Sessizliğin ardındaki Pervari sırrı
Güncelleme Tarihi:
Saat sabahın 06.00’sı… Bende uyku yok.. Hala sizlerden mesaj geliyor…
Soru yağıyor:
- Pervari’de ne oluyor?
Bir sessizlik vardı…
Saat 07.00..
Az önce DHA İzmir’deki seri katilin yakalandığı haberini verdi.
Ama benim aklım Pervari’deki tecavüz vahşetindeydi. Olay sahneler halinde zihnimde büyüyordu.
Bu ört-bastan şüphelenmiştim…
''Aradan 11 ay geçmiş neden hala soruşturma bitmiyor?'' diye soruncakarşımızdaki sessizlikten kuşkulanmıştım?
''11 aydır neden dava açılmadı'' diye sorduğumuzda karşımızdaki sağırlıktan rahatsız olmuştum…
''Pervari’de 8 yatılı öğrencisi, bir kızı tehdit ederek çocuk istiyor. Kız2 yaşındaki bebeği getiriyor. Tecavüz ediyorlar. Yine istiyorlar. Bu defa 3 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz edip öldürüyorlar… 11 ay geçiyor. Ama kimseye henüz bir ceza verilmemiş. Neden?'' diye sorduk.
Vali kekeledi:
''Çocuklar tutuklu değil.''
Polis sustu. Jandarma kıpırdamadı…
Siirt Barosu Başkanı da şaşkındı:
“Ben de anlamadım. Biz davayı açıldı sanıyorduk. Ama açılmamış. Niye?”
İçimden diyordum ki;
''Bunda bir iş var. Bu kadar sessizlik fazla. Acaba bebeklerin ailelerini susturdular mı? Anlaştırdılar mı?''
ANLAŞTIRMIŞLAR, BEBEKLERİN AİLESİ BÖYLECE SUSMUŞ
Ve cevap Pervari Belediye Başkanı’ndan geldi..
Dinledikçe kanım dondu. “Çocuk oyunuydu bu” diyor…
Başkan İsmail Bilen, devleti, hukuku, adaleti sarsacak şu sözleri söylüyor:
''Pervari küçük, hepimiz akrabayız. Olayı kapattık gitti kendi aramızda. Kapattık diye kaymakamsız, savcısız ve emniyetten habersiz yapmadık. Onlarla beraber yaptık.''
İnanamıyorum…
Bir daha dinliyorum. Bütün duygularım birbirine karışıyor. Sanki bir zaman tünelindeyim. Çağlar öncesine gidiyorum. Pervari çağlar öncesinde bir hukuku yaşıyor…
Belediye Başkanı çok normalmiş gibi adalet tarihimizi sarsacak gerçeği açıklıyor:
''Kaymakamsız, savcısız yapmadık bunu tabii''
Anlaşılan bebeklerin ailesi davacı olmamış. Bir kan davası olmasın diye kan parası alıp susmuşlar…
Eğer Başkan’ın dedikleri doğruysa, biz şimdi bunu hangi adalete, hangi ahlaka, hangi inanca sığdıracağız…
Eğer doğruysa çocuklara tecavüz edilmekle kalmamış. Hukuka da tecavüz edilmiş…
''Efendim yerel yapının, sosyal dokunun özelliğine göre mesele çözüldü'' gibi cevaplar verenler çıkabilir…
Peki adalet şehirlere, bölgelere göre mi işleyecek?
Kamu hukuku nerede yaşatılacak?
İzmir’de ayrı, Siirt’te ayrı hukuk mu olacak?
Belediye Başkanı'nın yaptığı açıklama, 8 öğrencinin yaptığı vahşetten çok daha beter bir olaydır…
Ölen bebeğin, tecavüze uğrayan bebeğin hakkını kim koruyacak?
Ben böyle bir şey olduğuna inanmak istemiyorum…
Ve Siirt Valisi, Pervari Kaymakam’ılütfen bir açıklama yapın ve Belediye Başkanı'nı yalanlayın…
Yoksa inandığımız her şey iflas mı edecek?
Kanla kurulan bu cumhuriyet, yönünü çağdaş uygarlığa, hukuka çeviren bu ülke 2010 yılındaki bu olayı nasıl açıklayabilir?
Çocuklarımıza nasıl anlatacağız bunu?
Vicdanımızın aynasına nasıl yansıtacağız bunu. O aynaya nasıl bakacağız…
Lütfen “yalan” diye bir açıklama yapın…
Yoksa çocuklarımızın yüzüne nasıl bakacağız…