Nilgün KARATAŞ
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2007 00:00
Türkiye’de 20’nci yılını kutlayan Emirates’in Türkiye Genel Müdürü Bahar Ahmet Birinci, kriz yıllarında bile zarar etmediklerini vurgularken, "Herkes sırtımızı Şeyh El Maktum’a dayadığımızı sanıyor ama öyle bir şey yok. Şeyhten bir kuruş almış değiliz" dedi. Birinci, "Bir özel şirket gibi çalışıyoruz, çünkü Dubai holding gibi yönetiliyor. Biz pazarımızı kendimiz yarattık" diye konuştu.
KURULUŞUNUN Dubai’de 22’nci, Türkiye’de ise 20’nci yılını kutlayan Emirates Havayolu’nun 1993 yılından bu yana Türkiye genel müdürlüğünü yürüten Bahar Ahmet Birinci, kárlı bir şirket olduklarını belirtirken, bunu Şeyh El Maktum’un gücüne bağlayanların yanıldığını söyledi. "Arkanızda koskoca şeyhi var, rahatsınız" yorumları ile sık sık karşılaştığını söyleyen Bahar Ahmet Birinci, "Bugüne kadar Şeyh’ten bir kuruş almışlığımız yok, kendi pazarımızı kendimiz yarattık" dedi.
ŞEYH SADECE SERMAYE KOYDU: Dubai Şeyh’i El Maktum’un bir havayolu şirketi kurmak için verdiği 10 milyon dolarla Ekim 1985 yılında kiralık uçaklarla faaliyete geçen Emirates Havayolu’nun, kuruluş sermayesi dışında hiç devlet yardımı ve sübvansiyon almadığını söyleyen Bahar Ahmet Birinci, şöyle konuştu: "Herkesin sandığının aksine Emirates, faaliyete geçtiğinden bu yana Şeyh’ten tek bir kuruş almadı ve bir yıl hariç hep kár etti. Körfez Savaşı’nın çıktığı ilk yılı personel çıkarmadan başabaş kapamayı başardı, onun dışında hep kendi yağıyla kavruldu. Herkes bize arkaları sağlam diye bakıyor ama biz de öyle bir rahatlık yok. Ben dahil olmak üzere hepimiz öyle bir güvencemiz olmadığını biliriz. Bizim için önemli olan şirketin kendi gücüdür. Ama hepimiz biliriz ki bu şirket düzgün bir şirkettir, hak yemez, personeline önem verir. Buna karşılık biz de iki ülke arasında olmayan bir pazarı kendi kendimize yarattık. Türkiye Emirates’te havayolu ve kargo dahil 41 çalışıyor ve herkes çok çalışıyor. Benim şöförüm bile veri girer, telefonla müşteri arar
."
DUBAİ HOLDİNG GİBİ YÖNETİLİR: ABD’deki 11 Eylül olayından sonra bütün havayolu şirketlerinin sıkıntı çektiğini hatırlatan Bahar Ahmet Birinci, Emirates’in ise finansman ve nakit akışını çok iyi iyi düzenleyerek, tek bir personel çıkarmadan o dönemi atlattığını kaydetti. Emirates bir kamu kuruluşu olarak görülse bile, işleyişin öyle olmadığını anlatan Bahar Ahmet Birinci, "Dubai bir holding gibi yönetilir, biz de özel bir şirket gibi çalışırız. Aynı hatta uçtuğumuz çok sayıda rakip var ve Dubai’de Emirates’e ilişkin bir korumacılık söz konusu değil. Bizim yönetim Kurulu Başkanımız Şeyh Ahmed bin Said El Maktum, aynı zamanda sivil havacılığın da başında. Onun birinci önceliği de Dubai’de sivil havacılığını geliştirmek ve sivil havacılık gelirlerini artırmak."
DIŞ TİCARETÇİ GİBİ ÇALIŞTIM: Emirates’in bugün ulaştığı noktaya gelmesinin öyle çok kolay olmadığını da anlatan Bahar Ahmet Birinci, "Ağustos 1993’te görevi geldiğimde kimse, değil Emirates’i, Dubai’yi bile bilmiyordu. Eski bir dış ticaretçi olarak, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi için çalıştım" dedi.
’Haftada 2 uçağı nasıl doldururuz’ diyorduk, şimdi her gün doluyuzEMIRATES’in bu yıl kárını yüzde 25 artırdığına ve şirketin yıllık büyüme oranının yıllardır yüzde 20’nin altına düşmediğine dikkat çeken Bahar Ahmet Birinci, Türkiye’de elde ettikleri sonuçların da bu paralelde olduğunu belirtti. Bu yıl Türkiye’den sattıkları biletlerde yüzde 15, Dubai’den satılanlarda ise yüzde 26 artış yaşandığını, aktarma yapmadan doğrudan İstanbul’dan Dubai’ye gidenlerin sayısında ise yüzde 26.8’lik artış yaşandığını söyleyen Bahar Ahmet Birinci, şirketin Türkiye’deki gelişmesini şöyle özetledi: "Emirates İstanbul uçuşlarına haftada 2 kere Frankfurt üzerinden Dubai-İstanbul seferleri ile başladı. O zaman tek bir 187 yolcu kapasiteli B727 ile idare ediyorduk, onu da Frankfurt ile paylaşıyorduk. Ağustos 93’te şirkete geldiğim zaman, yolcu sayımızı nasıl artırırızı düşünüyorduk. Şimdi ise her gün, 427 yolcu kapasiteli B77-300 ile uçuyoruz ve doluluk oranımız yüzde 90’ların üzerinde. "
17.5 milyon yolcuyla 844 milyon dolar kár etti
Emirates Havayolu, bir önceki dönem 674 milyon dolar kárını yüzde 25 artırarak 2006-2007 mali yılında yüzde 25 artışla 844 milyon dolada çıkardı. En hızlı büyüyen havayolu şirketi olarak bilinen Emirates, mali yıl boyunca toplam 17.5 milyon yolcu taşıdı.
Grubun kargo bölümü SkyCargo ise toplam 1.2 milyon ton kargo taşıdı ve 2006-2007 mali yılında geçen yıla göre cirosunu yüzde 19 artırarak 1.5 milyara çıkardı.
Emirates Havayolu’nun 2006-2007 mali yılı içerisinde toplam geliri 8.1 milyar dolar. Bu, bir yıl öncesine göre yüzde 29.5 ile 1.9 milyar dolarlık artışı ifade ediyor.
Dünyanın en genç filolarından birine sahip şirket, 59 ülkede 93 noktaya uçan Emirates, merkezi olan Dubai üzerinden dünyadaki 5 kıtaya haftada yaklaşık 700 uçuş düzenliyor.
55 adet A380 siparişi ile dünyanın en büyük A380 müşterisi. İlk A380 siparişini 2008’in üçüncü çeyreğinde teslim alacak şirketin güncel uçak siparişi 118 ve bu siparişlerin değeri 30 milyar dolar.
Bürokrasi engelse özelleştirme iyidir
BAHAR Ahmet Birinci THY’nin özelleştirilmesine nasıl baktığına ilişkin sorumuza şu yanıtı verdi: "Bir havayolu şirketinin gelişmesi için mutlaka özel bir şirket olması gerekmiyor. Devletin, bürokrasinin işleyişi, şirketin gelişmesine engel olmuyorsa özelleştirme şart değildir. Ama böyle bir engel varsa, o şirketin daha kárlı işletilmesi, daha hızlı gelişmesi için özelleştirilmesi lazımdır. Şirketin yanı sıra ülke açısından da şöyle bir durum var. Türkiye dahil olmak üzere pek çok ülkede ulusal havayolunu korumacılık var. Bunu ülke açısından yanlış buluyorum, bir şirketi kollarken ülkede sivil havacılığın gelişmesini engellemiş oluyorsunuz. Dubai’nin bugün transit nokta olarak gelmiş olduğu konumda çok rahatlıkla İstanbul ya da Ankara olabilirdi."