OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 23, 2005 00:00
Latife Hanım’ın yeğeni Dilek Bebe, Türk Tarih Kurumu’nun Cumhurbaşkanı Sezer’e vermediği günlük ve mektupların kendilerine verilmesini istedi.Bu konuda görüşlerimizi dile getirdiğimiz zaman, ‘konuşmayın’ diye tehditler almaya başladık. Biz aile olarak huzursuzuz ve bunun için bu konuda daha fazla konuşmak istemiyoruz. Halamın evrak-ı metrukesini bize versinler ve ne yapacağımıza biz karar verelim. Tartışmalar da son bulmuş olur.LATİFE Hanım’ın günlük ve mektuplarının üzerindeki 25 yıllık yayın yasağının bitmesine az bir süre kala, yasal mirasçılardan Dilek Bebe, evrakın bütünüyle kendilerine iade edilmesi gerektiğini söyledi. Bebe, daha önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in talebini geri çevirdiğini açıklayan Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu’na bunun için başvurduklarını ama net bir cevap alamadıklarını kaydetti. TTK İLE GÖRÜŞTÜMDilek Bebe, TTK Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu’nun, ‘Bu belgeler arasından çok özel olanlar çıkarsa, bunları yayınlamayacağız. Tabi bunun için önce ailesiyle görüşüp bir mutabakata varacağız. Onların isteklerine saygı göstermek zorundayız’ sözleri üzerine vakit yitirmeden kendisine başvurduklarını da söyledi. Prof. Halaçoğlu’na, ‘Latife Hanım’ın günlük ve mektuplarının kendilerine ait olduğunu ve bunun açıklanmasını istemediklerini ve iadesini talep ettiklerini’ net bir dille ifade ettiklerini kaydeden Dilek Bebe, ancak bir mutabakata varamadıklarını belirtti. İNSANLAR MERAKLIİnsanların
Atatürk’le Latife Hanım’ın özel hayatına bu kadar meraklı olmalarına bir türlü anlam veremediğini de ifade eden Dilek Bebe, şöyle devam etti: ‘Bu konuda görüşlerimizi dile getirdiğimiz zaman, ‘konuşmayın’ diye tehditler almaya başladık. Biz aile olarak huzursusuz ve bunun için bu konuda daha fazla konuşmak istemiyoruz. Halamın evrak-ı metrukesini bize versinler ve ne yapacağımıza biz karar verelim. Böylece tartışmalar da bir son bulmuş olur.’ ÇANKAYA İSTEMİŞTİTTK Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu, daha önce yaptığı bir açıklamada, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de kendilerinden Latife Hanım’a ait evrakı istediğini kaydederek, şunları söylemişti: ‘İki yıl önce, ‘Açacağımız Atatürk Müzesi’ne koyacağız’ diyerek Cumhurbaşkanlığı’ndan bir talep geldi. Ancak o zaman da belgelerin yasal olarak TTK’da saklanacağını belirterek talebi kabul etmedik.’ Kamuya açıklama fayda sağlamazDilek Bebe, Atatürk’le Latife Hanım arasında yaşananların kamuoyuna maledilmek istenmesinden rahatsız olduğunu ifade etti. Dilek Bebe, şöyle konuştu: ‘Halamın günlük ve mektuplarının elimizden zorla alındığı yetmiyormuş gibi, şimdi de kamuoyuna açıklanacağı yönünde
haberler alıyoruz. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok. Bu mektuplar ve günlükler, insanların özel hayatına dairdir ve mahremdir. Dolayısıyla, kamuoyuna açıklanmasının kimseye bir faydası olacağını sanmıyorum. Asıl anlamadığım da ÅŸu: Bu günlük ve mektuplarda ne bulmayı umuyorlar ki? Teyzemin bu kadar çok sevdiÄŸi bir insan hakkında olumsuz bir ÅŸey söylemesi mümkün deÄŸil.’Mektuplar ailenin deÄŸil, kamuoyununLatife Hanım’ın günlük ve mektuplarının 25 yıl süreyle yayımlanmamasını tavsiye eden Ordinaryus Profesör ReÅŸat Kaynar, ailenin talebini onaylamadığını belirtti. Prof. Kaynar ÅŸunları söyledi:‘Atatürk, milletimizin gözbebeÄŸidir. Latife Hanım, Atatürk’le kısa da olsa bir evlilik yapmış ve böylece kamuoyuna malolmuÅŸtur. Bu durumda, ailesinin, ‘Latife Hanım’ın günlük ve mektuplarını bize verin, ne yapacağımıza biz karar veririz’ deme hakkı yoktur. Benim daha önce de belirttiÄŸim gibi, ilim adamlarından bir heyet bu belgeleri incelemeli, aileyi rencide edecekleri ayıklayarak diÄŸerlerini yayımlamalıdır. Ancak bunu tek başına Türk Tarih Kurumu’na bırakmamak, Atatürk Kültür, Dil, Tarih Yüksek Kurumu’nu da devreye sokmak gerekir.’Â
button