sibel Taşkınlar adlı bir grup kurdu. Grup üyelerinden biri, "Bir melek olarak dünya için halen çalıştığına eminim. Ölüm düğündür der Mevlana" diye yazdı onun için. Sibel Taşkınlar, doğum günü olan 7 Ocak’ta arkadaşlarıyla birlikte değildi. Ama arkadaşları onun anısına, Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’na para yardımı yaptı. Bu yardım, 6 çocuğun 1 yıllık eğitim masrafları olarak, vakıf tarafından Bolluca Köyü’ne ulaştırıldı. Yardım için vakfın yazdığı teşekkür yazısı, bu bağıştan hiç haberleri olmayan Sibel Taşkınlar’ın İzmir’deki ailesine gönderildi.
OKUL OKUL DOLAŞTISibel Taşkınlar’ın çocuk sevgisi sözde bir sevgi değildi. Hep yardıma ihtiyacı olan çocukların yanındaydı. Hatta çocuklar için toplanan yardımları kendi elleriyle uzaktaki köy okullarına kadar götürüyordu.
ÇOCUKLARDAN AYRILAMIYORDU Sibel Taşkınlar her fırsatta çocuklarla bir araya geliyordu. Yakınlarının ya da arkadaşlarının çocukları da Sibel Taşkınlar’ı çok seviyordu.
YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİYORDUBÜYÜK dedeleri Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen Sibel Taşkınlar, çocukken hep büyükannesinin anlattığı Yunanistan hikáyeleri ile büyüdü. Türkiye’de yaşayan yabancılara Türkçe dersleri veren Taşkınlar, Avrupa Birliği’ne bağlı Avrupa Öğrenci Forumu’nun (AEGEE) da üyesiydi. Bu forumun organizasyonu çerçevesinde, 1997 yılında İstanbul ve Atinalı üniversite öğrencilerinden oluşan Türk-Yunan Çalışma Grubu’nda yer alan 10 üniversiteli Türk öğrenciden biri olmuştu. Amaçları, iki ülkenin tarih kitaplarındaki "düşmanlık" içeren bölümleri temizlemek, kendi aralarındaki dostluk ve arkadaşlığın, Türk ve Yunan hükümetlerinin yöneticileri arasında da yeşermesini sağlamaktı.