Sessiz provalarla başlayan stand-up hikâyesi... Üç yıldır sahnede güldürüyor

Güncelleme Tarihi:

Sessiz provalarla başlayan stand-up hikâyesi... Üç yıldır sahnede güldürüyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2021 07:00

Stand-up’çı Seda Yüz, üniversitede okuduğu kamu yönetimi bölümünün ardından banka kariyerinde başarıyla ilerlerken bir anda tüm çizgisini değiştirdi. Önce oyunculuk oradan da Stand-Up’çılığa geçti. ‘Kadınlar mizah yapamaz’ algısını kırarak 3 yıldır tek başına sahnede.

Haberin Devamı

Seda Yüz ile “Kadınlar komik değil” önyargısını kırarak, nasıl yılda 50 gösteriyi aşan bir performansa ulaştığını konuştuk. “Aslında stand- up aklımdan bile geçmiyordu” diye başlıyor sözlerine: “Oyunculuğa merakım vardı ama bunu meslek haline getirmek beni ürkütüyordu. Lisede Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne başladım. Bir gün bu konuyla ilgili bir şeyler yapacağımı biliyordum ama para kazanmak, çalışmak gerekiyordu. Oyunculuktan nasıl para kazanılır bilmiyordum. Bu yüzden kamu yönetimi okudum, hatta siyaset bilimi bölümünde master yaptım. Bu dönem iki sene Şahika Tekand’dan eğitim aldım. O sırada çok büyük bir bankada genel merkezde işe girdim. Şahika Tekand’dan aldığım eğitim bittikten sonra eşim Ümit ile birlikte kendi tiyatromuz olan Gri Sahne’yi kurduk.”

Haberin Devamı

Seda Yüz, tiyatro kursa da çalıştığı bankadan ayrılmıyor:

Sessiz provalarla başlayan stand-up hikâyesi... Üç yıldır sahnede güldürüyor


BANKAYI BIRAKAMAZDIM

“Ben burayı bırakayım, oyunculuk peşinde koşayım gibi bir lüksüm yoktu, aileye yük olmak istemiyordum. Kendi oyunlarımızı sahneye koyduk, orada kendimiz oynayarak öğrenelim istedik. Sahneyle birlikte tiyatronun içine ev yemekleri yapan bir kafe açtık. Bir elemanımız vardı, iş dışında kalan zamanlarda ben yardım ediyordum, annem her zaman yardımdaydı. O kafeye bir anda inanılmaz müşteri gelmeye başladı. Ne yapacağımızı şaşırdık.”

OYUNCU-ESNAF DÖNEMİ

Sahnede işler bir anda açılınca Seda Yüz, dört sene boyunca çalıştığı bankayı bırakıyor. “Kendimi hiçbir zaman ait hissetmedim” dediği bankacılık dönemlerinden sonra bir nevi ‘oyuncu-esnaf’lığa geçmiş:

“27 yaşındaydım. Tiyatroyu yönetmek zorundayım, tiyatronun kafesinde çalışanlar var, onların yöneticisi oldum. Bir yandan oyunculuk yapmaya çalışıyorum. 5 seneyi o mekânda geçirdik. Aşırı idealist, orada yatıp kalktığımız bir dönemdi.”

Sessiz provalarla başlayan stand-up hikâyesi... Üç yıldır sahnede güldürüyor


Haberin Devamı

HEM ACI HEM KOMİK

Kadın olma meselesi benim çocukluğumdan beri sorguladığım bir meseleydi. Mesela evde yemek yiyoruz, neden erkekler sohbet etmeye devam ediyor ve biz mutfağa gidip hizmet etmek zorundayız. Bunları sorgulayarak büyüdüm. Ama gösterimde karşı tarafa mesaj veriyorum gibi bir derdim yok. Kadın ve erkek arasındaki ilişkinin çelişkisi çok yüksek ve bunlar gerçekten çok komik.

Bir yandan da sokakta laf yememiz, bizim buna hiçbir şey söyleyemememiz ve bunun çözülemeyecek bir problem olması ve orada her türlü rezil şeyi duyma ihtimalimiz bir açıdan baktığında çok acı başka bir açıdan çok komik bir durum. Bunları seslendirmekten çok mutlu oluyorum.

Haberin Devamı

CEM YILMAZ DIŞINDA KİMSE YOKTU

Peki stand-up Seda Yüz’ün hayatına nasıl girdi:

“Ben iyi bir stand-up izleyicisiydim ama bana göre Cem Yılmaz dışında bu işi kimse yapmıyordu. Çok iyi giden tiyatromuz 5 yıllık emeğin ardından en iyi dönemlerini yaşarken kentsel dönüşüm kararıyla yıkıldı. Bu eşim ve benim için çok zorlayıcı bir dönemdi. Ne yapacağımızı düşünürken çocuk sahibi olma ve stand-up yapma kararını aynı anda verdim. Bu işi ciddiye aldım masaya oturup, stand-up gösterimi yazmaya başladım. Tam o süreçte ikizlere hamile kaldım. Yazmaya devam ettim, sonra çocukları doğurdum yine yazdım çünkü o ilk doğum dönemleri inanılmaz komik şeyler yaşanıyor.”

Sessiz provalarla başlayan stand-up hikâyesi... Üç yıldır sahnede güldürüyor


Haberin Devamı

‘BEN KOMİĞİM’ DİYEMİYORSUN

Çocuklar dünyaya geldiğinde yoğun bir çocuk bakım mesaisi başlamış. Sonra eşi Ümit’le birlikte Tophane’deki yeni sahneyi bulmuşlar: “Çocuklar 1.5 yaşına geldiğinde provalara başladım. Bakın işte bu dönem deliliktir. Çünkü gidiyorum, kimse sesimi duymasın diye sessizce prova alıyorum. Kimse yaptığım şeyi kafasında oturtamıyor. Mesela ‘Ben stand-up yapmaya karar verdim ve bana sahne verilmedi’ gibi bir şeyden bahsetmiyorum. İçsel bir engel var. Komedi kadınlara has bir şey olarak asla algılanmıyor. Böyle bir hayal yok, bilgi yok. Bu yüzden bu kadar geç ve zor bir süreç oldu benim sahneye çıkışım. Bana soruyorlar, ‘Neden az kadın komedyen var?’ Çünkü önce kendin düşünmüyorsun, öyle bir örnek yok ki önünde. Ben komiğim diyemiyorsun zaten.”

Haberin Devamı

KÜFÜRLERİ TERSİNE ÇEVİRİNCE

Stand-up’a başladığında önce ‘Sıfır Makyaj’ adlı tek kişilik gösterisini sahneye koyan Yüz, ilk başlarda küçük bir kitleye sahipken sosyal medyada ünlenmiş: “Erkeklerin her cümlenin sonuna koymayı çok sevdiği küfürleri ben tersine çevirdim. Bu esprime büyük tepkiler geldi, ‘Bir kadının böyle konuşmasını doğru bulmuyorum’ diyenler, ‘Sen annesin bunu çocuğun izleyecek’ diyenler, taciz edenler, ‘Komik değil kendini rezil ediyor’ diyenler oldu. O benim aslında kadın stand-up’çı olarak gerçeklerle yüzleşme anımdı. Çünkü o zamana kadar ben sahnemde oynuyordum. Gösteriyi sevenler birbirlerine tavsiye ediyordu ve o şekilde izleyiciyle buluşuyordum. O noktadan sonra nasıl bir kitleye kadınlık hallerini anlattığımın farkına vardım. Elbette eleştiren kadar da büyük bir kitleden destek gördüm.”

EŞİM EN BÜYÜK MALZEMEM

Eşim benim en büyük malzemem. Anlattıklarıma o da gülüyor. Bazen tanıdıklar ‘Seda çok mu abartıyorsun Ümit böyle bir insan değil’ diyor. Ben de elbette Ümit o insan değil, onun yaptıklarından ufak bir şey çekiyorum ve abarttıkça abartıyor, genelleştiriyor bir bağlama oturtuyorum. Mizah böyle bir iş. Ama Ümit’ten bana hiçbir sitem gelmedi şimdiye kadar.

KOMEDİ ERKEK DÜNYASI

Komedi dünyasında çok fazla erkek ortamının ortasındayım. Kadınlar her alanda daha çok var oldukları sürece biz de sözümüzü söyleyeceğiz. Sen erkek komedyen olarak kendini o şekilde ifade ediyorsun, cinsiyetçi espriler yapıyorsun, bu hiç yapılmasın demiyorum elbette. Ama kadınların sadece dinleyici pozisyonunda olması çıldırtıcı. Açıkçası zaten o cinsiyetçi mizah artık eskidi. Biz kadınlar her alanda sözümüzü söyleyeceğiz.

ÇOK SAYIDA ERKEK İZLEYİCİM VAR

Gösteriye gerçekten bu kadın meselelerinde düşünmüş erkekler de geliyor, ‘Hadi bakalım bu abla da sahnede ne anlatacak’ tarzında gelen de oluyor. Zaten onlarla gösteri sırasında epey dalga geçiyorum. Büyük bölümü de ‘Hiç böyle düşünmemiştik gerçekten haklıymışsınız’ tepkisi veriyor. Kadınlardan ‘Ben hiç öyle bir laf yemedim hayatımda çünkü ben çok düzgün bir kadınım’ diye düşünen seyirci de var, “Bize ilham oluyorsun, müthiş tespitlerin var” diyenler de oluyor. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!