Güncelleme Tarihi:
Yılmaz, ANAP Başkanlık Divanı'nda 'en gergin gün'ü anlattı
Özkan: İrticanın önlenmesi için KHK kararnamesi imzanlanmalı
Sezer: İrticaya bu kadar karşıysanız valiler kararnamesini bana getirmemeniz gerekirdi. Valiler arasında Fethullahçılar da var
Özkan: O zaman imlazamasaydınız
ANAP Başkanlık Divanı, Çankaya Köşkü ile hükümet arasındaki ‘KHK krizi’ ile ilgili şok bir iddiaya sahne oldu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, irticacı memurların görevlerine son verilmesini kolaylaştıran Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ilgili tartışmalar sırasında, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'a, ‘‘Eğer irticaya bu kadar karşıysanız, valiler kararnamesini bana getirmemeniz gerekirdi. Fethullahçılar var’’ dediği öne sürüldü.
SEZER ÇOK KARARLI DAVRANDI
Sezer'le Özkan arasındaki bu tartışmayı ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, partisinin Başkanlık Divanı toplantısında arkadaşlarına açıkladı. Toplantıda, KHK ile ilgili tartışmalar yapılırken, konunun Cumhurbaşkanı ile sürtüşme noktasına getirilmesinin doğru olmadığı da dile getirildi. Yılmaz, hükümetin de böyle bir amacı olmadığını; ancak gelişmelerin bu yöne kaydığını bildirdi. Yılmaz, Cumhurbaşkanı'nın ikna edilmesi için Hüsamettin Özkan ile Başbakan Ecevit'in özel görüşme yaptığını da aktararak, ‘‘Ancak Cumhurbaşkanı çok kararlı davrandı’’ dedi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘O kadar kararlıydı ki, Özkan kendisine gidip, irtica ile mücadele için bu kararnamenin çok önemli olduğunu söylediğinde, ‘Eğer irtica ile mücadele bu kadar önemliyse, siz de irticaya bu kadar karşıysanız; o zaman valiler kararnamesini bana getirmemeniz gerekirdi. Çünkü, bu valilera arasında Fethullahçılar var' demiş. Özkan da bunun üzerine, ‘O zaman imzalamasaydınız' diye çıkışmış.’’
Yılmaz, Özkan'ın bu yanıtı üzerine, Sezer'in hükümetle çatışmamak için Valiler Kararnamesi'ni imzalamayı uygun gördüğünü ima ettiğini ifade etti.
Yılmaz, Sezer'in isimlendirme yapıp yapmadığı konusuna açıklık getirmezken, KHK'nin Meclis'e yasa tasarısı olarak geleceğini hatırlatarak şunları söyledi:
BU KANUN ÇIKACAK
‘‘Suçun netleştirilmesi konusundaki eleştirilerinize katılıyorum. Ancak devlet memuru devlette işe girirken, sınırlandırılacağını bilir. Bu bütün dünyada da böyledir. Sınırlandırma getirilebilir, devlet bunu kendini korumak için yapmak zorunda. Meclis'te görüşmeler sırasında önerilerimizi getiririz, atılacak memurların Bakanlar Kurulu kararı ile atılması bunlardan biri. Ancak, atılacak kişilerle ilgili kararların net olması gerekir. Bunu da sağlayacak önlemler alınacaktır. Bu yasayı Meclis'ten geçirmemiz şart. Devleti korumak istiyorsak bunu yapacağız. Ama Hizbullahçı da PKK'lı da devlette çalışmaya devam etsin görüşü savunulacaksa, o zaman ayrı. Ama biz parti olarak bu görüşte değiliz. Sonuna kadar da devleti bu kişilerden temizlemek için mücadele ederiz.’’
Yahnici: AB'nin her dediği olmaz
MHP Ankara Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, MHP'nin, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) girmesine engel olduğu şeklinde söylentiler bulunduğunu belirterek, ‘‘AB konusunda tereddüt ettiğimiz hassasiyetleri söylemeyelim mi? Bunun kavgasını yapmayalım mı? Böyle vatanseverlik olur mu?’’ diye konuştu. Partisinin Aydın il teşkilatının İstasyon Meydanı'ndaki yeni binasının açılış törenine katılan Yahnici, burada yaptığı konuşmada Avrupa Birliği tartışmalarına da değindi. AB'nin Türkiye'den Yunanistan'la iyi geçinmesini istediğini belirten Yahnici, ‘‘AB, Yunanistan'a, Türkiye ile iyi geçinme şartı koyuyor mu? İngiltere'ye, İrlanda'ya azınlık haklarını ver diyor mu? Avrupa Birliği'nin her istediğini yerine getirirsek, uçuruma yuvarlanabiliriz. Türkiye'yi uçuruma yuvarlamaya kimsenin hakkı yok’’ dedi.
Gülen davası 16 Ekim'de
TEDAVİ olduğu gerekçesiyle halen ABD'de bulunan bulunan Nur Cemaati Lideri Fethullan Gülen 16 Ekim Pazartesi günü Ankara 2 No'lu DGM'de yargılanmaya başlayacak. Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel Gülen'e, ‘‘Laik devlet düzenini yıkmak için terör örgütü kurmaktan’’ dava açmıştı. Gülen hakkındaki davanın tensip tutanağı hazırlandı. Mahkeme, duruşma günü olarak 16 Ekim 2000 Pazartesi gününü belirledi. Daha önce Gülen'nin gıyaben tutuklanmasını isteyen mahkeme, tensip tutanağında, Gülen için bu kez gıyabi tutuklama kararı talep etmedi.