Sezer'den 3 kanuna onay

Güncelleme Tarihi:

Sezerden 3 kanuna onay
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2005 00:00

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,  5351 sayılı “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, 5352 sayılı “Adli Sicil Kanunu” ve 5353 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u onayladı. Sezer'in onayladığı “Adli Sicil Kanunu”, sicil konusunun yeni TCK'ya uyumunu öngörüyor. SİCİL MERKEZDE TUTULACAKYasa, kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerine mahkumiyete ilişkin bilgilerin otomatik işleme tabi bir sistem kullanılarak toplanmasına, sınıflandırılmasına, değerlendirilmesine, muhafaza edilmesine ve gerektiğinde en seri ve sağlıklı biçimde ilgililere bildirilmesine dair usul ve esasları belirliyor. Hakkında Türk mahkemeleri veya yabancı ülke mahkemeleri tarafından kesinleşmiş ve Türk hukukuna göre tanınan mahkumiyet kararı bulunan Türk vatandaşları ile Türkiye'de suç işlemiş yabancıların kayıtları da dahil tüm adli sicil bilgileri; mahallinde bilgisayar ortamına aktarıldıktan sonra, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'ndeki Merkezi Adli Sicil'de tutulacak. Merkezi Adli Sicil, adli sicil kayıtlarının güncelleştirilmesi, düzenlenmesi, düzeltilmesi ve mahalli adli sicillere ulaştırılmasını sağlayacak. Mahalli Adli Sicil, bulunduğu yer ile gerektiğinde diğer yerlere ait adli sicil bilgilerinin bilgisayara girilmesi, bu bilgilerin merkezi adli sicile aktarılması ile merkezi adli sicilden bilgilerin alınıp ilgili şahıs ve kurumlara iletilmesi ile görevli olacak.     ADLİ SİCİLE KAYDEDİLECEK BİLGİLER    Türk mahkemeleri tarafından vatandaşlar veya yabancılar hakkında verilmiş ve kesinleşmiş mahkumiyet hükümleri, adli sicile kaydedilecek. Bu bağlamda; hapis cezaları, hapis cezalarının ertelenmesi ve sonrasındaki detaylar, adli para cezaları, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırıma mahkumiyet, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma, Türk vatandaşı hakkında yabancı mahkemeden verilmiş ve kesinleşmiş olan mahkumiyet kararının Türk hukuku bakımından doğurduğu hak yoksunluklarına ilişkin olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkemece verilen karar, ceza mahkumiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık dolayısıyla verilen karar, ceza zamanaşımının dolduğunu tespite ilişkin karar, genel veya özel affa ilişkin kanun; özel affa ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı, Askeri Ceza Kanunu'na göre verilmiş mahkumiyet kararlarındaki feri cezalar, adli sicile kaydedilecek.     ASKERİ DİSİPLİN CEZALARI SİCİLE GİRMEYECEK    Türk mahkemeleri tarafından verilmiş olsa bile; askeri disiplin cezaları ve sırf askeri suçlara ilişkin mahkumiyet hükümleri, disiplin veya tazyik hapsine ilişkin kararlar, idari para cezasına ilişkin kararlar, adli sicile kaydedilmeyecek. Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hakim, Cumhuriyet savcısı, askeri hakim veya askeri savcılık tarafından istenmesi halinde verilmek üzere kaydedilecek. Adli sicil bilgileri, kullanılış amacı belirtilmek suretiyle ilgili kişiye veya vekiline, kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına verilebilecek. Yabancı devletler tarafından istenilen adli sicil bilgilerinin verilmesinde karşılıklılık ilkesi gözetilecek. Adli sicil bilgileri; mahalli adli sicillerde Cumhuriyet başsavcılıklarınca, asliye mahkemelerinin bulunmadığı ilçelerde kaymakamlıklarca, merkezi adli sicilde ise Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce verilecek.     ADLİ SİCİL BİLGİLERİNİN SİLİNMESİ-        Adli sicildeki bilgiler, şu hallerde silinerek arşiv kaydına alınacak:     “- Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması,     - Ceza mahkumiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık,     - Ceza zamanaşımının dolması,     - Genel af.”     Adli sicil bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine tamamen silinecek.     Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilmiş hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkumiyet hükümleri, kesinleştiği tarihinden itibaren mahkumiyet kararında belirtilen sürenin geçmesiyle, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nce adli sicil kayıtlarından çıkarılarak arşiv kaydına alınacak. Adli para cezasına mahkumiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adli sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilecek.     ARŞİV BİLGİLERİ    Arşiv bilgileri, kullanılış amacı belirtilmek suretiyle, kişinin kendisi veya vekili, Cumhuriyet başsavcılıkları, hakim veya mahkemeler, yetkili seçim kurulları, özel kanunda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından istenebilecek. Kanunda açıkça belirtilmediği takdirde, kişi hakkında alınacak bir karar veya yapılacak bir işlemle ilgili olarak, bir yakınının adli sicil veya arşiv kayıtları istenemeyecek ve bu bilgiler, kişiyi herhangi bir haktan yoksun bırakmak için dayanak olarak kullanılamayacak.  18 yaşından küçüklerle ilgili adli sicil ve arşiv kayıtları, ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere Cumhuriyet başsavcılıkları, hakim veya mahkemelerce istenebilecek.     ADLİ SİCİL BİLGİLERİNİN GİZLİLİĞİ  Adli sicil ve arşiv bilgileri gizli tutulacak. Bu bilgiler, görevlilerce açıklanamayacak ve bu kanun hükümlerine göre verilen kişi, kurum ve kuruluşlarca veriliş amacı dışında kullanılamayacak. Adli sicil ve arşiv bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren 80 yıl geçtikten sonra tamamen silinecek. Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkumiyete ilişkin adli sicil ve arşiv kayıtları da talep aranmaksızın ortadan kaldırılacak. Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkumiyet kararına ilişkin adli sicil ve arşiv kaydı silinecek.      ADLİ SİCİL VE ARŞİVDE SORGULAMA    Mahkeme, hakim, askeri hakim, Cumhuriyet başsavcılığı, askeri savcılık doğrudan doğruya; kolluk ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına bir suça ilişkin soruşturma ve kovuşturma kapsamında adli sicil ve arşiv kayıtlarında elektronik ortamda sorgulama yetkisi, Adalet Bakanı'nın onayı ile verilebilecek. ADLİ SİCİLDE ATAMALAR    Merkezi ve mahalli adli sicildeki şube müdürü, mühendis, çözümleyici, programcı, istatistik uzmanı, tercüman, şef, bilgisayar işletmeni ile veri hazırlama ve kontrol işletmenleri Adalet Bakanlığı'nca atanacak, gerektiğinde sözleşmeli olarak da çalıştırılabilecek. Kişiler tarafından yapılacak adli sicil veya arşiv kaydı taleplerinde 3 YTL ücret alınacak. Bu ücret, Adalet Bakanlığı'nın ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İşyurtları Kurumu'na gelir olarak kaydedilecek. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlardan, süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinecek. Ancak, Anayasa'nın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesi hükümleri ile özel kanunlar saklı tutulacak. Arşive alınan kayıtlar hakkında, Adli Sicil Kanunu'nda öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasa'nın 76. maddesinde sayılan suç ve mahkumiyetler dışındaki kayıtlar için, ilgilinin, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın veya Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilecek. 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu'nu yürürlükten kaldıran yasa, yeni TCK'ya bağlı olarak yarın yürürlüğe girecek. BEDEN MUAYENESİCMK'da değişiklik öngören kanun ile beden muayenesine açıklık getirildi. Beden muayenesi, iç ve dış beden muayenesi olarak ikiye ayrıldı.  İç beden muayenesi için mahkeme karar verecek, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da karar verilebilecek. Beden muayenesi sırasında vücuttan alınan örnekler üzerindeki inceleme sonuçları, kişisel veri niteliğinde olduğu için başka bir amaçla kullanılamayacak, dosya içeriğini öğrenme yetkisine sahip kişiler tarafından bir başkasına verilemeyecek. Bu bilgiler, kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip kesinleşmesi hallerinde, Cumhuriyet savcısının huzurunda yok edilecek. Üst sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özelikleriyle sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulacak.Cumhuriyet savcısı, kendisine yüklenen suç hakkında açıklamada bulunan şüpheliye yer gösterme işlemi yaptırabilecek. Terör ve haksız ekonomik çıkar sağlama suçları söz konusu olduğunda adli kolluk amiri de yer gösterme işlemini yapmaya yetkili olacak. Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren 24 saati geçemeyecek. Zorunlu süre ise 12 saatten fazla olamayacak.     YAKALAMA EMRİ    Hakim veya mahkemenin yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde en yakın sulh ceza hakimi önüne çıkarılacak, serbest bırakılmadığı takdirde, en kısa zamanda yetkili hakim veya mahkemeye gönderilmek üzere tutuklanacak. Soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh hakimi tarafından yakalama emri düzenlenebilecek. Ayrıca, tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde, itiraz mercii tarafından yakalama emri verilebilecek. Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 1 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı alınamayacak.     ARAMA KOLAYLIĞI    Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, savcıya ulaşılamayan hallerde ise adli kolluk amirinin yazılı emriyle kolluk görevlileri arama yapabilecek. Ancak, kişinin konutu, işyeri ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle yapılabilecek. Kolluk amirinin yazılı emriyle yapılan aramalar, Cumhuriyet savcılığına derhal bildirilecek. El koymada hakim kararı aranmayacak. Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, savcıya ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emriyle kolluk görevlileri, el koyma işlemi gerçekleştirebilecek.Hakim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, 24 saat içinde görevli hakimin onayına sunulacak. Hakim, kararını el koymadan itibaren 48 saat içinde açıklayacak, aksi halde el koyma kendiliğinden düşecek.    DİNLEME    Her türlü mobil telefon, Cumhuriyet savcısının kararıyla dinlenebilecek. Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka şekilde delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilecek, dinlenebilecek, kayda alınabilecek ve sinyal bilgileri değerlendirilebilecek. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hakim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilecek.Bankalar Kanunu'nda zimmet suçuyla ilgili soruşturmalar ve fuhuş suçunda da gerekli görülmesi halinde, aynı yönde dinleme yapılabilecek. Suç soruşturması ve kovuşturması sırasında zarara uğradığı gerekçesiyle devlete karşı açılan tazminat davalarında mahkemenin kararını duruşmalı olarak vermesi hükmü de getirildi. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kağıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verebilecek.  Devletin ödediği tazminat; koruma tedbirleriyle ilgili olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu edecek. Böylece, sadece icrai davranışla görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu edebilmesi hükmü getirilerek, ihmali davranışla görevin kötüye kullanılması kapsam dışı bırakılacak.     MÜDAFİLİK VE VEKİLLİK GÖREVİNDEN YASAKLAMA   Müdafilik ve vekillik görevinden yasaklamaya ilişkin hükümlere de yasada yer verildi. Buna göre, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile terör suçlarından tutuklu ve hükümlü olanların müdafilik veya vekillik görevini üstlenen avukat, hakkında bu suçlar nedeniyle kovuşturma açılması halinde, tutuklu veya hükümlünün müdafilik veya vekilliğini üstlenmekten yasaklanabilecek. Cumhuriyet savcısının yasaklamaya ilişkin talebi hakkında, müdafi veya vekil hakkında açılan kovuşturmanın yapıldığı mahkeme tarafından gecikmeksizin karar verilecek. Bu kararlara karşı itiraz edilebilecek. Müdafilik görevinden yasaklama kararı, kovuşturma konusu suçla sınırlı olmak üzere 1 yıl süre ile verilebilecek. Ancak, kovuşturmanın niteliği itibarıyla bu süreler, 6 aydan fazla olmamak üzere en fazla 2 defa uzatılabilecek. Kovuşturma sonunda mahkumiyet dışında bir karar verilmesi halinde, kesinleşmesi beklenmeksizin yasaklama kararı kendiliğinden kalkmış olacak. Görevden yasaklama kararı, tutuklu veya hükümlü ile yeni bir müdafi görevlendirilmesi için derhal ilgili baro başkanlığına bildirilecek. Müdafi veya vekil görevden yasaklanmış bulunduğu sürece başka davalarla ilgili olsa bile müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişiyi, ceza infaz kurumunda veya tutukevinde ziyaret edemeyecek. Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri  inceleyebilecek, bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilecek.En üst dereceli kolluk amirlerinin adli görevleriyle ilgili olarak işlemiş bulundukları suçlardan dolayı haklarında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi hususunda, hakimlerin görevlerinden dolayı tabi oldukları yargılama usulü uygulanacak.    İDDİANAMENİN İADESİ    İddianamenin Cumhuriyet savcılığına iadesi de yeniden düzenlendi. Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan bir delil toplanmadan düzenlenen iddianame iade edilebilecek.  Sanık hakkında toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa dahi dava yokluğunda bitirilebilecek.     Sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delilerin ortaya konulmasına engel olmayacak. Ortayla konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilecek.     İNFAZ KANUNU'NDA DEĞİŞİKLİK    Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da Değişiklik Öngören Kanun'a göre, müebbet hapis cezasına hükümlülerden koşullu salıverilme süresinin üçte ikisini, diğer süreli hükümlülerden de toplam cezalarının üçte birini çekerken iyi hal gösterenlerin, tutum ve kişiliklerine uygun diğer ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine karar verilebilecek. Öngörülen değişiklikle, müebbet hapis cezasına mahkum olanlar veya yüksek güvenlikli cezaevlerine gönderilenler de diğer ceza infaz kurumlarına nakledilebilecek. Bazı hükümlülerin dosyalarının Adalet Bakanlığı'na gönderilmesi zorunluluğuna son verildi. Buna göre, yapılan gözlem ve sınıflandırma sonunda idare ve gözlem kurulunca aynı ceza infaz kurumunda veya o yer Cumhuriyet başsavcılığına bağlı diğer ceza infaz kurumlarında kalması uygun bulunan hükümlülerin dosyaları Adalet Bakanlığı'na gönderilmeyecek ve cezalarının infazına, bulundukları veya Cumhuriyet Başsavcılığınca gönderilecekleri mülhakat ceza infaz kurumlarında devam olunacak.     HÜKÜMLÜ-AVUKAT GÖRÜŞMESİ    İyi halli hükümlüler, idare ve gözlem kurulu kararı ile kurum yönetimi tarafından durumlarına uygun kurum içi hizmetlerde çalıştırılabilecek. Çocuk hükümlüler, kendi yaşam alanları veya eğitsel amaçlar dışında çalıştırılamayacak. İyi halli hükümlünün çalıştırılmasında, “cezasının en az bir yılını çekmiş olması” koşulu kaldırıldı. Çocuk hükümlülere, kınama cezasının yanı sıra uyarı cezasının da kurumun en üst amiri tarafından verilip uygulanmasını öngören yasa, ”millete ve devlete karşı suçlar” ile suç işlemek için örgüt kurmaktan hüküm giyenlerin avukatlarıyla görüşmesinde uygulanan sistemde de değişiklik yapıyor.Söz konusu hükümlülerin avukatlar ile görüşmelerinde, suç işlendiğinin veya infaz kurumunun güvenliğini tehlikeye düşürdüğünün veya terör örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine aracılık ettiğinin belirlenmesi halinde Cumhuriyet başsavcılığının istemi ve infaz hakiminin kararıyla belirlenecek bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceği gibi, bu kişilerin avukatlarına verdiği veya avukatlarınca bu kişilere verilen belgeler infaz hakimince incelenebilecek. Yapılan inceleme sonucu infaz hakimi, belgenin kısmen veya tamamen verilmesini ya da verilmemesini karara bağlayacak. Bu karara ilgililer, İnfaz Hakimliği Kanunu gereğince itiraz edebilecek. Yabancı uyruklu avukatların hükümlülerle görüşmesi konusunda Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin uygulanması öngörülürken, bu hakkın diğer devletler tarafından Türk uyruklu avukatlara da uygulanması için karşılıklılık esası getiriliyor.     CEZAEVİNDEN ALINABİLECEK    Örgüt suçlarıyla ilgili olarak alınan bilgilerin doğruluğunun araştırılması bakımından zorunlu görülen hallerde, hükümlü veya tutuklular, rızaları alınmak koşuluyla ilgili makamın ve Cumhuriyet başsavcısının talebi üzerine hakim kararıyla geçici sürelerle ceza infaz kurumundan alınabilecek. Bu süreler, hükümlü veya tutuklu dinlendikten sonra işin niteliğine göre her defasında 4 günü ve hiçbir surette 15 günü geçmemek üzere hakim tarafından tayin edilecek. Bu süre, tutuklukta geçmiş sayılacak. Tutuklu ve hükümlünün durumu, ceza infaz kurumundan alınış ve dönüşlerde sağlık raporu ile tespit edilecek. Yer gösterme sırasında yapılan işlemlerin bir örneği, tutuklu ve hükümlünün dosyasına konulacak.       KOŞULLU SALIVERİLMEDE YAŞ SINIRI    Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezası ile hapis cezasından çevrilen adli para cezası, ödenmemesi halinde de hapse çevrilemeyecek. Koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanan mükerrerler (tekrar edenler) hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra denetim süresi uygulanıp uygulanmayacağını mahkeme takdir edecek.  Kadın veya 65 yaşını bitirmiş hükümlülerin mahkum oldukları altı ay veya daha az süreli hapis cezasını konutunda çekmesine, mahkeme tarafından karar verilebilecek. Hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa karar, o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece alınabilecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!