Güncelleme Tarihi:
Uçaklar gecenin bir yarısı kalkarken camları titretmeyecek, insanları uykularından uyandırmayacak. Havacılık otoritelerinin aldıkları karar doğrultusunda yolcu uçaklarının gürültü düzeyleri aşağı indiriliyor. Eski teknolojiye, yüksek gürültü oranına sahip olan uçaklar özel tadilatlarla 'sessizleştiriliyor'.
Geçtiğimiz günlerde bu konu Avrupa ile Amerika arasında krize bile neden oldu. Avrupa Parlementosu motorlarına susturucu yani havacılık terminolojisinde 'hush kit' adı verilen sistem takılan uçakların bile 1 Nisan 2002'den itibaren yasaklanması için karar aldı. Eski tip yolcu uçak motorlarında aşırı gürültüyü belli ölçüde önleyen bir tür susturucu olan hush kit takılı uçakların gürültü oranları kontrol altında olmasına rağmen Avrupa'daki havalimanlarına iniş ve kalkışının yasaklanacağı açıklandı. Bunun bir bilinen iki de gizlenen üç ana nedeni var:
1- Avrupa mümkün olduğunca fazla sessizlik istiyor.
2- Avrupa ülkeleri tepelerinde eski nesil uçakların dolaşmasını istemiyor.
3- Avrupalı uçak imalatçıları eski uçakların bir an önce devredışı bırakılmasını ve yeni uçak pazarının büyümesini istiyorlar. Sebebi uçak pazarının yüzde 50'sinden fazlasına sahip olan Amerika'nın elinden bu pazardaki hakimiyeti kapmaya çalışıyorlar.
AMERİKA AYAĞA KALKTI
Bu karar bir anda Amerika'daki uçak imalatçılarını ayağa kaldırdı. Çünkü hush kit takılı uçakların çoğu Amerikan malı ve toplam piyasa değerleri milyar Dolarları buluyordu. Ayrıca husk kit üreticilerinin de önemli kısmı Amerikan şirketleriydi. Amerika Avrupa'nın bu kararı üzerine hemen misilleme yaptı. Amerikan Temsilciler Meclisi, dünyanın en hızlı yolcu uçağı olan Avrupa imalatı Concorde'ların seferlerinin durdurulmasını sağlayacak bir karar aldı. Concorde uçakları aşırı gürültüleri nedeniyle bir çok ülkeye sefer yapamıyorlar. Sadece Londra-New York, Paris-New York arasında karşılıklı düzenli sefer yapıyorlar. Birde bazı uzak adalara charter seferi yapabiliyorlar. Amerika'nın sesten hızlı bu süpersonik uçakların uçuşunu yasaklama kararı ile Avrupa-Amerika arasında yeni yüzyılın sonundaki en ciddi kriz ortaya çıktı. Gürültü savaşı şiddelenerek büyümeye başladı.
AB'NİN YASAĞI
Avrupa Birliği aslında almak istediği kararı biraz yumuşatarak deklare etti. Son karara göre gürültü oranı yüksek bir uçak herhangi bir Avrupa ülkesinin sivil havacılığına kayıtlı olarak (registirasyon) 1 Nisan 1999 tarihinden önce hush kit'e sahip olarak uçuyorsa 1 Nisan 2002'den sonra da seferlerine devam edebilecek. Eğer bu tarihten önce Avrupa Birliği'ndeki bir ülkede tescilli değilse uçağın motoru üzerinde susturucu sistem olsa bile uçamayacak.
Stage 2
Eski nesil uçaklar yüksek gürültü oranına sahip motorlarından dolayı Stage 2 kategorisinde yer alıyor. Bu uçaklar arasında B737-100/200, B727, DC-8 ve DC-9, BAC1-11 ve B747-100 bulunuyor. Amaç sayıları 3 bini aşan Stage 2 uçaklarını daha sessiz olan ve yeni nesil olarak adlandırılan Stage 3 uçaklarının gürültü seviyesine getirebilmek. Uzmanlar 2 binli yıllarda bu uçakların ekonomik olmamaları nedeniyle her yıl yüzde 10'unun hizmet dışına çıkacağını tahmin ediyorlar. 3 bin eski nesil uçağın bin 759 adedinin gürültü limitleri düşürülecek. Yani hush kit adı verilen susturucular takılacak. Diğer uçaklar bu tür sınırlamaların bulunmadığı Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkelerine satılacak. Çünkü Avrupa'da artık bir çok havalimanı gürültü kirliğini nedeniyle yeni nesil uçaklara bile gece 24.00'de pistlerini kapıyor. İniş-kalkışı duruyor. Birçok havalimanı da kent merkezi içinde ya da çok yakınında olduğu için çevreci kuruluşların baskılarıda giderek artıyor.
YAPISAL TADİLAT
Motorlara takılan hush kitlerle birlikte bazı şirketler de yapısal tadilatlar yapıyorlar. Kanatların çıkardıkları seslerin azaltılması amacıyla kanat uçlarına özel parçalar takılıyor. 'Winglet' adı verilen bu parçalar ses düzeyini düşürürken aynı zamanda kanat yüzeyinin daha iyi kullanılmasınıyla birlikte yakıt tasarrufu da sağlıyor.
Havacılık otoritelerinin aldıkları bu kararlar karşısında havayolu şirketlerinin iki çıkış yolu kaldı. Ya ellerindeki eski uçakları satacak ve yerine yeni uçaklar alacaklar, ya da eski uçakları gürültü oranlarını azaltarak standartlara uygun hale getirecekler. Çünkü motor tadilatı yapılmamış uçakların hem uçuşları yasaklanıyor hem de gövdeleri ekonomik olarak bir değer taşımıyor.
Gürültü azaltılıyor
Eski nesil yolcu uçaklarını daha sessiz hale getirebilmek basit bir iş değil. Uçaktaki her motor için yaklaşık 1 milyon dolar civarında bir harcama yapılıyor. Motor sayısı 3 veya 4 olunca fiyat toplamda artıyor ama motor başına biraz daha düşüyor. Yapılacak değişikliklerle gürültü oranı 98 desibele kadar indirilebiliyor.
Kimi şirketler ise hush kit takımı yerine uçaklarında motorların değiştirilmesi yoluna gidiyor. Bu şirketlerden biri de ünlü paket taşıyıcısı UPS. Şirket filosundaki 57 adet B727'deki motorlarını Rolls Royce imalatı Tay 650 motoruyla değiştiriyor. Yeni motorlar hem çok sessiz hem de yakıt harcama maliyeti çok düşük. Şirket ayrıca elindeki DC-8 uçaklarının da motorlarını değiştiriyor. Ancak bu işlemin maliyeti hush kit'e oranla çok daha pahalı.
Bazı şirketler de sessizleştirme işleminin yanı sıra motorlarının itiş güçlerini de arttırıyorlar. Amerikan Raisberg şirketi motorlarda yaptığı değişiklikle uçağın toplam kalkış ağırlığının 10 ton daha artmasını sağlıyor. Bu kitin önemli müşterileri arasında TWA yeralıyor.
Özel havayolları uyarıyor
Türk Özel Havacılık İşletmecileri Derneği (TÖSHİD) önümüzdeki aylarda turizmde 'Körfez Savaşı' ndan daha büyük bir krizin yaklaştığına dikkat çekerek hükümeti uyardı.
Yabancı tur operatörlerinin terör bahanesiyle turizmde büyük oranda rezervasyon iptalleri başladı. Son bir hafta içinde yabancı havayolları Türkiye uçuşlarını yüzde 25 azalttılar. Yabancı turizm şirketleri uçaklarını Yunanistan, İspanya ve Tunus'a yönlendirmeye başladılar.
Crown Plaza'da düzenlenen mart ayı toplantısı'nda TÖSHİD Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Havayolları Genel Müdürü Safi Ergin, 'Yurtdışında havayolları devlet tarafından destekleniyor. Eğer bu destek bize de sağlanmazsa bu yaz sezonu uçamaz hale gelebiliriz. Özel havayolu şirketleri yurtdışından gelen yolcunun yüzde 35'ini taşıyor. Ama devlet bize destek yerine köstek oluyor.' dedi. Ergin, yüzde 10'luk turist düşüşünün Türkiye'ye faturasının 1 milyar dolar olduğunu açıkladı. Özel havayolları yöneticileri toplantıda şunlara dikkat çektiler:
Rezervasyonlarda yüzde 80'e yakın düşüş var. İptaller artıyor. Acil önlem gerekiyor.
Türkiye'deki havalimanlarına ayakbastı vergisi 15 Dolar. Yurtdışında ise 6-9 dolar. Yüksek maliyetler turisti başka ülkelere kaçırıyor. Rekabet şansını azaltıyor. Turizm sektörü simitçisinden havayolu şirketine kadar bir zincir. Bir turistin gelmemesi herkesin daha az para kazanması demek.
Devlet, havayollarından toplanan geliri sektör dışındaki alanlarda kullanılıyor. Toplanan gelirle havalimanları geliştirilmiyor, Her ile bir havalimanı gibi ekonomik olmayan seçim yatırımları yapılıyor. Sonuçta yılda bir iki uçağın indiği, yolu olmayan havalimanları ortaya çıkıyor.
Havacılıkta hantal bürokrasinin aşılması için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün (SHGM) yeniden yapılanması gerekiyor. Kurulacak yeni havacılık otoritesinin başı politikacılar yerine sektör içinden bir kurumca seçilmeli. Çünkü havacılık teknik bir konu. RTÜK örneği gibi işe politikacıların girmesi sistemi yavaşlatıyor ve düğümlüyor.
Devlet özelleştirmede bir kişiye 500 milyon dolar kredi verirken, turizminin ağır yükünü taşıyan özel havayollarından 50 milyon Doları esirgiyor. Oysa hava taşımacılığı olmadan turizm olmaz.