Sevgi mi sorumluluk mu

Güncelleme Tarihi:

Sevgi mi sorumluluk mu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2008 15:57

Kanal D Home Video’nun piyasaya sürdüğü iki DVD’de temel olarak sevgi ve sorumluluk duyguları işleniyor. Hitchcock ustanın Marnie’sinde hırsızlık yapan, 2007 yapımı Babam Romulus’ta ise kocasını aldatan bir kadını normalleştirme çabalarını izliyoruz.

Haberin Devamı

İsmail Türkmen / citizenoff@gmail.com

Psikanalizin alanına giren kimi sebeplerden dolayı cinsel olanlar da dahil davranış bozuklukları sergileyen ve başını derde sokabilecek ciddi hırsızlıklara imza atan bir kadının “terbiye edilmesini” işleyen bir film ilk bakışta hiç de iç açıcı bir şeyler vaat etmiyor. Ancak Marnie (Hırsız Kız) böyle “sevimsiz” bir konunun son derece sevimli anlatıldığı ışıklı bir film. Hitchcock’un kameranın önüne de geçtiği ve yüzünü gösterdiği filmlerinden biri olan 1964 yapımı Marnie’de, Kuşlar’daki (Birds) rolüyle üz kazanmış Tippi Hedren ve o sıralar James Bond kariyerine de başlamış olan Sean Connery baş karakterleri oynuyorlar. Zaman zaman muzip ve komik yer yer de hüzünlü bir anlatımla “bezenen” film pek çok unsurun tam tadında aktarıldığı başarılı bir sinema örneği.

Haberin Devamı

Patron Mark Rutland’ın (Connery) biraz da “kıyak” yaparak işe aldırdığı Marnie Edgar’a (Hedren) karşı beslediği hissi/hisleri tam olarak tanımlamak pek kolay değil. Özellikle de sevgi ve sorumluluk duygularının ne oranda etkili olduğunu kolayca çıkaramıyoruz. Ancak playboy olmasının önünde herhangi bir engel olmayan Mark, “piyasada” ve hatta genel olarak dünyada çok ama çok az gençten beklenebilecek bir davranış kalıbıyla hareket ediyor. Bu türlü davranışları tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi beyazperdede de çok az karakterde görebiliyoruz.

Babam Romulus’ta (Romulus, My Father) ise bu sefer neredeyse tamamen sorumluluk eksenli davranan ama Mark’tan farklı olarak özellikle ekonomik anlamda olmak üzere sıkıntılı bir yaşam süren Romulus’un (Eric Bana) kendisini aldatan karısı Christina’ya (Franka Potente) yardım elini uzatması ya da uzatamamasının öyküsünü izliyoruz. Burada bazı şeyler çok daha belirgin. Örneğin Romulus’taki sorumluluk sevginin çok çok önüne geçiyor. Nitekim bir seferinde karısına aynen şöyle diyor: “Seni, sevdiğim için bırakmıyor değilim. Seni bırakmıyorum çünkü bana ihtiyacın var.” Babam Romulus, Marnie’ye göre çok daha “depresif” bir çalışma olsa da arada bir seyrimize açılan göz doyurucu doğa manzaraları filmin bu açığını bir anlamda kapatıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!