Güncelleme Tarihi:
Olay, 23 Eylül 2014 günü 50’nci yıl Caddesi’ndeki Kazım Karabekir İş Merkezi önünde meydana geldi. Keziban A., boşanma davası süren eşi Ersin K.’yı tabanca ile karnından yaraladıktan sonra polisi aradı. Keziban A., yaralı eşinin başında polisin ve ambulansın gelmesini bekledi. Ersin K., Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesine kaldırılarak ameliyat edildi. Keziban A., aynı gün çıkarıldığı 2’nci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
Hastanede ifadesine başvurulan Ersin K., 5 yıldan beri başka bir kadınla ilişkisi olduğunu itiraf etti. Bu ilişkisinden dolayı eşi ile sürekli kavga ettiğini anlatan Ersin K., "Karım 2014 yılı Ramazan ayında beni terk ederek babasının evine taşındı. Ben de iş yerimde kalmaya başladım ve boşanma davası açtım. Olay günü iş yerime gelerek bana ’Bankadan aradılar, çek ödenmemiş, bu çeki sen ödeyeceksin’ diyerek küfür etti. ’Çantamda silah var, seninki gibi kuru sıkı değil. Çocuklar her ağladığında seni vurasım geliyor’ dedi. Konuşmak için iş yerinden dışarıya çıktık ve bana bir el ateş etti. Polisi arayarak ’ben eşimi vurdum, şimdi bunun beynine sıkacağım’ dedikten sonra telefonu kapattı" dedi.
13 ve 15 yaşında iki kızı olan Keziban A., bir ay ceza evinde kaldıktan sonra tahliye oldu. Soruşturma aşaması devam ederken Ersin K. ile Keziban A., 6 Kasım 2014’de Erzurum 1’inci Aile Mahkemesinde anlaşmalı olarak boşandı. Adli Tıp Kurumu Erzurum Grup Başkanlığı Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından 27 Nisan 2016 günü verilen raporda mağdurun yaralanması sebebiyle duyu ve organlarında işlev kaybı ya da işlev azalması olmadığı belirtildi. Gelen rapor sonrası Keziban A. hakkında 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde geçen 13 Ekim günü görülen karar duruşmasında Keziban A., ’kasten eşe karşı insan öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Heyet eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını dikkate alarak cezayı 14 yıla indirdi. Sanığın eylemi haksız fiile tepki olarak işlediğini kabul eden mahkeme heyeti, cezayı 5 yıl 7 ay 6 güne düşürdü. Sanığın geleceğine cezanın etkisi, lehine takdiri indirim sebebi kabul eden heyet, Keziban A.’yı 4 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum etti. Mahkeme heyeti, Keziban A.’ya ’yasak tabanca taşımak’ suçundan verilen 10 ay hapis ile 750 TL’lik adli para cezasında ise hükmün açıklanması geri bıraktı. Ayrıca Keziban A. hakkında hükümle birlikte yurt dışına çıkış yasağı getirildi.
1’inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkan Saim Köroğlu ile üyeler Yasin Arslan ve Muhammed Esad Özeren tarafından hazırlanan 8 sayfalık gerekçeli kararda, Ersin K.’nın olaydan 5 yıl önce Z.Y. adlı kadınla ilişkisi başlayınca çift arasında kavga ve hakaret gibi olayların meydana geldiğine dikkat çekildi. Ersin K. ile Keziban A.’nın tekstil atölyesini birlikte işlettikleri hatırlatılan gerekçeli kararda, bir kısım borçların sanık Keziban A. adına olduğu ve bu nedenle bankalar tarafından arandığına işaret edildi. Keziban A. ile Ersin K.’nın olay günü borç meselesi yüzünden tartıştıkları belirtilen kararda, olayın öldürmeye teşebbüs olmadığına vurgu yapıldı.Gerekçeli kararda şöyle denildi:
"Sanık ile mağdur arasında mağdurun bir başka bayanla yaşamasından dolayı husumet bulunmaktadır. Aynı zamanda daha evvelde aralarında başka olaylar yaşanmış ve resmi kurumlara intikal etmiştir. Olay günü mağdurun daha önce yaşadıklarının da etkisiyle ruhsatsız tabanca ile bir defa olsa bile mağdura yakın mesafeden ve hayati bölgeyi hedef alacak şekilde ateş etmiş olması ve olay yerinin şehir merkezi olmasıyla mağdura hemen yapılan tıbbi müdahale sonucunda mağdurun hayatta kalmış olması karşısında sanığın eylemine bağlı kastının öldürmeye teşebbüs olduğu kabul edilmemiştir."
Mağdur Ersin K.’nın başka kadınlarla ilişkide olmasını tahrik unsuru olarak kabul eden mahkeme heyeti, bu konuda kararda şu ifadelere yer verdi:
"Mağdurun sanık ile evli iken bir başka bayanla ilişki kurması ve çocuklarının sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalan sanığın buna ek olarak mağdur ile ortak iş yaptığı dönemde çeşitli borçlarla yüz yüze kalmış olması ve olay günü de bu konuyu görüştüğü sırada sanığın kendisini terslediğine ilişkin savunmasının aksini gösteren başka delilin olmaması karşısında suçun haksız tahrik altında işlendiği kabul edilmiş ve sanık lehine haksız tahrik indirimi yapılmıştır."