Sessiz sedasız çözüm ürettiler

Güncelleme Tarihi:

Sessiz sedasız çözüm ürettiler
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 12, 2011 10:42

Robert Koleji bu yıl WINPeace adında bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Sessiz sedasız bir şekilde 40 liseli genci bir araya getiren barış organizasyonu gençlere sanat aracılığıyla, hayatta sorunları, çatışmaları nasıl çözebileceklerini öğretmeyi amaçlıyor.

Haberin Devamı

WINPeace Kampı Koordinatörü Güler Karabatur organizasyonun tamamen sosyal amaçlı yapıldığını, gençlere barışı, çözümü nasıl sağlayabileceklerini, çatışmalara nasıl yapıcı yaklaşımlar getirebileceklerini öğretmeyi hedeflediklerini söylüyor.

Kampta Türkiye, Yunanistan, Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs'tan 10'ar tane genç bir araya gelerek bir hafta geçiriyor.

Çatışma-çözüm ve barış eğitmeni aynı zamanda Robert Koleji İngilizce öğretmenlerinden Jennifer Sertel projeyi şöyle anlatıyor; "Bu proje her sene yaptığımız WINPeace çatışma çözme kampları. Yunanlı, Kuzey ve Güney Kıbrıslı ve Türk gençleri için yapıyoruz. Her yerden 10 tane genç geliyor ve beraber 1 hafta kalıyorlar. Dolu dolu bir hafta geçiriyorlar. Daha çok eğitim yapıyoruz. Eğitimde şöyle yapılıyor; çatışma çözümleri, çatışmalarda nasıl pozitif bir eğilim gösterilebilir, iyi bir lider nasıl olur. Daha çok yaşayarak öğretiyoruz bunları ve sanatla öğretiyoruz. Bu sene dans koreografisi yaptı bir grup, bir grup film çekti ve bir grupta politik bir düzen kurdu. Kendilerine ait bir dünya kurdular ve yaşama şekillerine karar verdiler."

Haberin Devamı

Cassandra Poole (17, Ä°stanbul)

Kampa Atina'dan katılan Cassandra Poole da aktif gençlerden bir tanesi. 17 yaşındaki Cassandra buraya gelmeden önce etkinlik hakkında hiçbir fikrinin olmadığını ama geldikten sonra arkadaÅŸ ortamını, buradaki etkinlikleri çok beÄŸendiÄŸini söylüyor. Farklı kültürlerin çatışması hakkında film çeken ekipte yer alan Cassandra bu etkinliÄŸi çok sevdiÄŸini ve burasının yeteneklerini görmelerini saÄŸladığını anlatıyor.Â

Tutku BektaÅŸ (17, Ä°stanbul)

Geçen sene Kıbrıs'taki kampa katılan Tutku da organizasyonu şöyle anlatıyor; Bu sene de İstanbul'daki kampta organizasyonda yer aldım. Bu yıl bana çok şey kazandırdı. Konferans için aylar öncesinden çalışmaya başladım. Mesela ilk geldiğimizde herkes kendi ülkesinden insanlarla arkadaşlık ediyordu ama sonraları çok yakınlaştık. Etkinlikler dışındaki vaktimizi de beraber geçirdik. Kağıt oynamayı öğrettim onlara.

Çalışmalarımız sırasında yaptığımız şeylerden biri de normal olayları ele alıp onlara olası çözümler bulmak oldu. Örneğin Yunanistan'daki ekonomik krize kendimiz çözümler aradık.

Haberin Devamı

Lara Güneli (16, İstanbul)

Bir diğer Robert Koleji öğrencisi Lara Güneli de kampa büyük heyecanla katılan öğrencilerden. "Bu benim ilk yılım. Geçen yıl başvurmama rağmen yaşım yüzünden girememiştim o yüzden çok mutlu oldum bu yıl. Öncelikle kendime güvenmeyi öğrendim burada. Ben Türküm, ben Kıbrıslıyım, ben Yunanlıyım demenin anlamsız olduğunu ve aslında bizi bir araya getiren birçok şeyin olduğunu öğrendim.

Sorunlarla nasıl başa çıkabileceğimi öğrendim. Çok güzel bir deneyim oldu, başta ne kadar ayrı olsakta en sonunda hep beraber kaynaşmış olduk. Çok güzel bir deneyim oldu.

Hepimiz buraya herkesle anlaşmak için geldik. Kendi grubumuzla arkadaşlığa devam edelim diye düşünmedik."

Haberin Devamı

BUZLAR KIRILIYOR

Kampta gençler birbirleriyle gruplaşmasınlar diye icebreaker (buz kırıcı) dedikleri bir yöntem uygulamışlar. Kampta yatılı olarak konaklayan öğrenciler 4 kişilik odalarda kalmış. Her odada ise 4 gruptan birer öğrenci var. Yani herkes hiç tanımadığı 3 öğrenciyle bir arada. Böylece birbirleriyle kaynaşmaları kolaylaşıyor.

Prof. Maria Hadzipavlou

Kıbrıs Üniversitesi'nde öğretim üyesiyim. WINPeace çalışmasını ilk başlatanlardanım. Bu konferans aslında üniversite öğrencileriyle başladı ama bizim öğrencilerimiz de bunları alıp lise düzeyine uygulamaya başladılar.

WINPeace'in başlama hikayesi aslında çok anlamlı. Türkiye ile Yunanistan arasında 1996 yılında çıkan Kardak Krizi'nin ardından Zeynep Oral Margarita Papandreu ile mektuplaşıyor ve bu sorunu kadınlar olarak nasıl çözebiliriz, neler yapabiliriz diyor. İki ülkenin kadınları da kendi hükümetlerine mektuplar yazıyor ve barış için önerilerde bulunuyor. O zamandan beri bu kamp her yıl bir ülkede düzenleniyor. 4 yılda bir aynı ülkeye sıra geliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!