Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer mesajında, günümüzde insan haklarının yalnızca korunması değil, sürekli ileri götürülmesi ve geliştirilmesi ödevinin, her ülkede öncelikle devlette olduğunu kaydederek, devletin, insan haklarının tam olarak gerçekleşmesi için uygun ortamı yaratmak zorunda olduğunu bildirdi. Sezer, mesajında şunları belirtti:
``Günümüzde insan haklarının yalnızca korunması değil, sürekli ileri götürülmesi ve geliştirilmesi ödevi, her ülkede öncelikle devlettedir. Devlet, insan haklarının tam olarak gerçekleşmesi için uygun ortamı yaratmak zorundadır (...) Bugün önemli hiçbir sorun, salt ulusal çerçevede çözülemez. İnsan hakları da artık devletlerin iç sorunu olmaktan çıkmış, ulusal sınırları aşarak küresel bir sorun durumuna gelmiştir. Günümüzde bir ülkenin uygarlık düzeyi bilim ve teknoloji alanındaki başarıları kadar, insan haklarına gösterdiği saygıyla ölçülür olmuştur. İnsan hakları kavramı, tüm çağdaş demokratik sistemlerin temelinde yer alan üstün bir değer sistemi durumuna gelmiştir (...) 11 Eylül 2001`de Amerika Birleşik Devletleri`nde gerçekleştirilen saldırılar bir kez daha göstermiştir ki, terörizm insanın en temel hakkı olan yaşam hakkını ortadan kaldırmayı hedeflemekte ve sonuçta toplumları tehdit etmektedir. Terörizm, bu özelliğiyle en ciddi insan hakları ihlallerinden biridir ve insanlığa karşı bir suç oluşturmaktadır. Türkiye 1980`li yılların ortalarından başlayarak ulusal birliğini ve toprak bütünlüğünü hedef alan terör belasıyla savaşmak zorunda kalmıştır. İnsan haklarıyla ilgili tüm konularda olduğu gibi terör konusunda da uluslararası işbirliği ve dayanışma gereklidir. Ne yazık ki Türkiye, bu konudaki uluslararası işbirliği çağrılarına her zaman beklediği karşılığı bulamamıştır. Türkiye, uluslararası toplumun terörizme karşı başlattığı savaşıma destek vermekte ve tüm devletlerinbu yolda başarıya ulaşmaları için en geniş işbirliğini gerçekleştireceklerini ummaktadır."
TÜRKİYE SÖZLEŞMEYİ İLK KABUL EDEN ÜLKELERDEN
Ä°smail Cem (DışiÅŸleri Bakanı):Â
"İnsan hakları sadece ahlaki bir yükümlülük değil, siyasi anlam ve içerik de kazanan bir değerler bütünüdür. Günümüzde insan haklarının evrensel özelliği her türlü tartışmanın ötesindedir. İnsan haklarına saygı gösterme yükümlülüğü ve bu hakların ölçütleri tartışma konusu olmamaktadır. (...) Anayasamızın 2. maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygı temeli üzerinde kurulmuştur. Cumhuriyet`in diğer nitelikleri olan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti gibi bu niteliği de değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. (...) Türkiye, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi`ni kabul eden ilk ülkeler arasında yer aldığı gibi, Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme`ye taraftır. Ülkemiz aynı zamanda, İşkence ve Küçük Düşürücü Muamelenin Önlenmesine İlişkin BM ve Avrupa Sözleşmelerine, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi`ne, Çocuk Hakları Sözleşmesine`de taraftır. Türkiye, ayrıca insan hakları konusunda uluslararası denetimi kabul etmiş bir ülkedir. Ülkemiz, tarafından zamanında imzalanmış ancak taraf olunmamış insan hakları konusundaki bazı önemli sözleşmelerin, hukukunun bir parçası yapmak amacıyla, çalışmalarına hız vermiştir."
MECLİS BAŞKANI SUÇ İŞLİYOR
Mehmet Bekaroğlu (SP Genel Başkan Yardımcısı)
BekaroÄŸlu, TBMM`de düzenlediÄŸi basın toplantısında, üyesi bulunduÄŸu Ä°nsan Haklarını Ä°nceleme Komisyonu`nun BaÅŸkanı Hüseyin Akgül`ü eleÅŸtirdi.Â
"Sayın Başkan, geldiği günüden bu yana komisyonu çalışamaz, çalışmaz hale getirmiştir. Bu sene komisyon sadece bir kere toplanmıştır" diyeN Bekaroğlu, sadece şikayet dilekçelerinin ilgili birime, oradan gelecek cevapların da şikayetçiye gönderildiğini savundu. Komisyonun görevleri arasında yasalar ve kanun hükmünde kararnamelerin insan haklarına uygun olup olmadığını incelemenin de bulunduğunu anlatan Bekaroğlu, "Ama Meclis Başkanı yasa tasarı ve tekliflerini Meclis İnsan Hakları Komisyonu`na göndermiyor. Suç işliyor Meclis Başkanı" dedi. Bekaroğlu, şunları söyledi:
"İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı komisyonu çalıştırmamıştır. Hiçbir denetim çalışması yapmamıştır. Çünkü komisyontoplanmıyor. Dolayısıyla bu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve yönetimi tam bir savsaklama yönetimidir, görev yapmama yönetimidir. Göstermelik bir komisyon haline getirmiştir Sayın Başkan, Meclis İnsanHakları Komisyonu`nu. Aynen İçişleri Bakanlığı`nda, Jandarma ve değişik kurumlarda insan hakları birimleri kurulması gibi..."
MEDENİ KANUN İNSAN HAKLARINA VERİLEN ÖNEMİN GÖSTERGESİ
Yüksel Yalova (TBMM Başkanvekili)
"Türkiye, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi`nde yer alan maddelerinbir çoğunu, Cumhuriyet döneminin başında, yeni devletin kuruluşunda Anayasasına koymuş, geçen süreç içerisinde bunu daha da genişletmek için gerekli gayreti göstermiştir.
Parlamentomuzun, kısa bir süre önce Anayasamız ve Medeni Kanunumuz başta olmak üzere bazı yasalarımızda yaptığı düzenlemeler, Ulusumuzun insan haklarına verdiği önemin bir göstergesi olmuştur.
AB`ye tam üyelik yolunda olan ülkemizin, bu süreçte insan hakları,demokrasi gibi konularda atması gereken bazı adımlar daha vardır. Gerek hükümetlerimiz, gerekse parlamentomuz, bu adımların atılması iradesine sahiptir. Bu adımlar atılacaktır çünkü, köklü ve onurlu bir geçmişe sahip olan Türk Ulusu bunlara layıktır.
Bu anlamlı günde, geleceÄŸe olan umut ve güven duygularını belirterek, tüm yurttaÅŸlarımı en içten sevgi ve saygılarla selamlarım.``Â
BASKI UNSURU OLMASI AHLAKİ DEĞİL
Nejat Arseven (İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı)
"İnsan hakları konusunda mükemmelliğe ulaştığını iddia edebilecek ülke yok. Bu gerçeği herkesin göz önünde bulundurmasında yarar vardır. İnsan hakları alanında başka ülkeleri çeşitli amaçlarla eleştirmeden önce her ülkenin kendi içindeki duruma bakması gerekir. İnsan hakları konusunda başka ülkelerin geçmişinde hatalar aramak isteyen ülkeler önce kendi geçmişlerine bakmak zorundadırlar. Eğer bu içtenlikle yapılabilirse, insan hakları alanında önyargısız bir işbirliği gerçekleştirilebilir. Böyle bir işbirliğine bütün insanların ihtiyacı vardır.
İnsan hakları sadece ülkemizin değil, dünya siyasetçilerinin de iç ve dış politika hesaplarına alet olmaktan kurtarılmalıdır. Biz insan haklarının siyasetin konusu olmasını yanlış bulmuyoruz ancak farklı amaçlara ulaşmak için baskı unsuru olarak kullanılmasını doğru ve ahlaki bulmuyoruz.``
TERÖR İNSAN HAKLARINA ENGEL
Hüseyin Akgül: (TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı)
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hüseyin Akgül, TBMM`de, düzenlediği basın toplantısında, insan haklarının bir değer olarak yükseldiği dönemin Türkiye`de bölücü terörle mücadele dönemine rastladığını belirterek, şöyle konuştu:
``PKK terörünün ülke ve millet bütünlüğüne yönelttiği saldırı ve bu saldırıyı defetme mücadelesinin bünyemizde yol açtığı ağır maddi manevi tahribat süreci, kaçınılmaz olarak hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları mücadelemizde olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Terör, Türkiye`nin insan hakları mücadelesinin önündeki en büyük engel olmuştur. Güvenlik endişesi bazı temel hak ve özgürlüklerin gereği gibi kullanılmamasına yol açmıştır.``
Akgül, karakollar ve cezaevlerinin yanı sıra huzurevleri ile çocukyetiştirme yurtlarını da komisyonun denetim faaliyetleri kapsamına aldıklarını kaydetti. Akgül, şöyle konuştu:
``Komisyonumuzun yaptığı denetim faaliyetlerinde olumlu sonuçlar aldığımızı belirtmek isterim. Özellikle Emniyet Genel Müdürlüğü`nün işkence ve kötü muamele iddiası içeren başvuruları gittikçe daha bir özenle inceleyip, gereğini yapmaya çalışması son derece sevindiricidir.
Türkiye`nin insan hakları sorunları mevzuattan çok uygulamadan kaynaklanmaktadır. Kamu görevlilerinin yanlış tutumlarını devlete mal etmemek gerekir. İlgili bütün kamu kurum ve kuruluşlarında insan hakları konusundaki duyarlılık gün geçtikçe artmaktadır. Bunları uygulamalarına da yansıtmaktadırlar. Ancak topyekün bir düzelme zaman alacaktır.``
Ä°KÄ° AYDA 6 MÄ°LYON MÃœLTECÄ°
Hüsnü Öndül (İHD Genel Başkanı)
Öndül, her türlü silaha karşı olduklarını belirterek, ``İnsan öldüren alete saygıyı aptalca buluyoruz`` dedi.
İHD, İnsan Hakları Haftası`nın açılışı dolayısıyla Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi`nde toplantı düzenledi. Hüsnü Öndül, toplantıda yaptığı konuşmada, Afganistan`da bulunan Cenk kalesinde insanlık dramı yaşandığını, insanlığın ayaklar altında alındığını ifade ederek, son iki ay içerisinde 6 milyon kişinin mülteci durumuna düştüğünü söyledi.
Newyork`taki Dünya Ticaret Merkezi`ne uçaklarla yapılan saldırıyı da kınayan Öndül, sivil uçakları ve yolcuları bomba olarak kullananların hesap vermesi gerektiğini kaydetti.
Konuşmasında savaşa ve silahlanmaya karşı olduklarını belirten Öndül, insan öldüren alete saygıyı aptalca bulduklarını sözlerine ekledi.